new york ta beş minare

entry545 galeri56
    468.
  1. Kurguda,senaryoda ve de oyunculukda (Mahsun Kırmızıgül,Mustafa Sandal ikilisi) oldukça zayıf kalmış bir filmdir.
    Herşeyden önce fragmanlardan takip ettiğimiz kadarı ile güzel bir tarikat filmi olacağını düşünmüştük.Sonrasında Kurtlar Vadisi Kuzey Irak kadar bile içinin doldurulamadığını gördük.Hikaye Hacı'nın Deccal olarak interpol tarafından aranması ile başlar ve koca Emniyet Müdürlüğü ve interpol her nasılsa bir komiserin 'Deccal buymuş' sözü ile hareket eder,ve o koca teşkilat bu komiserin dosyasını birkez bile incelemeden adamı paldır küldür Deccal'in yanına yollar.Tuhaftır ki Deccal Hacı olmamakla beraber Hacı da bu komiserin Bitlis'li kanlısıdır.Ama Hacı'nın hibir suç örgütü ile ilişkisi olmamasına karşın interpol tarafından aranması,silahlı kişilerce korunması oldukça ilgi çekicidir.Son olarak hiçbir delile dayandırılmaksızın içeri tıkılması ve sonra da aniden ortaya Deccal'in çıkıvermesi samimi yapılmaya çalışılan bir işin başarısızlığa dönüşüdür.Mahsun Kırmızıgül aynı anda pek çok şeyi yapmaya kalkmıştır bu filmde.iyi görüntü,iyi senaryo,iyi kurgu,mesaj..vs ama sonuç olarak hepsi birbirine girmiş basit bir Hollywood özentisine girmiştir.Kadro sağlam tutulmaya çalışılsa da bu kadro (Haluk Bilginer hariç) rollerini dolduramamıştır.Mahsun Kırmızıgül evli ancak farklı dine mensup karı koca üzernden giderek bir slogan filmi yapmaktan öteye yazık ki gidememiştir.
    0 ...
  2. 467.
  3. fragmanlarında fethullah güleni kötü gösterdiği vakit bütün cemaat karşıtları ve din düşmanı despotların balıklama filme atlamıştı.

    ama filmi tam olarak izledikten sonra hemen bir u dönüşü yaptılar.

    işte bu yüzden mahsunu tebrik ediyorum. nasıl zokayı yutturdu bu yam yamları.
    1 ...
  4. 466.
  5. 465.
  6. ülkücülerin gülen cemaatine yardım ettiği ima ediliyor.ama gel gör ki devlet bahçeli denen şahıs gülen hareketinin bitirilmesini istiyor.bu ne perhiz ne lahana turşusu.
    0 ...
  7. 464.
  8. pensilvanyayı aklamak için yapılan proje.
    0 ...
  9. 463.
  10. Sabrımın sonunda selamete eremediğim film. Aylardır ha seyrettim ha seyredeceğim derken bugüne kısmet oldu. Gelin görün ki; film beni şaşırtamadı. Haluk Bilginer gibi bir ustayı değerlendirmekten imtina ediyorum; fakat filme kan veren tek oyuncu olması da mutlaka belirtilmesi gereken noktadır kanımca. Mahsun Kırmızıgül'e de bir anekdot ile iletmek isterim eleştirimi:

    --spoiler--
    ingiltere'de bir şemsiye tamircisi şiir yazmaya soyunmuş. Yazdığı bir iki parça şiiri dönemin üstadlarından birine vermiş okuması için. Ünlü üstadın geri bildirimi şu şekilde olmuş:
    Sayın bayım; siz lütfen şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın, hep şemsiye yapın.
    --spoiler--
    3 ...
  11. 462.
  12. beş aydır londra da yaşıyorum. advance seviye oldum. 1 ay sonra master a başlayacağım. ama hala mustafa sandal kadar ingilizcem yok gibi geliyor birader. ezbere mi okuyorsun lan?

    tanım: mustafa sandal ın bayağı ingilizce konuştuğu film.

