sözlüğün büyük yanılgı içinde olduğu film. tek tek mesaj atmaktan sıkıldığım için entry gireyim dedim. filmi dublajlı olduğu için eleştirmeniz çok yanlış arkadaşlar. zira hem dublajlı hem de altyazılı versiyonu vardır.
ama bunun dışında filmde eleştirilecek onlarca şey var o ayrı. en çok göze batanı da fazla didaktik olması. mesaj üstü kapalı verilmeli ve izleyicilerin yorumuna bırakılmalıydı. böyle sanki çok gözümüze sokulmuş.
bir akp ve fethullah gülen ortak yapımı. bazı internet sitelerinde okuduğum film yorumlarından sonra 'allah allah farklı bi filme mi gittim acaba' dedim, şöyle ki, cemaat mensubu kardeşlerimizden birkaçı her nasılsa bu filmi cemaate saldırı diye görmüşler, ama bi yandan da 'iran'ın tırnağı olsak bea, topunuz amerikancısınız' diye eleştirerek bu tarz yorumları kale almamam gerektiğini ispatlamışlardır. ben film izlemeyi biraz biliyorsam bu film şöyle birşey efendim :
film hocaafendinin postmodern hali, onların bile amerika'da terörden çektiğinin iması ve yanında terör-islam fobisi sentezi popüler sosu, e yanında soft içeceği amerikan efektleri, dur şurdan bi emniyet teşkilatına da dokunduruyum gayesi*, islami terör türkiyede nerden çıkar, doğudan, dur ben bi kürt-islam-terör sentezi yapayım radikal islamı yakalayayım da görün çabası, e tatlı olarak da töre cinayeti, cehalet versus islam duruşundan oluşmakta derim ben.
takdir ettiğim yönleri yok mu ? elbette var, haluk bilginer'in oyunculuğu, birtakım emerikan efektler, mustafa sandal'ın ceketi, cami sahnesi, secde sahnesi, ülkücülerden para isteyen cemaat sahnesi. beğendiğim noktalar..
lakin, mustafa sandal'ın kendisi, oyunculuğu, fbi ajanına 'babaa, 2 dakka önce geldim bi laf sokuyum gidicem' tavrı, türkiye'de yeni yasalar konusunda über egemen bağış replikleri, emniyet'e sallamalar, yersiz ve kısa filmlerden oluşuyormuş havasındaki kurgu.
dublaja karşı 'e mahsun türkçe konuşan adama karşı -ne dediler- dedi abi' yorumuna k.çımla gülerek, orjinal film yan salondaydı demek isterken, hollywood kokan kilisedeki evliliğe 3G'yle bağlanan haluk abiye selamlar ediyorum.
şunu da merak etmeden edemiyorum: acaba hacı gümüş aile davasını falan anlatsaydı ta en başından karısına, bu yollara düşerler miydi ? pek post-modern hacıya uymuyo bu kadar dışlamak, ne de olsa paylaşım, hoşgörü vs. sözkonusu. neyse efenim, izlenesi bence herşeye rağmen.
kısa filmlerin bir araya gelmesinden oluşan bir film izlenimi veriyor kesinlikle. bir sahne gösteriliyor ve nereden nasıl bağlanacak filme diye düşünürken o kısım direk havada kalıyor ve hiçbir şekilde açıklanmıyor.
--spoiler--
ve fbı ın elinden kaçırılan haluk bilginer filmin sonlarında masum, kendi halinde bir insan gibi gösterilmiş. kaç insan fbı ın elinden o şekilde kaçırılabilir?
--spoiler--
evet.şimdi çıktım filmden. taze bi entry gireyim dedim.filmle ilgili ilk tespitim şudur ki. mahsun sıçmış,oyuncular sıvamış.diğerlerini şöyle sıralayayım size.
- çok sıradan bi senaryo ve çok sıradan dialoglar.
- çok kötü oyunculuklar ve mahsunun ses tonunu değiştirerek düzgün türkçe konuşma çabası.
- haluk bilginerin bitlis şivesinin içine etmesi(doğrusu en çok şaşırdığımda buydu).
- filmdeki fbı ajanının pazarlamacı gibi zırt pırt herkese kart vermesi.
- filmin sonunda oyunculukla değilde,müzikle ağlatma çabası(ki sinemamızın kanayan yarasıdır).
- mahsunun yüzündeki sevdalıyım hemşerim klibindeki bakışların hala durması.
- mahsunda mustafa sandalı vursaydı tam olacak dediğim filmin son sahnesi.
