new york ta beş minare

entry545 galeri56
    219.
  1. filmin son bölümlerinde hacının bitlis'e geldiği vurgulamak için 13 plakalı araç gösterilmiştir. benimde aklıma hemen şu soru geliyor; kardeşim istanbul'dan geliyorsan 13 plakalı aracı nerden buldun ve kiraladın? hadi uçakla van'a geldin (bitlis'de havaalanı yok), o zaman van'da 13 plakalı nasıl buldun? bunun gibi daha çok mantık hatasını içinde barındırıyor.
    2 ...
  2. 218.
  3. türkçe dublajlısını vizyona koymaka hangi sivrinin müthiş fikridir bilmiyorum ama çok komik kaçmıştır. iki adam türkçe konuşuyor, mahsun bön bön bakıyor, ne konuşuyonuz lan anlamıyom ben diyor. ben de o kadar iyi ingilizce bilmiyorum ama adamlar türkçe konuşuyor kardeşim, mantık hatası olur bu diyecek bi allah ın kulu yok mu ekibin içinde? bide sevgili t1000 imizin dublajını yapan abiyi çok merak ediyorum. bir kaç filmde daha bu adamın acaip karizma sesini duymuşluğum var. o ne biçim fbı demek be abicim? içimin yağları eridi resmen.

    - efbiğaağğyyy

    baskın sahnesinin müthişliğinden bahsediyorlar iyice tilt oldum bu filme. neresi müthiş anlamadım ki ben. tamamen cahilce yapılmış, tasarlanmış bir sahne. insan bi emekli asker polis bulur gelir bu işlerden anlayan nasıl yapılır nasıl girilir öğrenir öyle çekilir be abicim. counter strike de filistin haritasını bilenler bilir, göt kadar mekanda biraz kalabalıksa oyun sıkışır kimin kime ateş ettiği belli olmaz, her taşın altından adam çıkar, biri birini vurur vurduğu adam yere düşmeden öbürü gelir onu vurur. işte tamda böyle bir sahne olmuş. konu ile alakalı bilgiler sıfır olunca böyle yapalım olsun deyip çekmişler. armut gibi avlanan özel tim sanırım bir tek bu filmde var. hele o çarşaflıların eytere beaaa eyip ortaya tıldıkları sahne resmen havada kalmış. sokağın ortasına kadar çarşafla gelip soyunmak için neden yokki, araba evin önüne gelip durduğu anda çember sakallı herif poooliiiiissssss diye götünü yırtmaya başladı yani.
    2 ...
  4. 217.
  5. 216.
  6. haluk bilginer'in tek başına omuzladığı filmdir...
    3 ...
  7. 215.
  8. Gidip götünüzle gülebileceğiniz nadide bir film. Dublajlarına kurban olacaksınız öyle böyle değil *

    *
    5 ...
  9. 214.
  10. Mahsun Kırmızıgülün gitgide başarılı olduğunu düşündüren,fragmanının umut verici olduğunu söyleyebileceğim filmdir.
    1 ...
  11. 213.
  12. kısa ve öz yorum yapmak gerekirse son yılların en berbat filmlerinden biridir.
    verilecek her kuruş boşa harcanacaktır. benim hocam dünyalar iyisi bir insan şeklinde okyanusötesine göndermeler falan. olmuyor mahsun, ahmet kayaya çatal bıçak fırlatıp türk kürt kardeş mesajları vermen, sonra bu ne amaçla çekildiği alenen belli filmde dinlerin kardeşliği falan filan. bi git başımızdan ya. hayır gene film yap ama hobi olarak yap.
    4 ...
  13. 212.
  14. müthiş baskın sahnesi ile açılan, şaşırtıcı final sahnesi ile son bulan, ama bunun haricinde izleyicide bir etki bırakamayan film.