    film hakkında: haluk bilginer için bir şey söylemek gereksiz. adam usta ya. ama mahsun, olum amerikadasın lan. o kaşların hali ne. bu arada filmde resmen fetoyu gördüm. iyi yalakalık yapmışsın. bravo.
    2 ...
  13. 461.
  14. islami vecibe ve kurallar hakkında bir şey bilmeyen mahsum kırmızıgül'ün filmidir. öncelikle dinine çok bağlı, evliya gibi bir adamın kızı, bir hristiyan erkek ile evlenemez. çünkü islamda kızların müslüman olmayanlar ile evlenmesi yasak ve günahtır. ancak müslüman bir erkeğin, müslüman olmayan bir kadın ile evlenmesi yasak değildir. şimdi bunu bilmeyen bir insan, bu filmi izledikten sonra " demekki müslüman bir kız müslüman olmayan biri ile evlenebiliyor" der ve yanlış bilgilendirir. bu ağır bir sorumluluktur mahsumcuğum. ayrıca mahsumun diğer filmlerindeki; özellikle beyaz melekteki duygusal sömürü bu filmdede yer yer karşımıza çıkıyor. filmdeki bütün mesajlar apaçıktır. stanley kubrick filmleri gibi her sahnede ayrı bir gizli mesaj olacak demiyorum ama koca filmde 1 tane bile gizli mesaj yok. herşey apaçık ve basitçe. sinemasal bir yönü bile yok. olmamış mahsum. madem yönetmenlik yapacaksın, en azından senaryolarını sen yazma be gül'üm. kurgu konusunda çok iyi bir film değil, ancak bir çok filmimizdeki gibi kötüde değildir. bu konuda biraz geliştirmelisin kendini mahsumcuğum. ayrıca mustafa sandal vasat bir oyunculuk çıkarmasına ramen, beklediğimden iyi oynamıştır. sadece bir şarkıcı olmana ramen afferim diyebilinecek bir oyunculuk yapmışsın. aferim!
    1 ...
  15. 460.
  16. ''Los angelesın etrafı dumanlı dağlar aman aman'' filmine ilham olan film..
    Var mı peki böyle bir film; yok.. Amaaa, yaptım olacak..
    0 ...
  17. 459.
  18. pensilvanya'da ki beş minarenin iz düşümüdür. bizde de var o iz düşümden. kapkaranlık bir gölge gibi çöktü ülkemin üstüne. doğan güneşimizi bile gölgeledi.
    2 ...
  19. 458.
  20. türkücü'den yönetmen yönetmen'den türkücü olmaz.
    1 ...
  21. 457.
  22. filmin başındaki örgüt evi baskınında kendimi call of duty modern warfare 2 oynuyormuş zannettim. oyunun bire bir kopyası sayılırdı. gerçekçilik açısından efektler üst düzey olmasının yanında istanbulun hangi semtinde roket atarlar öyle fırlatılıyor merak içindeyim.
    ülkücülerin yanına gittikleri sahnede de kurtlar imparatorluğu kitabının bir bölümü ile aynıydı yada çok benzerdi. o sırada da kitabı okuyorum gibi hissettim.
    film genel olarak iyi sayılır. ancak insan filmi izlemekte ve takipte çok zorlanıyor. bir türlü film sizi içine çekemiyor sürükleyicilikten uzak.
    ilk 2 film gibi mahsun bunda da gereksiz diyaloglar yüzünden bazı sahneleri fena sıkıcı bir hale getirmiş bunu niye yapıyor anlamış değilim.
    film öyle çok hayret ettiğim bir sonla bitmedi. izlerken akıcılık dışında keyif aldım. ama genede bir şeyler eksikmiş gibi geliyor hala ama bulamıyorum. bulursam yazarım.
    3 ...
  23. 456.
  24. 455.
  25. mahsun kırmızıgül için oldukça başarılı bir filmdir.
    0 ...
  26. 454.
  27. filmi izledim. burdan filmi yapanlara tek bir cümlem var;

