neyzen tevfik

entry668 galeri28
    64.
  1. hergün birisinin götünden adını kullanarak mısra ürettiği adam.

    ulan o kadar şiirini okudum adamın. bir tanesiylede sözlüklerde yazılana denk gelmedim. herhalde bazı tipler kendi adlarıyla söylediklerinde tınlanmayacaklarını dü$ünerek bu adamın adını veriyor.

    ayrıyeten

    Ihtiyarlik ile gençlik diyerek,
    Su ayati ikiye böldürme!
    Ey büyükten de büyük Allahim,
    Benden evvel sikimi öldürme

    dizelerinin sahibi.
    8 ...
  2. 63.
  3. Kendisini her gun doven babasi bir aksamustu onu limon almaya gonderir . Tevfik limon almak icin carsiya gider ve iskelede kalkmak uzere olan bir gemi gorur . Babasinin dayagindan kurtulmanin tek yolu bu gemiye binip gitmektir . Nereye gittigini dahi ogrenmeden o gemiye biner . Gemi Misir a gider . Misir' da 5 sene yasar Tevfik . Ama memleket hasretine dayanamaz ve istanbula giden bir gemiye atlayip tekrar Istanbul a doner . Yine bir aksamustudur . Tevfik 5 sene sonra elinde limonlarla evine geri donmustur .
    13 ...
  4. 62.
  5. "türk milleti gariptir,
    her lafı kaldırmaz

    .bne dersin kızar da,
    .ikersin aldırmaz"

    dizeleri ile son dönemde hatırlanan yazar...
    6 ...
  6. 61.
  7. Neyzen Tevfik'e doktor içkiyi yasaklamıştı.Fakat Peyami Safa bir gün
    üstadı ziyarete gittiğinde odanın bir köşesinde bir fıçı şarap gördü.
    -Bu ne bre üstad? Diye sordu. Hani sen artık içmeyecektin?
    -Ne yaparsın, oğul, içmezsem kuvvetten düşüyorum.
    -Peki, içkinin faydası oluyor mu?
    -Ne diyorsun olmaz olur mu? Mesela bu fıçı buraya ilk geldiği zaman
    yerinden kımıldatamıyordum, şimdi iki elimle kaldırabilirim..
    34 ...
  8. 60.
  9. 59.
  10. rahmetlinin mezarı kartal semt mezarlığında dır.
    8 ...
  11. 58.
  12. dar bir kaldırımda,karşılaştığı kişinin;
    -"ben senin gibi ciğersize yol vermem" deyişine
    -"ben veririm"
    diyerek yol veren müstesna şahsiyet.
    15 ...
  13. 57.
  14. Geçer

    Izdırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer,
    Ömr-i fani gibidir; gün de geçer, dem de geçer,
    Ram karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer,
    Devr-i şadi de geçer, gussa-i matem de geçer,
    Gece gündüz yok olur an-ı dem adem de geçer.

    Bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi,
    Çağlıyan göz yaşı mı, yoksa ki hicran seli mi?
    inleyen saz-ı kazanın acaba bam teli mi ?
    Çevrilir dest-i kaderle bu şu''unun filimi,
    Ney susar, mey dökülür, gulgule-i Cem de geçer.

    ibret aldın okudunsa şu yaman dünyadan,
    Nefsini kurtara gör masyad-ı mafihadan,
    Niyyet-i hilkatı bu aşk-ı cihan aradan,
    Önü yokdan, sonu yokdan bu kuru da''vadadan,
    Utanır gayret-i gufranla cehennem de geçer.

    Ne şeriat, ne tariykat, ne hakiykat, ne türe,
    Süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre,
    Cahilin korku kokan defterini Tanrı düre!
    Ma'rifet mahkemesinde verilen hükme göre,
    Cennet iflas eder, efsane-i Adem de geçer.

    Serseri Neyzen''in aşkınla kulak ver sözüne,
    Girmemiştir bu avalim, bu bedyi'' gözüne.
    Cehlinin kudreti baktırmadı kendi özüne .
    Pir olur sakiy-i gül çehre bakılmaz yüzüne,
    Hak olur pir-i mungan, sohbet-i hemdem de geçer

    Sözlük :
    Ram : Boyun eğen,itaat eden
    Hande-i hurrem : Şen gülüşler
    Devr-i şadi : Memnunluk, sevinçlilik devri
    Gussa-i matem : Matemin kederi
    An-ı dem adem : insanın soluk alma anı
    Tecelli-i hayat : Hayatın talihi ( veya cilvesi)
    Saz-ı kaza : Mealen : kaderin sazı
    Dest-i kader : Kaderin eliyle (yardımıyla)
    Şu'un : Olaylar ( "olup biten " )
    Gulgule-i Cem : "Cem" özel isim olarak yazıldığından Hz. Sülayman'ın lakabı olarak alınır (Aynı zamanda Büyük iskender'in de lakabıdır) ve çeviri "Hz. Süleyman'ın sesi" olarak yapılabilir.
    Niyyet-i hilkat : Yaradılışın amacı
    Aşk-ı cihan : Dünya aşkı
    Ara : Mıntıka bölge
    Gayret-i gufran : Affetme, merhamet etme niyeti
    Türe : Hak hukuk adalet
    Efsane-i Adem : Hz. Adem efsanesi
    Avalim : Dünyalar
    Bedyi' :Güzellikler
    Cehlinin : Cehaletinin
    Pir olmak : Yaşlanmak,ihtiyar olmak
    Sakiy-i gül çehre : Gül sunan çehre(yüz).
    Hak : Toprak
    Pir-i mugan : Meyhaneci
    Sohbet-i hemdem : Canciğer arkadaş sohbeti(Muhabbeti)

