düşman başına. 2009 ilkbaharında, 2010 yazında, 2011 sonbaharında yüksek dozajda maruz kaldım. tam bir uyku halinden ziyade devamlı bölünen, her uyandığında da ağlama krizlerinin eşlik ettiği bir uyku hali düşünün. sabaha karşı dehşet bir huzursuzlukla uyanıyorsunuz, o an tek yapabildiğiniz hıçkırmak ama o da rahatlatmıyor. o zaman tekrar uyuyayım bari de hissetmeyeyim şunu diyorsunuz ama yok, uykuya da dalınmıyor. bir sağ bir sol derken bölük pörçük bir uykuyla sabahı ediyorsunuz. çok zor.
nedeni bilinmeyen bir huzursuzluk ile geceyi güne çevirene dek yatakta dönmekten evladır ki hiç olmazsa uyuma eylemi gerçekleşmiştir. ne mutlu ki uyuyabilenlere.
bir şeyler ters gidiyordur, huzursuzluk hayatının her anını ele geçirmiştir. Yataktan kalkar kalmaz elin sigara paketine gider, çekersin dumanı içine, biraz rahatlarsın. Ama o boktan his gün boyu seni takip eder.