    "yapacağınız dublajı sikeyim"
    net.
    6 ...
  28. 453.
  29. tek iyi yanı islami terörizmin islamda yeri olmadığını vurgulamış olması, ne senaryo sağlam, nede yönetmenlik. uzun uzuna yazarım ama bu film için o kadar tuş vurmaya gerek duymuyorum.
    2 ...
  30. 452.
  31. nihat doğan'ın beş kez izleyip en sonunda olayın new york'ta geçtiğini anladığı filmdir.
    1 ...
  32. 451.
  33. Mahsun Kırmızıgül'ün bizzat içerisinde olduğu daha önceki yapımlarını beğensemde bu film'in savunduğu dava ile tam tezat oluşturduğunu ve mevcut "düzene" göz kırpmadan başka bir şey olmadığını bilmek gerekir.
    Daha önce "Kürtçü" film yapan Mahsun, bu sefer de Nurcu film yapmış. Film, buram buram Fethullah Gülen kokuyor. Kendisinin Türkiye'ye dönüşünün psikolojik hazırlığı yapılıyor. Filmde oynayan Hollywood aktörleri, aslında yapımın altında Mahsun'un değil de tüm dünyada planlarını gerçekleştirmek için ellerinden geleni ardlarına koymayan Amerikan kapitalist elitinin olduğunu kanıtlıyor. Filmde net bir şekilde "Dinler Arası Diyalog" işleniyor ki bu kavram aynı kapitalist elitin Tek Dünya imparatorluğu planının olmazsa olmazı. Ayrıca Fethullah Gülen'in aslında şiddetle hiç alakası olmadığı, aşırı islamcılarla ilgisi olmadığı, kendisinin çok iyi bir insan olduğu, yani "ılımlı islamcı" olduğu "nezarethane sahnesinde" vurgulanıyor ki ılımlı islam, Fethullah Gülen'in başatlığını yaptığı yine bir Amerikan kapitalist elit planıdır. Oscarlı Hurt Locker kadar politik ve bir o kadar başarısız bir yapımdır.
    1 ...
  34. 450.
  35. mahsun kırmızıgülün tekrar aynı hatalara düştüğü bir film oldu. çok fazla mesaj kaygısı verip, o kadar fazla acitasyon yapıyor ki filmlerinde başarılı olamıyor.

    --spoiler--
    bu film'De de aynıydı. başarısız oyunculuklar(mustafa sandal ve mahsun tabii ki), filmin güzel başlayıp kel alaka bitmesi (uluslararası terörizm, aşırı dinci fanatizmi vs. ile başlayıp kan davasıyla bitmesi) , bin türlü mesaj vermeye çalışması(cehalet, terörizm, iyi dini adamlar, kötü dini adamlar), dini kesime yalakalık yapılması (fettullah gülen tabii ki de) filmin olsumsuzluklarıydı.
    ayrıca haluk bilginerin neden şiveli konuşturulduğunu anlamadım. yani memleketi bitlis olabilir de böylesinin daha kulak yırtıcı olabileceğini tahmin edemediler mi? kısacası bu şive çok gereksiz olmuş. ama tabi bu bile haluk bilginerin oyunculuğunu baltalayamamış.
    şimdi aklıma gelen bir diğer olumsuzlukta seslendirmeydi. diğer insanlar da böyle mi izledi bilmiyorum ama seslendirme cidden rezaletti.

    film'DE olumlu olarak görsellik ön plandaydı ve güzeldi bence. özellikle istanbul ve new york manzaraları konusunda başarılılardı. ama bence bütün bunların ötesinde filmin en pozitif yönü şey haluk bilginerin oyunculuğuydu. yani izlendimi sırf onun için izlenebilir bir film zaten. ben de filmi sonuna kadar onun için izledim.
    dikkatimi çeken diğer iki şey de hacı'nın (haluk bilginer) kızını oynayan güzel Justine Cotsonas ve amerikan filmi cehennem silahı serisinden tanıdığımız danny gloverdı. kendileri de filme renk katmış.

    bir de bazı arkadaşlar keşke en sonda usual suspect filmindeki gibi en sonda hacı "deccal" çıksaydı ne güzel olurdu diyorlar. kesinlikle katılıyorum ama mahsunun sınırları dışında kalan bir şey bu. çünkü olayın muhakkak kan davasına bağlanması lazım.
    --spoiler--
    1 ...
  36. 449.
  37. vasat bir film. kurgunun saçmaladığı yerler vardı.

    --spoiler--
    hacının kızının, hacının yanına gittiği sahnede eve dinleme cihazı yerleştiren fbi her nasıl olduysa kızın evden çıkıp ertesi gün babasına gitmesini engelleyemiyor, gidip kilisede hacının gelmesini bekliyordu. koşunca dinlemeden ve radardan kurtulunuyor demekki aklımızda bulunsun. koşan cisimleri gözüyle takip edemiyor fbi. ayrıca da kilisede telefonla hacıyla konuşan kızın sesini duyuyor, ama hiç bir şey yapmıyordu. uyuyor mu lan bu fbi diyesim geldi açıkçası.
    --spoiler--

    bir de mahsun un dede de ne hız varmış o yaşta motor takılmış gibi iki dakikada geldi. filmdeki kurgular çok hatalıydı. sanki acele çekilip hemen bitirilmek istenmiş. müslümanları sevin onlara terörist demeyin mesajları filmin her yerinde doluydu. hayatımda izlediğim en vasat filmdi. fakat oyunculuklara hiçbir şey diyemem. haluk bilginer döktürmüş gerçekten.