    konu olarak da gayet güzel bir konu ve oyuncular da iyi seçilmiş. amma kırmızıgül hem oyunculuk hem yönetimde çok zaaf yaşamış ve filmi toparlayamamış. kurgu kötü olmuş ve film dağınık kalmış.

    aksiyonun dozu da az tutulmuş, keşke film sadece türkiye de geçse ve din kisvesi altında dincilik yapanların foyası üzerine daha yoğunlaşsa idi. amerika da geçen sahenler yalın ve kes kopyala yapıştır tarzı olmuş. filmin ismi sırf new york olmak zorunda değildi.ayrıca hizbullah gerçeği daha net işlense idi. bazılarının ipliği daha net ortaya çıkarılsa idi.

    mahzundan terör gerçeği üzerine gerçekçi bir film beklerdim. ama o buna cesaret edememiş. terörün nasıl ve kimler tarafından beslendiği konusunu yeterince işleyememiş ve filme yazık etmiş.

    film notum:6/10.
    3 ...
  15. 211.
  16. güzel film birazda araştırılıp konu hakkında bilgili gidilirse daha cok keyif alınacak film senaryoyu kımın yazdıgı daha belli değil ama yazanın eline beynine sağlık.*
    2 ...
  17. 210.
  18. mükemmel bir film en başta türk filmlerinin bütçesi düşük hollywoodla yarışamaz falan dendi adamlar para döktüler konu oyunculuk da iyi yine de bu millete yaranmak çok zor.
    4 ...
  19. 209.
  20. istanbulda bitlise giderken kullandıkları jipin bitlis plakalı olması garipti. ordan kiralanmış gibi durdu bence.

    ama onun dışında bence başarılı bir filmdi mahsun önyargısını aştığımızda bu tip yapımlara daha çok ihtiyacı olduğunu farkedeceğiz türk sinemasının
    2 ...
  21. 208.
  22. --spoiler--
    Önce beni büyüleyen yönlerini anlatacağım, ayasofya da, aynı anda marcus la hacının ellerini açması, marianın haç çıkarması, "hepimiz aslında aynı yaradana inanıyor ve ona dua ediyoruz vs" mesajı güzeld. marcus un avluda dolaşırken ezanı dinleme sahnesi ve o ezan harikaydı. son sahnede hacı gümüş ün "Ben ömrüm boyu cehaletten kaçtım ama cehalet azrailim oldu" sözleri tüylerimi diken diken etti. Cehaletin ne denli kara bir canavar olduğunu çok daha iyi anladım. Ali Sürmeli li hu çekme sahnesi güzeldi. Marcus un ezan-namaz, doğum-ölüm tasviri güzeldi.çok güzeldi...
    Gelelim beni düşündüren yerlere...
    Filmin afişine o kadar bakmış olmama rağmen mustiyi görmemişim. Filme girer girmez ilk şaşkınlığımı burada yaşadım ve film boyu mustafa sandalın vurgusuz cümleleri ve ifadesiz yüzü sayesinde "neden mustafa sandal? neden?" demekten ben ve arkadaşlarım kendimizi alamadık.
    Haluk Bilginer' i görünce Fetullah Gülen' i canlandırdığını zannettim ama dğeilmiş hatta alakası yoğimiş.
    Film hakkında genel anlamda şunları söylemek isterim.
    Film boyunca anlatmak istediği şeyi anlıyorsunuz Mahsun Kırmızıgülün, vermek istediği mesaj güzel, anlatmaya çalıştığı şeyler de güzel. Fakat senaryo berbattı. Ciddi anlamda berbattı. Dublajlarda en az senaryo kadar rezaletti. Bir kere olaylar zil zurna kopuktu. Ali Sürmeli yi 5 dakika gördük sonra bir daha göremedik. Hacı Gümüşün ne kadar iyi bir insan olduğunu anlayınca deccal i o sandık çünkü filmin başında büyülü bir havayla gösterilmesinin bir sebebi olmalıydı ama olmadı. Hu çektirdi ve gitti. Ali Sürmeli gibi bir oyuncuya son derece yakışmış bu rolü daha fazla izlemek isterdik. Ondan geçtim de tabiki, asıl deccal ne ayaktı? Ne ara ortaya çıktı? O kasedi gönderdikten ve emniyet o kasedi izledikten sonra nasıl buldular bu adamı. Tamam öldürdükleri muhbirin kimin peşinde olduğunu biliyorlardı da yani o aksiyonu izletmediler bize saçma oldu. Murat Ünalmış ve Engin Altan Düzyatan ı daha çok görmek isterdik Mustiden ziyade. Mesela Musti yerine çok çok çok daha fazla yakışırdı Murat Ünalmış. Engin ise daha aktif olabilirdi. Ama Salih Kanyon hocayı görünce böyle o kadar ciddi bir rolde oynamasına karşın ani bir hareketle "nabeyon be yaw" diyecek sandım(eyvah eyvah, komedi tükanı...malum)