- didaktik film yapacak kadar donanıma sahip olunmaması.
sadede gel diyenlere,ben bu filmi beğenmedim sebepleri yukarda belirtildi.
bu filime güzel diyenleri anlamıyorum ya hayatlarında adam akıllı güzel film izlememişler ya da hepsi liseli başka bir alternatifi yok.basit senaryo ile orta halli türk ve amerikalı aktörlerin oynadığı film sadece bilmem kaç milyon dolar masraf yapmışlar diye hollywood standartlarında film falan diyorlar film beş para etmez yazıktır günahtır bekleyin korsanı çıksın .
fragmanıyla insanda,siyasi içeriği olan ve belirli noktalara temas edip bunların insanın zihninde yer etmesini sağlayacak bir film izlenimi veriyor ama alakası yok.filmden çıkınca evet mahsun kırmızıgül'den duygusal bir film daha diyorsunuz.
senaryo fena olmayabilir,çok para harcanmış olabilir * ama film beklentinin çok dışında bir içerikte olduğu için pek hazzetmedim,pek gidilmesini tavsiye etmem.
mahsun kırmızıgül ün deccali yakaladım diye istanbul emniyetini yanıltarak aslında babasını öldüren kişiyi yakaladığını sanan bir polisi oynadığı film.
filmin hem orjinal alt yazılı hemde türkçe dublajlı olanı aynı anda vizyona girdi. ona rağmen türkçe dublajdan dolayı eleştirenler var filmi. e o zaman alt yazılı olana bileti kessene be abicim. ben şahsen alt yazılı olanı izledim sonradan ve çok beğendim profesyonellik adına.
o kadar entry okudum ve hep aynı eleştiri, "neden Türkçe imiş film, abes olmuş". Arkadaşım filmin orjinali altyazılı zaten, sen akıl edip ona gitmediysen mahsun ne yapsın. Adam "ben altyazı okumayı çekemem." diyenler için bir de tükçesini koymuş, opsiyonel yani. yine de çıkıp eleştiriyorsunuz ya, valla pes.
kesinlikle vasat bir filmdir, şöyle özetliyeyim, bikere filmde aşırı kopmalar olmuştur, ayrıca sen 80 öncesindemi yaşıyorsun ülkücülerin bayrak ve silahlarla yemin ettiği günümüzde artık yoktur, mustafa sandal ve mahsun un oyunculukları aşırı derecede sırıtmıştır,koskoca türk polisi yanlarındaki en iyi elemanlarının geçmişine hiçmi bakmamışlar,sen kalkacaksın harlem de zenci döveceksin ve oradan elini kolunu sallayarak çıkacaksın. Daha çok şey yazacaktım ama aklımda şimdilik bunlar kalmış.
haluk bilginer'in her zamanki gibi çok kaliteli oynadığı,mustafa sandal'ın helal olsun dedirttiği bir film olmuştur.her zamanki gibi mahsun kırmızıgül yine senaryoyu birbirine katmıştır ancak bu bile filme olan ilgiyi yok etmemiştir.esas konu kan davasıdır.yardımcı konular ise islam korkusu ve islamın terör gibi algılanması,dinlerarası hoşgörü ve cemaatler olmuştur.sahneler de güzeldir lakin,bazı yerlerde profesyonellikten eser yoktur.
eleştirilerden etkilenmemek adına vizyona girdiği gün tüm arkadaş cemaatimi tolayıp gittiğim filmdir. dialoglar çok boştu, dublaj berbattı, mesajlar trafiğine maruz kalmış beynim ağırlaştı işlem görmede ve mustafa sandal'ın zenciyle boks yaparken aklıma 'aya benzer' klibini getirmiş, paranın çöpe atıldığı mahsun tipik filmi. haluk bilginer mükemmeldi
en başta konu olarak kıl payı geçer not almıştır..
çeşitli dallarda değerlendirebiliriz. mesela, oyunculuk açısından haluk bilginerin kendini aştığı, 'baba sen neymişsin' dedirtecek tarzda performans sergilediği film olmuştur. benim aklımda böyle kaldı.
başka akılda kalanlar nelerdi? vallahi, haluk oynamış, gerisi koy götüne gitsindir..
(bkz: bende mi var bi mallık)
anadili gibi Türkçe konuşan gevurları Mahsunun anlayamayıp,
-ne diyo?
demesi tam bir trajediydi.
orjinalliğini bozup bütün dünyaya türkçe konuşturmak hangi akla hizmettir çözemedim.alt yazılı olsa daha iyi olurdu.
ikincisi; hacının anasıyla geçen
-ana bak bu gelinin
-hoşgeldin guzum
-seni anlamaz ana gevurdur.
-olsun gevur da olsa insandır diyaloğu
-oğlum robot da olsa o da bir insandır,hoşgeldin diyin(gora)
repliğini aklıma getirmiş;
herkesin salya sümük ağladığı sahnede kahkaha atmama sebep olmuştur.
üçüncüsü ve en vahimi;
son sahnede mahsunun yanlış kişinin başında ağıt yakmasıdır.
herşeyi geçtim, haluk bilginer gibi görüşlerine saygı duyduğum bir aktör neden fetullah gülen e övgüler yağdırılan, cemaat sempatizanı bir filmde rol aldı? herşey para mı sayın haluk bilginer?
herşeyi geçtim, haluk bilginer gibi görüşlerine saygı duyduğum bir aktör neden fetullah gülen e övgüler yağdırılan, cemaat sempatizanı bir filmde rol aldı? herşey para mı sayın haluk bilginer?