çok sığ yürüyen bir tartışmanın fitili ateşleyen sorusudur. hakarete gerek yok. soru yanlış, çözümlemeler yanlış.
başta anlatılan hikaye, sadece bir hikaye. ehl-i sünnet tarafından bakılınca da haklı değil soru. mevleviler ehl-i sünnetten değil mi? nasıl oluyor da neyle, tamburla, zille sema dönüyorlar, hem niçin? folklorik zenginlik olsun diye mi?
müzik, çok eski yıllardan beri insanın tanrı'ya ulaşmasına vesile olmuş. ritim ve melodi bu işte yöreden yöreye farklı etkiler gösteriyor.
ahmet yesevi hazretleri, buharadan yesi'ye döndükleri zaman hafi zikir (gizli, sessiz) yapıyordu. Baktı ki yöre ahalisi bu zikirden etkilenmiyor, gırtlaktan ses çıkararak yapılan ve bütün orta asya'daki şamanik unsurlarda bulunan bir yöntemle zikir yapmaya başladı ve tesirini kısa sürede gördü.
ıtri'nin salat'ını bayramlarda seyranlarda camilerde belli bir usulle, bir dini müzik olarak icra etmiyor muyuz? Ya mevlitler?
yani cahillik almış başını gitmiş...
bana sorarsanız her türlü müzik aletiyle ibadet olur. Eğer isveçli bir grup müslüman, duygu yükünü çocukluktan beri duydukları piyano ile aktarıyorlarsa, camide piyano bile çalınır.
gelenek güzel şeydir. yaşatılması da gerekir. ama gelenek hakk'ın önüne geçip taassup haline dönüşürse o tehlikelidir. çekilmez.
olmaz olamaz. mesnevide gördüğümüz de ibadet değil, kaldi ki zaten kendileri de ibadet demezler. zikirdir o...
kadın erkek yan yana ibadet edemezken, bu dini getiren yayan böyle bir şey göstermezken, islam adına kadın erkek el ele tutuşup türkü söylemek nasıl ibadet olur!!!
mesnevi kitabın adı. hatta aslında bir edebi türdür. hazreti mevlanada klasikleştiği için, mesnevi deyince onunki akla gelir. senin gördüğün mesnevide değil, mevlevilikteki uygulamadır. zikir, ibadet değilse nedir? var mı böyle bir sığlık, cahillik arkadaş.
mevlana'nın ney sesiyle falan semah ettiği de yoktur. Bir kere onunki semah değil sema olarak adlandırılır. Hazret, herhangi bir şeyin sesiyle aşka geldiği zaman döner, sema edermiş. Gelenek onun vefatından sonra bugünkü ritüeli oluşturmuştur.
alevilik açısından bakıldığında da yanlış ifadeler var. gerçek hz muhammed geleneği dediğiniz şey nasıl olur da kadınla erkeği yan yana ibadet ettirir? Allah katında "kul" olarak elbette kadın da erkek de bireydir. Hazreti peygamberin ibadet esnasında kadınlarla aynı ortamı paylaşma durumu herkes tarafından bilinir. Eşin dahi olsa namazda yan yana duramazsın. Şimdi bunun yanlışlığını doğruluğunu tartışmak değil mesele, tarihi olarak durum tespiti bu.
dinin müziği yasakladığı da kooooooskoca bir yalandır. islamiyet içerisindeki tasavvufun hemen her kolu tekkelerde müziği kullanmıştır. bizim tekke edebiyatı ve tekke musikisi denen bir gerçeğimiz var. mevlidi nereye koyacaksın o zaman?
herkesin paçasından cahillik damlamak zorunda mı? yazdıklarınızın arkasından dönüp, gerçekten öyle mi diye bakmaz mısınız hiç?
Sözlük formatının sıkilmek suretiyle forum/atışma yerine donusturulmesıne neden olan baslıklardan bir örnek. Neyin pesındesınız belli degil. herhangibir kısı kendi inancıyla ilgili birşey yazdığında diğerinin de birşeyler yazması normaldir, bunun için kimsenin kimseye hakaret etmeye hakkı yoktur. Ha benim ınancım dınım felan yok deyip laf sokana da başka bişey sokmak lazım o da ayrı. Neyle ibadet olmaz derken mevlanayı hatırlamak lazım, Mevlana semahta o kadar kendinden geçermış kı ancak ney sesi onu bu transtan cıkarabılırmıs. Ney sesi burada kul ile tanrı arasındaki irtibatı kesen birşey, bu gibi mantıkla müzik aletiyle ibadet olmaz diyebiliriz. Fakat tam olarak müzik dıyemesek de ibadetin ritmik seslerle yapılmasında sakınca olmadığı kura-an'dakı telaffuz sekillerinden ve vurgulamalarından belli oluyor, üstelik ilahiler de rıtımlı söylenir ki tef turu vurmalı çalgılar rıtım için kullanılabiliyor. Bu da ne demek oluyor? Birşeyi nerede nasıl ne için neyle yaptığınız gerçekten önemli bir konudur ve bunu ehil kişilerden dinleyerek ögrenmek gerekir, benim gibi cahillerden değil.