    Fbi ajanlarının hacı gümüşün kızının evine girip mikrofon yerleştirdikleri sahne neydi ya? Herif resmen gözlerine sokaraktan çerçeveyi aldı, bi güzel arkasını çevirdi yapıştırdı mikrofonu. Yardım isticek zannettim bi ara.

    Ha etkilenmedim mi? Deli gibi etkilendim. Ama o anneyi ağlattılar ya o aklımdan çıkmıyo... Kadın yaşayıp gidiyodu en azından.
    Son olarak unutmadan, mustinin danny glover a "biz avrupa birlikine girmeye çalıştığımız günden beri şöyle değiştik böyle ilerledik, idam yok mesila artıkın bizde bilünnüü" falan demesi baya götlekçeydi. Ne gerek vardı ve amaç neydi??? O sahnede çok sinirlendim salonu terkedicektim.
    --spoiler--
    Mahsun Kırmızıgül' ü buradan tebrik etmek istiyorum kendini bu denli geliştirdiği için. Türk sineması böyle böyle daha da gelişecek. Bu işlere sıfırdan girdi ve bence ciddi anlamda taktir edilmesi gerek. Herkesin gördüğünden farklı olarak, bir doğulu ve bir kürt olarak,oradaki güzellikleri de rezillikleri de, sonuçlarıyla birlikte gözler önüne seriyor ama boş hayaller uğrunda değil. Kardeşliği hep savundu bu adam. Filmleriyle de şimdi bunu pekiştiriyor.
    4 ...
  23. 207.
  24. ilkel romantizmin, estetize edilmemiş kurgunun filmidir. mahsun kırmızıgül'ün iyi bir görüntü yönetmeniyle çalışması filmin dikkat çekmesini sağlamaktır zannımca fakat beğenmesem de mahsun kırmızıgülde bir tekamül söz konusu.
    1 ...
  25. 206.
  26. verdiğim paraya üzülmeme neden olan film. fragmanı güzel ama filmin kendisi değil 10 milyon dolar 5 para etmez. ayrıca çok hatalar var filmde. fbı ajanı o şunu anlayamamış; kapının arkasına demir destek koyduysa bu hacı mahsunla mustafa nasıl çıktı o zaman terasa. bu soru benim aklıma geliyorsa bende fbi ajanı olabilirim demekki.
    2 ...
  27. 205.
  28. bu filme çok bayılmayabilir insan, ama recep ivedik'le de bir tutamaz. tırt filme komik deyip bu filme o kadar milyon dolarlar bu film içinmiydi çok abartıldı yorumu yapamaz, yapmamalı. gerçeği yansıtan bir konusu, emek harcandığı belli olan yanları var. yabana atılmamalı, fazla eleştiri olsa da gidilmeli bence.
    4 ...
  29. 204.
  30. filmde amerika'nın bina manzaraları biraz fazla gösterilmiş. tamam anladık amerika'da çekildi de bu kadar gözümüze sokmaya gerek yoktu.
    4 ...
  31. 203.
  32. aslında karakterlerin fragmandaki profili açısından çok daha politik mesajlı olmasını beklediğim ama senaryosu pek de bu düşüncemin doğrultusunda gerçekleşmeyen film. genel olarak çekim kalitesi ve oyunculuk açısından güzeldi.
    --spoiler--
    şimdi sevgili sözlükçü, kafama takılan çok önemli bir nokta var. yabancı oyuncular ile mustafa sandal ve haluk bilginer'in ingilizce konuştuğu sahnelere dublaj yapılmış. filme göre acar ingilizce konuşabilirken fırat konuşamıyor ve acar amerikalılarla konuşurken fırat sürekli olarak "ne dediler?" diye soruyor. bence burada bir mantık hatası oluşmuş. kardeşim adamlar dublajlanmış işte, acar'la türkçe konuştukları halde fırat'ın ne dediler diye sorması ve onun da ona adeta türkçeden türkçeye çeviri yapması rahatsız edici bir ayrıntı olmuş. komik duruyor yani. ikisi de ingilizce konuşsa ve o sahnelerde altyazı bulunsaydı daha hoş olurdu diye düşünüyorum.

