-neden gülme ve ağlama ihtiyacı duyarız?
+gülmek mutluluk demek değildir ağlamak da hüzün. yani duygularımızı ifade etmek için gülmeyiz ya da ağlamayız. komiklik de farklılaşır yere, zamana ve insana göre. yani ortada komik olan bir şey yok aslında.
neden yorgun bır gunun ardından bu kapanmamak ıcın kıbrıt copune muhtac su gozlerımı ınatla ekrana dıkmıs koltugumda popomun uyusmasına aldırıs etmeden yarın nasıl 7:45 te kalkabılecegım endısesını tasımıyorum ?
hayatın en kazık sorusu. insanların davranışlarının çoğunluğunu içgüdüsel ve anlamsız duygularının şekillendirmesiyle, insanlık serüveninin her çağında güncellenen ve dünya üzerine bıraktığı maddi ve manevi birikimin artan varlığı ile beraber güçlenen bir şiddetle tekrarlanan bir sorudur bu. atası "ne" den sonra akıllı olmasıyla diğerlerinden ayrışan insanın devamında bilinmeyene karşı kullandığı en büyük silahtır.
bir soru cümlesi.
Neden tüketiyoruz ki kendimizi hayatı doruklarda yaşamak varken? Mesela ben her duyguyu en üst noktadı yaşamayı severim acıyı da aşkı da... Neden buna izin vermiyor ki hayat? Neden doya doya ağlayamaıyoruz ki? Neden mutlu olamıyoruz? Neden aşkı alinin ayşeye duyduğu aşkla kısıtlıyoruz? Neden sevemiyoruz?
bu soru insanı delirtebilir, arayıştaki insanların hayatını karartabilir.
ama bir şeylerin peşinde koşmaktan, yolda olmaktan hoşlanan insanlar için fazlasının zararının dokunacağını düşünmediğim sorudur.
kafamda bununla başlayan milyar tane soru olduğu gerçeğini de unutmamak gerek.
insanın içindeki malum iç sesin en çok kullandığı kelimedir.
bu kelime aslında hayatın ta kendisidir veya hayatın anlamadır. ''neden'' kelimesi olmasaydı, şuan insanlık var olmayabilirdi veya oldukça ilkel bir yaşam sürerdi.