evet sabahın bu vaktinde belki bir kaç kişi okuyacak ama naçizane bir analiz yapıcam.
bu ülkede son zamanlarda en çok yalnızlaşan kesim kemalistler öncelikle bu gözüme çarpıyor.neden? çünkü cumhuriyet yıkıcıları ülkeyi ele geçirdi.hatta satmadıkları vatan toprağı kalmadı.kemalistlerin yalnızlığının sebebi de diğer kesimlerin kendilerini anlayacak bilgi birikimine,entellektüaliteye sahip olmaması vs.vs. gerçekten de öyle mi yoksa 80 küsür senedir devletin kendine ölçtüğü kimliğin ve edindiği reflekslerin artık yerini başka şeylere bırakması mıdır?
şimdi kendimize; devletin yıllardır yurttaşına çizdiği ve dışına çıkılınca da cezasını çok ağır kestiği bir örnek kimlik yaratalım.önce bu kimliğin ne olamayacağından başlayalım; kürt olamazsın,alevi olamazsın,muhafazakar sünni olamazsın,gayrimüslim olamazsın.dolaylı yoldan da olmamanız gereken kimlikler;kadın olmak,eşcinsel olmak.siyasi olarak zaten hiç bir şey olamazsınız(sosyalist,liberal,muhafazakar demokrat ve hatta sosyal demokrat vs.) ikinci aşamada rejimin olmanızı istediği kimlikleri toplayıp kendimize bir profil oluşturalım; türk,sünni,müslüman(ama devletin istediği kadar),laik, anti-komünist,ulusçu(ulus devletçi),heteroseksüel,erkek.
ikinci aşamadaki kimliğin darlığının farkına varmışsınızdır.bu kimliklerin bir tanesinin bile dışına çıkarsanız rejimin insanı olmaktan çıkıp,imtiyazlı konumlarınızı yitirmiş oluyorsunuz.bu durum ak partinin tam anlamıyla "muktedir" olmasından sonra kısmen değişti ve kemalistler ve ya ulusalcı güruh(ordu,chp,yargı,bürokrasi)yavaş yavaş ellerinden giden 90 senelik iktidar için daha da sertleşmeye başladılar.ipe sapa gelmez muhalefet etme yöntemleri kendileri dışındaki bütün kesimleri kendilerinden uzaklaştırdı ve
bugün bir kemalistle siyaset tartışmayı zor hale getirdi.ki ak parti bile seçimlerde,referandumda bu yöntemi kullanarak seçmenini tutmayı hatta artırmayı başardı(mhp'yi chp'nin kuyruğuna takılmakla itham etmesi vs.).ve gerçekten sağ cenahta ve ya sol cenahta birileri tartışmaya başlasa diğerini kemalist olmakla suçluyor.(sosyalist solda liberal solun geleneksel solu statükoculukla suçlaması).
göte göt deme konusunda bile uzlaşamayan sosyalist sol,ak partinin otoriterleşmesinden rahatsız ama ak partiyi hala destekleyen liberaller,hala rejimle derdi olan(haklı olarak) muhafazakarlar,kürtler,aleviler vs. yeni anayasa ve demokratikleşecek miyiz yoksa rejim bir kaç rötuşla aynı mı kalacak derdine düşmüşken,ulusalcı cenah hala kahvehane muhabbetleriyle(hep sattılar yeea,cumhuriyeti yıktılar yeaa)siyaset götürmeye çalışıyor,feysbuk'unda yozdil yazıları paylaşıp laf çaktım zannediyor.ve şöyle dönüp baktığımız zaman toplumun yüzde 20 küsür gibi önemli bir kesimi siyaseten kimseyle muhatap olmak istemiyor.doğal olarak da yalnızlaşıyor.
peki nedir bu neo-kemalizm: ulus-devletçi ve katı laikçi çizginin biraz geride tutularak kemalist rejimin ak parti eliyle 21.yüzyıla uyarlanması.globalleşen dünya'da ve ortadoğu'da küresel sermaye elindeki pazarı artık soğuk savaş yöntemleriyle(darbeler)ellerinde tutmanın zor olduğunun bilincinde ve soğuk savaş zamanlarından kalma rejimlerin bir şekilde dönüşmesi lazım.bugün türkiye'de yaşanan ordu-hükümet,yargı-hükümet,eski medya-yeni medya sürtüşmeleri de değişimi getirmek isteyen-değişime direnen devlet içindeki güçlerin savaşıdır.
önümüzdeki süreç kemalist rejimin makyajlanıp tekrar önüne konmasını istemeyen demokrat güçlerle neo-kemalistler arasında derin tartışmalara gebe.(belki yıllardır devam eden ak parti-liberal aydınlar ittifakı bozulabilir.)miltarizmin tam anlamıyla yenilmediği(hatta dönüştüğü),örgütlülük hakkının kısıtlı olduğu,kimliklerin tanınmadığı ve neo-kemalizme fit olmuş bir memleket yerine baştan yazılmış sağlam bir anayasası olan bir ülke istemek her yurttaşın hakkıdır.
imza:sigara-bira parasını zar zor denkletiren lümpen üniversite öğrencisi.