    diğer bir eleştirim ise karakterlerin çizgilerinin çok net belli edilmesi. hacı (ki kimi temsil ettiğinin herkesçe malum olduğu kanaatindeyim) adeta melek gibi gösteriliyor. tamam suçu olmayabilir ama hassas bir noktadaki karakterin bu denli temize çıkarılmaya çabalanması filmin (var mı bilmiyorum ama) objektifliğine gölge düşürmüş.
    --spoiler--
    5 ...
  33. 202.
  34. filmin en büyük hatası koooooskoca fbi, türk istihbaratı, hiç bi boku araştırmadan sırf mahsun adamı döverken söyletti diyemi hacı denen herifin peşine düştü, hiç kanıtı falan yok mu? sudandı iran dı bilmemneydi gezip durmuş ne yapmaya gezmiş ne yapmş?

    mahsun nasıl bir kanlısını buldurmak için interpol ü falan ayağa kaldırabilmiş, nedir abicim bu mahsun en fazla emniyet amiri.

    film baştan aşağiya saçmalıkla dolu zaten tasvip etmediğim bir filmdi gitmeden öncede ama, dış etkenlerin baskısı ile gittim. *
    gitmeyin hocam, hiç yapıcak birşey bulamıyorsanız 2 saatimde boş ulan naapıcam diyorsanız gidin. ayrıca manhattan kıyak bir yermiş görmüş olursunuz.
    1 ...
  35. 201.
  36. beyoğlu' nun en ekonomik sinemalarından majestik sinemalarında, halk günü marifeti sayesinde sekiz tl karşılığında seyrettiğim ve verdiğim paraya acımama sebebiyet olmuş filmdir.

    çekimler iyi, oyunculuklar ehh işte fakat senaryo zayıf, kötü. kötü değil seyirciyle adeta dalga geçiyor. özellikle new york sahneleri gerçeklikten son derece uzak olmuş. buna rağmen tüm mahsun filmleri gibi yazılı ve görsel basın tarafından aşırı derecede pompalanmış ve pompalanmakta olan film.
    3 ...
  37. 200.
  38. 199.
  39. başı ve sonu güzeldi, ortalarda sahneler çok kopuk kaldı, uzayıp gitti. mahsun kırmızıgül yazdım, yönettim, oynadım diye bu kadar abartmasaydı; senaryoyu daha güçlü oluştursaydı keşke. anlamadığım; koskoca teşkilatının başka adamları yok bir mahsun'a inanıp, onun intikamı uğruna herkes ayağa kaldırılıyor. hacı için bu kadar tantana koparken -yakalandı, kaçtı, tekrar döndü- asıl deccal film sonunda birden bulunabildi. bu böyle devam ediyor.ama yinede haluk bilginer ve suna selen için izlenir derim.
    1 ...
  40. 198.
  41. danny glover'ın aman aman oyunculuk sergilemediği, gina gershon'a aşık olduğum ve enteresandır beklemediğim şekilde beğendiğim filmdir. haluk bilginer için diyebileceğim tek şey: bu adam türkiye'de değil hollywood'da oyunculuğa başlamış olsaydı ilah olurdu.
    1 ...
  42. 197.
  43. çok sevdim ben bu filmi, izlemedim bile...beyaz türk sinemacıların "bu köylü ne anlar filminden elitimzleri yetti" sevmem için
    1 ...
  44. 196.
  45. 195.
  46. Daha yeni filmden geldim. Ayağımın tozuyla entry gireyim dedim. Biraz uzun olabilir, onun için madde madde gitmekte fayda olduğunu düşünüyorum.

