Şehir merkezi 90.000 nüfuslu küçücük bir yerdir.
Kurşunlu camisi çok güzel
Ama bir de nevşehir tava diye bi yemeği varki.
bütün anadoluyu gezen biri olarak rahatlıkla derimki böyle güzel şey az yedim.
Bu şehrin efsanesi fazladır, kadın olacak, iki kadın ve gece on ikiden sonra otostop çekecek, kamp yapacak, sokakta uyuyacak, içecek sarhoş olacak;; asla yaptıramazlar mı, yoksa öldürülür müsünüz? En rahat yapacağınız yerdir belki de,, ya da çok yapıldığındandır bu tecrübe. Büyük, kalabalık bir şehirden düşmüşseniz buraya, öğrenciyseniz bir de, kendinizi geliştirmek için hoş yerdir. Bir iki dost, sabahlara kadar içilen şaraplar, hafta sonları bisiklet turları, beş para vermeden kurduğunuz çadırlar.. belki Ankara'nın sahaflarını, istanbul'un gece hayatını bulamazsınız, , ya da izmir'in sahilini belki karadenizin ormanını. Ama sayısız doğabileceğiniz yerdir, yobaz olan bu şehrin milleti, gece arabayla götürebilir gideceğiniz yere ya da giydiğiniz mini sadece size bakan gözlerle son bulur. Ne istanbul'un taksiminde ki gibi para teklif ederler ne de küçük mültecilerden kaçarsınız. Ne aradığına bağlıdır her şey, gece hayatını dileyenler iki mekan arasında ölebilir, ya da görselliğinde hayat bulabilir. Yeterince şiiriniz, şarabınız ve arada güzel cümleler duyabileceğiniz dostlar varsa, tereddütsüz alın nefesi.
Öğrenciyseniz ve paranız kısıtlıysa, ama yaşamak istiyorsanız her bir salisesini-çadır kurun size ait olan doğaya,,şaraplar için ve kitaplar okuyun. Sessizliğin hem çıldırtıcı, hem cezbedici olduğu bu şehrin sahibi olun.
Kaçın metropolitan olan her yerden, kaçın,,, sahile, kasabaya, köye, kendinizi bulabildiğiniz yere, televizyonları kapatın, ve kaçın.
Kalacak yer olarak öğretmen evi tercih edilebilir. Kişi başı 40-45 liraya kalinabilir. Öğretmen evi çalışanlarından arabasıyla tür yapanlar da oluyor , otobüs vs kendi imkanınla gidilemeyecek yerlere arabasiyla uygun bir fiyata götürmustu bizi.
Görülmesi gereken yerler
Ürgüp
Göreme
Zelve açık hava müzesi
Göreme açık hava müzesi
Çavuşin
Uçhisar kalesi
Kaymaklı ve derinkuyu Yeraltı şehirleri
avanos(?)
ıhlara vadisi
öncelikle şunu söyleyeyim türk esnafı bildiğimiz gibi, büyük çoğunluğu çakal ve fırsatçı. leş gibi kahveyi yedi liraya sokan mı dersin,12 liralık cheesecake mi dersin, içinde ölü böcek yüzen portakal suyu ve bayat tost mu dersin(13 liraydi bir de hahahah), ner ararsan var. menü isteyin, fiyat sorun vs. esnafın insiyatifine mümkün olduğunca az muhtaç olun.
oda fiyatları 90-100den aşağı değil, ikişerli gidip oda fiyatını fifty fifty paylaşırsınız.
ıhlara vadisi ürgüp'e 110 km uzaklıkta ve aksaray'a bağlı, çok güzel diyorlar ama fakir ve arabasız öğrenciler olduğumuzdan dolayı gidemedik, şahsi aracınız varsa bi bakın.
ayrıca çok fazla uzakdoğulu var, dillerindeki vurguların garipliği zaman zaman rahatsız etse de genel anlamda kibar ve düzgün insanlar, öyle ki bunlardan 1-2 milyon mülteci alsak suriyelilerin yarattığı hasarı çok rahat kapatırlar gibi. binlerce kilometre yol kat edip türkiye'ye gelmek çok çılgınca olsa da enerjilerine ve meraklarına hayran kalmamak elde değil. tek tük de alman görülüyor, avrupalılar vs.
nevşehir merkezde 5 tane otobüs hattı var, 3 numaralı dışında hepsi terminalden geçiyor(öğrenci 1.40, öğrenci kartı görmek istiyorlar, diğerleri 1.75) bunun dışında merkez dışına gidenler en iyi ihtimal yarım saatte bir, genel olarak saatbaşı kalkıyor(öğrenci 2.50(oha) diğerleri 3.5-5(yuh).hem seyrek hem pahalı, ne güzel) .ulaşım ne yazik ki iyi değil, böylesine turistik yerin ulaşımının yetersiz olması da turizme ne kadar değer verdiğimizin göstergesi, aferin tosunlarıma. Şuralar Elin oğlunda olacaktı ki görecektin ulaşım nasıl olur. neyse, önce merkeze, oradan nereye isterseniz oraya yardıracaksınız artık.
ürgüp'te yöre insanı pek muhafazakar değil gibi, sanırım turistler bunları yola getirmiş. sokakta bira içtik şaşkınlıkla baksalar da herhangi bir linç kırıntısıyla dahi karşılaşmadık.
ürgüp'te asmalı konak çekilmiş, çekildiği binaya bakabilirsiniz(giriş 2 lira, bazı odalar kapalı). ayrıca şarap mahzenleri var, şarapları deneyebilirsiniz, biz efendi wine house'a gitmiştik, kibar ve beyefendi bir adamdı, turasan'a gidemedik, fırsat olmadı.
göreme açık hava müzesi büyük, güzel. hakkını vererek gezmesi hiç değilse bir saat alır. müzekartla giriliyor, oradan alabiliyorsunuz. biraz ilerisinde(arabayla 2-3 dakika) Çavuşin var, orada da kilise manastır ve kalıntılar var, onlara da bakmanızı tavsiye ederim.
dünyadaki müslümanlarin sadece yüzde onu türkiye'de olduğu halde camilerin yüzde 90ı(85bin taneciği) türkiye'de, ota boka cami yapıyonuz aq diye eleştiriyordum ama buralarda adamlar yemeyip içmeyip kilise yapmış, herhalde deli gibi ibadethane yapmak bu topraklara özgü bir manyaklık. insan gerçekten hayret ediyor.
Zelve açık hava müzesi...harika.tam bir saklı cennet, bana kalırsa göremedeki'nden daha güzel, doğa ve tarih iç içe. anlatılacak gibi değil, aztek maya eserlerini andırdı bana, orayı betimleyecek yetenekte değilim, gidin görün, gerçekten mükemmel.
zelve'ye çavuşin'den taksiyle geçmenizi tavsiye ederim, 4-5 km mesafe var arada, o minibüslerini beklemeye değmez çünkü saatbaşı geçiyor, asfalta atılan yumurta gibi pişersiniz. taksi de minibüslerden azıcık fazla yazıyor zaten.
Uçhisar kalesi'ne gitmek için kavşakta iniyorsunuz, biraz yürüyünce güvercinlik vadisi var, orada bir 10-15 dk oyalanırsınız, fotoğraf çekerseniz vesaire, sonra yürümeye devam edin tabela mabela bakara makara bulursunuz kuleyi* . kulenin tepesinden görülen manzara bana braveheart'taki iskoçya manzaralarını andırdı, bir ara bekledim Wallace gelsin freedom diye böğürsün diye ama sonra aslında onun mel gibson olduğunu hatırladım, çohoş bir manzara, kule yakın çevresi de görmeye değer.
Yeraltı şehirlerinden kaymaklı'ya gitmek için vaktimiz olmadı, ötekini ise önümüzde aşağı inen yaşlı amcamız amooğğğ* burayı nasıl yabmışlar yauuvv diyerek çok güzel özetledi, ilginç bir yer, dar ama yine de görülesi. kalbi ve tansiyonu olanlar inmesin diyorlar ama, içeride oksijen pek yok çünkü.
off bu lanet esnaftan gına geldi derseniz ve hiç olmazsa onlardan daha profesyonel görünen bir yere kaçmak isterseniz biz irili ufaklı burjuvalar için forum avm var, merkezdeki otobüslerden ikisi götürüyor, 2 katlı ve istanbul'da küçük denenlerden de küçük bir şey ama iş görür yine de, şüpheniz olmasın.
taksiciye sorduk, valla yeğenim dedi o avanos'tan dedi kızılırmak geçiyor dedi çanak çömlek yapıp satıyorlar başka da bir bok yok dedi, gitmedik biz de. Aferin bize o zaman.
bahsetmediğim şeyler ya çok önemsizdirler ya da paramız yetmemiştir. benden bu kadar, iyi gezmeler. sevimli japon hatunlari yanaklarından öpün benim için*
2 defa ürgüp e gezmeye gittim. mistik bi havası var, sanırım tarihi bi yer olduğu için. Yeraltı mağaralarının koridorları daracıktır emekleyerek geçersin. Tarihe ilgisi olan biri için çok cazip bi yer.
Güzel bir yemek yiyemediğim şehirdir. 3 gün gezdim yiyeyecek bir şey yok, survivor' a mı geldik dedim. Ayrıca yanlış duymadıysam üniversitenin kampüsünün içinde şarap fabrikası bulunmakta.
insanı tüm turistlik yerlerinden daha görülesi daha sevilesidir. diğer turistlik şehirlerin aksine esnafı paragöz değildir. sıcakkanlı, dürüst, yardımsever insan doludur. sırf bu yüzden tekrar tekrar gidesi gelir insanın. kendi hemşehrilerimden daha çok severim nevşehir insanını. gidiniz, görünüz, tanışınız, seviniz.
yaz kış rüzgar esen şehirdir. böyle hafif bir rüzgar değil. sert esiyor. önden arkadan derken aşağıdan filan estiğine şahit oldum. nasıl bir hava sirkülasyonudur anlamış değilim. varın uzun saçın halini siz düşünün.
Bu yıl tatil yaptığım bir iç anadolu ilidir. Şehir merkezinden şehir dışına kadar buram buram tarih kokan bir şehirdir.
Yazın yeraltı şehirlerine yaptığım gezide adeta büyülendim. insanlar yıllar önce toprağı metrelerce kazıp içerisine yerleşim yerleri yapmışlar. Bu yeraltı şehrinde havalandırmayı inanılmaz bir mühendislikle oturtmuşlar; kliselerini, ahırlarını, odalarını, yiyecek ve şarap ambarlarını dahi inşa etmişler. Ayrıca yeraltı şehirleri inanılmaz bir serinliğe sahip. Rehberimizin hala bir çok yeraltı şehrinin bulunamadığını fakat çalışmalara devam edildiğini söylemişti.
Peri bacalarını ve kalelerini falan anlatmama gerek yok zaten herkes biliyor. Herkesin gitmesini tavsiye ettiğim bir şehir. Ülkemizde bulunması büyük bir lütuf.
Yoldan geçen bir vatandaşa nevşehiri sorsanız kısaca size peri bacalarından, kapadokyadan, ürgüpten bahseder ama nevşehirin bu yazdığım yerlerle hiç bir alakası yok merkezine gittiğiniz zaman bir tane bile turist göremezsiniz esnafı turizmden hiçbir şekilde faydalanamaz yöre insanı cana yakındır, insancıldır fakat esnafı çiğdir size bir şeyler kakalamaya çalışırlar beceremezler çünkü bunu fazlasıyla belli ederek yaparlar kendilerini geliştirememişlerdir, bağnaz bir yapısı vardır hacıbektaş ilçesi bu konuda fazlasıyla aşmıştır nevşehir merkezde tekel bayi bulunmazken hacıbektaşta her 100 metrede bir vardır.
Turistik yerlerden bahsedecek olursak turla gitmemişseniz bir çorbayı 20 Türk Lirasına içmek zorunda kalırsınız gerisini varın siz düşünün...