    istanbul - 1943
    7 ...
  15. 56.
  16. "gurbette bir türk gördüm sanki" şeklinde sevinc nidaları atmama sebebiyet vermiş, hosgeldin yazarı. kıymetli ve pek degerli insan.
    (bkz: seviyoruz seni)
    5 ...
  17. 55.
  18. amacı şöhret olmayan bir hiçin ismini nick olarak kullanırken kendine ancak o hiçin güvenebileceği kadar güvenebileceğinin farkında olan yazar.
    6 ...
  19. 54.
  20. şöhretli bir ismi kullanarak kendi şöhretini gölgelemiş ya da kendine neyzen tevfik'ten daha çok şöhretli olacak kadar güvenen yazar..
    3 ...
  21. 53.
  22. dördüncü nesil bir yazar. aslında kaliteli yazardır ama biraz tecrübe lazım. ondan sonra bir depeyi bir otisabi olur da siz göremezsiniz.
    2 ...
  23. 52.
  24. tifil yazar, yeni gelmistir mekana, hos mu gelmistir bilemeyiz ancak kalitesini geldigi sözlükten bildigimden (ki hocasi kim *) takip edilesi yazardir. *
    2 ...
  25. 51.
  26. sek rakıya ekmek atıp kaşıkla yediği söylenen üstad.
    3 ...
  27. 50.
  28. ismini nick olarak taşımaktan gurur duyduğum yaşasa gidip elini öpeceğim tek insan. hiç kelimesinin karşısına adı yazılması gereken....
    12 ...
  29. 49.
  30. bursa devlet tiyatrosu tarafından hayatı sahneye taşınmış meczup.

    neyle dolu bir ömürün nasıl bu kadar berduş geçtiği düşündürmüştür!
    4 ...
  31. 48.
  32. 47.
  33. dinle neyden ve hiç in azab-i mukaddes-i isimli iki eseri bulunan hiciv sanatını en iyi icra eden şair.
    bir rivayete göre neyzen, istanbul'a yeni atanan valiyi beğenmez ve, istanbul'a vali olup her gelenin * kimi dağdan kimi bayırdan gelir beyitini söyler.
    neyzenin bu beyitini vali duyunca her ay almakta olduğu maaşının kesilmesi için talimat verir.

    neyzen bu duruma içerleyerek;
    Allah senin hamurunu,
    Necasetle yoğurmuş.
    Anan seni sıçar iken,
    yanlışlıkla doğurmuş.

    O boka bok demeyin,
    bok duyar al eyler.
    Boka bir zerren değse,
    Boku mundar eyler. dizelerini söyler
    vali bu sözler karşısında,neyzen le uğraşmama kararı alır ve kestirdiği aylığı yeniden bağlatır.
    9 ...
  34. 46.
  35. Asrin yeni bir umdesi var, hak kapanindir.
    Söz haykiranin, mantik ise sarlatanandir.
    Geçmez ele bir pâye,kavuk sallamayinca,
    Kürs-i liyakat pezevenk, pust olanindir!
    5 ...
  36. 45.
  37. göbekler perçin olmuş
    hava geçmez aradan
    bozulmayacak kız mı var
    sen haber ver paradan

    bide şöle bişi;

    tanrı senin hamrunu necaset ile yoğurmuş
    anan seni sıçarken yanlışlıkla doğurmuş
    14 ...
  38. 44.
  39. Atatürk'ün dil kongresinde; Cafet Kırımlıya kürsüde siyaset yapmasına kızmış olması ve azarlamasına binayen Neyzen tevfik'in yazdığı dörtlüktür;

    fabrika yaptı sümerbank bez için,
    çok muazzam bir eser bu laf değil,
    dil işinde ehli dil tezden dedi:
    sıçtı cafer bez getirsin başvekil

    Bide şöle bişi var;
    Önüne geçilemez oldu bu asrı gidişin,
    Ne tadı kaldı nede tuzu bu işin,
    Öyleyse skişin Cumhuriyet çocukları skişin
    15 ...
  40. 43.
  41. meczub-i ilahidir kendisi. hiçliği, neyzenliği, sarhoşluğu anlatmayla anlaşılmaz.
    5 ...
  42. 42.
  43. bir cebinde sarmısaklı yoğurt bir cebinde kızartma elinde rakı şişesiyle gezen zekasına hayran olduğum üstad. diyojen'in varisi.
    11 ...
  44. 41.
  45. Değerli üstad birgün anadan ürüyan galata köprüsünde yürümektedir. zabitler yakalayıp "sapık mısın be adam bu ne hal?" diye sorarlar. Şarap fıçısından çıkıp sokağa fırlayan Neyzen:
    -Görmüyor musunuz ben şarap giydim üzerime!
    13 ...
  46. 40.
  47. neyzen tevfik Son hizla giden taksinin soförüne seslenir:
    -Aman oglum,n'olur biraz yavasla.
    -Merak etme baba, biz bu taksiyle gelin tasiyoruz.
    -Desene biz de düzülecekler arasindayiz!!!
    66 ...
© 2025 uludağ sözlük