    ulan yazacaktım unuttum editi: birde haluk bilginer in türkçeyi şiveli konuşup ingilizceyi takır takır hiç takılmadan şivesiz bir şekilde aynı bir ingiliz edasıyla konuşmasına bittim. hadi sana böyle oyna dediler sen niye öyle oynadın be haluk abi. olmaz bu böyle diyemedin mi?
    1 ...
  38. 448.
  39. biraz geçte olsa bu akşam izlediğim, çok başarılı bulduğum, ön yargılarım ve anlamsız takıntılarım sebebiyle sinemada izleyip emeğin karşılığını vermediğim için kendime kızdığım filmdir.
    tebrikler mahsun.
    0 ...
  40. 447.
  41. haluk bilginer' in de kurtaramadigi vasatin altinda bir komedi filmi. durustce soylemek gerekirse ustanin sive yapmasina gerek yoktu mesela, bende inandiriciligi olmadi. sonlara dogru calan dram melodileri sanki eskiya' ya goz kirpiyordu. birbirinden kopuk bir senaryo orgusu, neyi nasil ne sekilde anlatmak istedigine kendi de karar verememis bir taviri algilamak cok ta zor degildi. ayrica o kadar high profile bir sorusturma saniginin o kadar basit bir sekilde polislerin elinden kacirilmasi... hele amerika gibi bir yerde... oyunculuk durumuna zaten girmeye gerek yok. neresinden tutarsaniz tutun elinizde kalacak bir film. ha bu arada 10 milyon dolarin cogu helikopterle yapilan cekimlere, veteran holivud yildizlarina, new york' ta konaklama, catering falan filana gitmis galiba. boyundan buyuk mesajlar vermeye calismadan once keske adam gibi arastirma, sorusturma yapilsaydi butcenin bir kismi ayrilarak. ha film ismarlamaysa ya da finanse edenler varsa tabi orasi ayri...
    2 ...
  42. 446.
  43. 445.
  44. beğenmediğim bir film.
    en bayıltıcı yanı da amerikalılar konuşunca ses tonunun düşmesi ve türkçe dublaj olmasıydı. sinema tekniği açısından o bölümler altyazılı olarak ingilizce verilseydi belki biraz olmuş diyebilirdim..
    türk filmlerinde aşırı duygusallık ve gereksiz diyaloglar olduğu sürece iki adım ileri gidemezler.
    gişedeki iyi hasılat yanıltmasın, türk halkı duygusaldır gözünü yaşartan filmleri sever kaliteye pek bakmaz..
    1 ...
  45. 444.
  46. mahsun kırmızıgül ü zerre kadar sevmediğim için sırf çevremdekilerin abartmasından dolayı merakıma yenik düşerek, türkçe dublajı yapılanını gülerek ve kimi zaman iğrenerek izlediğim ve kurgu itibariyle en dandik yeşilçam filmiyle yarışamayacak derecede kötü olan hatta ve hatta bu konuda bütün mal varlığımla iddiaya girecek kadar da gözümü karartmış durumdayım.
    seneryo tam bir facia, olaylar arası kurgusal bağ yok, flash back olayı en az 5 6 defa olması gerekirken sadece filmin finalinde tek bir flash back mevcut, aksiyon sahneleri çok yavaş tıpkı ağır çekim gibi sıkıcı, oyuncular ve karakterler tam bir fiyasko, özellike haluk bilginer in yaptığı ağız çok gereksiz ve fanteziye kaçmış, mahsun un oyunculuğu tam bir rezalet, sürekli bir buygusal ergen havaları.
    fantastik görüntü ve yerler filme tat katmaktan ziyade sanki böyle şeyleri de ekleyelim de değişiklik olsun tarzında yerleştirilmiş hissi uyandırmaktadır. hiç bir kesimin etlisine sütlüsüne dokunmadan, herkese yaranmaya çalışılarak yapılan çok bayağı bir film hissi uyandırmıştır bünyede.
    izlediğim en rezalet türk filmidir zira dünya yı kurtaran adam filmine mizahi bir açıdan bakan bir insan bu açısını kaybetmemekle beraber bakış açısıyla aynı doğrusal tepkiyi vermek ilişkisi açısından bir paralellik gösterebilirken bu filmde her hangi bir bakış açısı yakalamak bir yana herhangi bir doğrusal açı yaratmak dahi imkansızdır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük