toplumdaki haksızlıkları gözüne kestiren tevfik, siyasetin yanısıra; dini baskı, çıkarcılık gibi konuları işledi ,
gericiliğe karşıydı.islamın yozlaştırılmasına ve anti atatürk deyişlerine sinirlenir ve hazır cevap verirdi .
ayrıca;
arkadaşı, tevfik'i meyhaneden çıkarken görmüştü. eski bir dostu olarak sitem edip ona çıkışmak istedi."vallahi tevfik efendi, seni meyhaneden çıkarken görmek, beni son derece üzdü." neyzen tevfik cevap verir; "hemen geri döneyim öyleyse!"
Ben bu dünyanın devr-i devranını, izzet-i nefsini sikeyim,
Yansın bu ibneler su veren itfayenin hortumunu sikeyim,
Ben deli miyim Mecnun gibi bir am için çöllere düşeyim,
Verirse verir, vermezse Leyla'yı da sikeyim.
Deve boylum yürür endamını sikeyim,
Ulan ben deli miyim bir am için çöllere düşeyim?
Mecnun bir am uğruna çöllere düşmüş,
Mecnun'uda sikeyim, Leyla'yı da sikeyim
atatürk hayranı, mükkemmel insan. bir dakika konuşabilmek için birçok şeyden vazgeçilebilecek sayılı adamlardan. marmara denizi kadar içtiği de söylenir ayrıca.
marmara denizi kadar rakı içtiği rivayet edilen enteresan insandır.bir keresinde içip evini bulamamıştır ve yolda gördüğü birisine neyzen tevfiğin evi nerede biliyor musun diye sormuştur.karşısındaki efendim sizsiniz neyzen tevfik diyince ben sana kim olduğumu değil evin nerde olduğunu sordum diyen yaşasada karşılıklı içsek isteği oluşturmuş insan.
--spoiler--
"Dostlarım hırsızlar, yankesiciler, esrarkeşlerdi. Yeni Cami'de Arnavut isa'nın kahvesinde gece işçileri, dızdızcılar, mantarcılar arasında yattığım zamanlar, hayatımın en mesut zamanları idi. Yenicami'de Arnavut 'isa'nın kahvesinde gece işçileri, dızdızcılar, mantarcılar arasında yattığım zamanlar, hayatımın mesut zamanları idi. Orada efsanevî bir hayat sürdüm. Bir padişah, bir derebeyi gibi yaşadım. Rakımı, mezemi hep bu adamlar temin ediyorlardı. Çalıyorlar, çırpıyorlar, bana bakıyorlardı. Ya, ben onlara ne yapıyordum, hiç... Birkaç taksim, işte o kadar."
--spoiler--
kalenderi bir derviştir. boynundaki kolyesinde osmanlıca harflerle hiç yazar. istanbul'un sokaklarında yaşamış bir insandır. neyle tanışması şöyle olmuştur: çocukken babasıya bir bankta otururken iki adam gelir yanlarına ve ney çalarlar. üstad o sese hayran olur ve bu işte ustalaşmak için istanbul a gelir. sokaklarda yaşar arkadaşlarına ney üfler. bunu deli diye hastaneye yerleştirirler ve neyini elinden alırlar. üstad bu durur mu? ranzanın demirini kırar ona üfler. garip bir insandır öldüğünde cenazesine vali, bakan ve milletvekillerinin yanında istanbul un tüm ayyaşları, hapçıları otçuları katılır. bir de şiirlerinde mukemmel küfürler vardır onu da bir ara anlatırız.