sinirlenme dostum!
sana amerikan filmlerinden fırlamış gibi seslendim yine. hayat ne garip değil mi? bir yanda sevdiklerimiz ölüyor, bir yanda içmeye devam ediyor insanlar. cumartesi gecesi aklıma geldin. şu sözlükte kim vardı o, sen, benden başka... o gitti melek oldu. sen ve ben kaldık başbaşa. cumartesi gecesi etrafımda insanlar... solumda deniz... kordon... ölüm haberi geliyor, bazı insan müsvetteleri gülüyorlar, hadi lan ölmüş mü diye? duramadım, kalamadım yanlarında. aramamam gereken birini aradım o gece. sen bildin kimi aradığımı. içimi acıttı yine n' olur ağlama deyişi. gittiğinden beri kalbimin telini kimse titretememişti. yine o vurdu mızrabıyla, naznaz' ın kalbinde acı ama tatlı bir ezgi. burada olaydı sarılaydım, yüzüne yüz süreydim, omzunda ağlayaydım dedim nercik. dedirtti bana... içim ürperdi acıma ağlarken. sonra nercik oturdum sahile... sen geldin aklıma. acaba dedim o olsa, oradakilere ölmüş mü lan diye gülenlere napardı? sinirlenip koyar mıydın bir tane yumruk ağızlarının ortasına. ben o kadar istedim ki...
neyse şiddete başvurmayalım.
yolumuz uzun, güzel... sana binalar yaptım, aklına sığdıramacağın. gelirken getirecektim yanına; evde unuttum.
not: salca öldüm mü diye merak etmiyor artık, sen ara beni 'öldün mü?' diye.
Önce annesi için yazdıklarını okumayla başladıktan sonra, diğer girilerinide okumaya fırsat bulduğum yazar kişisidir.
Anlatım tarzı sanki olayı yaşıyormuşsunuz hissi veriyor. süper.
"özlem yeri gelir, buruşturulup bir kenara atılmış boş sigara paketi gibi olur- öyle hisseder kendini özleyen..."
beni bu histen çıkaran ve yalnız olmadığımı bana gösteren nadir insanlardan. diğerlerinden tek farkı şu; beni görmeden, tanımadan bunu yapabilmiş olması.
dedim ya; birbirimizi tanıdığımız söylenemez. ama öyle bir ortak noktamız var ki her şeyin önüne geçiyor. şu sözlükte tanıdığım en insan ve kalbinin temiz olduğunu net anladığım iki insandan birisin. diğerini sen zaten çok iyi biliyorsun ..
bana yazdığın gibi, umarım bir gün beni onun yanına taşıyan kişi sen olursun ve onlara kavuştuğumuzda birbirimizin sevincini görüp mutlu oluruz. fani dünyadaki "bugün" ü sadece hatırlamakla kalır, onların yanında derin bir uykuya dalarız.
Sevdiklerini hatta ve hatta hayattaki en masum en doğal sevebileceği, sevdiği, seveceği insanı onu doğuran dünyaya getiren ve bu yaşına hatta daha ilerilere gidecek olmasını sağlayan insanı, annesini kaybetmiş olduğunu öğrendiğim yazar.
Empati yapacağım ama sanırım empati yaptığım an gün ve hatta gelecekteki birçok gün benim için kapkara olacaktır.
Anneyi kaybetmek çok zor çok. Yaşamadan bilemem ama yazdıkları ile bana ne kadar zor birşey olduğunu, olacağını biraz da olsa yaşattı sabah sabah sağolsun.
bursa hele bi gelin zirvesi'nde tanışılan yazar. sıcakkanlıdır, aynı dertten muzdarip olduğumuz yazardır. ikimizde edebiyat fakültesi çıkışlıyız ve bölümümüzü sevmiyoruz. ayrıca yaşını hiç göstermiyorsun yahu. *
yıllar geçmiş, sen hala geçmemişsin. ben de hayat şu aralar sakin ama dalgalandım da duruldum rahmetli müzeyyen gibi. bu arada müzeyyen, sen ve benim bu ortak noktası haricinde, bir zamanlar bursa' da bulunmuş olmak var, sanırım müzeyyen sözlükte yazar olma şansına sahip olmamıştır*, hele ki ikimiz gibi altınca nesil olmayı; sanmıyorum. sana yazmayı özlemişim. gelirsen haber ver, ben ara sıra uğruyorum buralara.