    1)Emniyet istihbaratı bünyesinde görev yapan birisinin kişisel husumetleri yüzünden interpole
    talimat verdirip o kişiyi türkiyeye getirtecek kurgu kopukluğu olamaz. Güvenlik teşkilatları rütbeler üzerinden bir hiyerarşi bütünlüğünü temsil eder. Bu "Hacı"nın diğer hacıyla karışması o kadar kolay mı, o kadar teknik dinleme cihazlarınız, adamlarınız, ajanlarınız var. O kadar aksiyon oluyor vs. sonra bir bakıyoruz ki; meğersem o kadar aksiyon sahnesi, interpol, federal ajanlar vs. bunun babasını öldüren(öldürdüğünü sandığı) adamı türkiyeye getirtmek içinmiş, hemde babasının öldürüldüğü yere getirip, orda kan davasını temizlemek için bla bla bla.

    2)Filmi kurtaran şeylerden birisi, hakkı verilmelidir ki; Haluk Bilginer'in oyunculuğudur.
    Not1: Mahsun Kırmızıgül'ün sorgu odasındaki iki sahnesi de iyiydi. Her zaman psikopat rolünü oynamak zor olmuştur.

    3) Mustafa Sandal'ın ajan Becker'ın odasındaki; "Özgürlüğü petrol bakımından zengin olan ülkelere götürmeniz bir tesadüf mü ?" çıkışı, aklımda kalan güzel sahnelerden birisiydi.
    Sanki biraz daha ileri gidilse daha güzel olurmuş ama, tadında bırakılmasında da bir sakınca yok.

    4) Hacı'nın hristiyan bir bayanla evli olması ve önemli olan tek bir allaha inanmak demesinin Fetullah'ın "dinler arası diyalog" açılımını anımsattı bana, sanki öyle bir mesaj verilmek isteniyormuş gibime geldi.

    5) Emniyet Müdürü'nün "Bu örgütün arkasındaki desteği acilen bulmamız gerekiyor." deyip, daha sonra film içinde buna yönelik hiç bir girişimin olmaması beni hayal kırıklığına uğrattı açıkçası. O kadar otomatik silah, roketatarın kimler tarafından sağlandığı, bunun finansörlüğünü kimin üstlendiğine dair bir açıklık getirilseydi, iyi bir mesaj taşımış olacaktı film.
    Not2: birisi çıkıp, sanatsal eserler mesaj kaygısı taşımamalıdır diyebilir, saygıyla karşılarım bunu.

    6) Filmin sonunda Mustafa Sandal, Mahsun Kırmızıgül'ün dedesini bilerek mi yoksa, onun dedesi olduğunu bilmeden mi vurdu, o kısmı tam anlayamadım ben. Birisi o kısma açıklık getirirse bu anlamda sevinirim.

    7) Hacı'yla annesinin kucaklaşma sahnesinde ağladım, dokunaklı geldi bana. Belki de en ön sırada oturduğumdandır, olayın içinde gibi hissettim kendimi.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük