Türkiye'de artık futbolcu satarak kâr edebilirsin mantığını gerçekleştirme potansiyeline sahip kalecidir.20 milyon veren herhangi bir takıma satılabilir.
satılmasıyla alakalı bir şey deyince eksiyi yediğiniz kalecidir ancak kardeşim endüstriyel futbol denen de bir şey var. 6.750.000 euro + lorik cana'ya aldığın oyuncuya 20 milyonlar dönüyor ortada satılmaz mı şimdi bu adam? satmasan satmasan kontratı bitince bedavaya yine gider bu adam. baktın kar ediyorsun yolla yenisini al zaten kazançtasın.
gitmesin, eğer giderse hayata küsecek biri var. 12 yaşındaki kız çocuğu kendisi için deli divane. 2 gündür gazetelerle sene sonu transfer edileceğine kesin gözüyle bakılıyor haberlerini okuyup ağlıyor ve benden medet umuyor. gitmez diyorum sözleşmesi var hem yıllardır kaleciden muzdaripiz kolay kolay bırakmazlar diyorum ama ikna edemiyorum. lütfen gitme ya bari sözleşmen bitene kadar gitme.
kendisinin değeri iyi kaleci olmasına rağmen 10 milyon eurodur fazlası kazık.
üstelik ispanyada messi ve ronaldo ingilterede suarez ve rvp fransada ibo ve lavezzi italyada balo ve palacio'nun
top yapıp oynayacağı kaleci ama gese için bu bile fazla.
15 milyon euro ve üzeri tekliflere hiç düşünülmeden satılması gereken kaleci. o paraya onur kıvrak alınabilir, sinan bolat alınabilir. zaten yabancı sınırlaması sorun olacak önümüzdeki senelerde bir de kalede harcamayalım yabancı sınırlamasını. ayrıca kendisi lig maçlarında berbat oynuyor. bir tafi, bir mondi değil..
bazı nankörler tarafından beğenilmeyen muhteşem kaleci. daha geçen hafta sana haybeden 1 puan kazandırdı. ayrıca bu adam robot değil, her maçta aynı performansı bekleyemezsin, sahada geriye kalan futbolculardan beklemediğin gibi. hata yapması çok normal önündeki adamlarda iş yoksa o ne yapsın?
yabancı kontenjanı kaleciyle doldurulmamalıymış. ee yerli kaleci alıp başarı sağlayamadıktan sonra ne anlarım ben o işten. riske etmeye ne gerek var? bulmuşsun niye bunuyosun?
hiçbir şekilde satılmaması gereken kaleci. bizim önceliğimiz futbolda başarı sağlamak. ticaret yapmak, kar yapmak değil.
duygusal galatasaraylılar tarafından satılmaması istenen kaleci. kardeşim önüme taş gibi defans koy ben de çok iyi oynarım. bu sene defansımız çok kötü, muslera da kötü. benim bu adamda sinirimi bozan şey bu işte. her zaman normal bir kaleciden bekleneni yapıyor muslera. kesin gol dediğimiz bir pozisyonu çıkaramıyor, aynı zamanda tutması lazım dediğimizi de tutuyor. bir ekstrası yok. boşuna demiyorum bir tafi, bir mondi değil diye. ayrıca bu adam lig maçlarında belki de bilerek oynamıyor. şampiyonlar liginde öyle değil ama. çünkü adamın hayali premier league. tamam mondi'den sonra çok sıkıntı çektik, ondan sonraki en iyi kalecimiz, ama niye tahammül edelim ki buna daha iyisi olabilecekken. eminim onur kıvrak gelse galatasaray için her açıdan daha hayırlı olacaktır. yok bizi kaleci sıkıntısından kurtarmışmış, yok efendim nankörlükmüş. ulan hayır iş mi yapıyoruz burada. iyi o zaman kaleci sıkıntımız varken geldi diye (ki babasının hayrına gelmedi. parasını alıyor tıkır tıkır.) 50 yaşına kadar oynatalım adamı. rica ediyorum daha fazla mantık, daha az duygusallık. hadi bakalım. ayrıca o ticareti, karı yapmazsan 10. olduğun zamanlara çok çabuk bir dönüş yaparsın.
mütevazı olamaya gerek yok, bu adam şu anda dünyanın en iyi 5 kalecisinden bir tanesi. dünya kupası ve copa america performansları gerçekten mükemmeldi. galatasarayda da kötü başlasa da harika devam ediyor. seneye şampiyonlar liginde oynarsa eminim ki değerini daha da fazla yükseltecektir.
kaleci konusunda sıkıntı çeken bir çok büyük kulüp var, bir kaç sene sonra çok büyük rakamlara transfer olabilir, kulüp hatta ülke transfer rekoru kırabilir. işte burada düşünülmesi gereken olay galatasaray kendisini satmalı mı, yoksa satmamalı mı ? bana kalacak olursa kendisi zor bulunan kalitede bir kaleci. tutulabildiği kadar elde tutulmalı fakat baktık ki teklif iyi, muslera da gitmek istiyor. o zaman yanaklarından öpülüp, teşekkür edilip yollanmalı. ama dediğim gibi bu süreçte en az 2 sene şampiyonlar liginde oynamalı.
kendisini basketbol maçında görmüştüm. göründüğü kadar sempatik adam, sürekli gülümsüyor, yoğun ilgiden çok memnun. türkçe öğrenmiş bir kaç kelime. hatta tezahürat bile biliyordu. demek ki karşılıksız değilmiş. o da seviyor.