Çok derin bir insanım çok haddinden fazla böyleki ben bu Türkiye Cumhuriyetinde var oldukça benim gibi biri gelmez.Gökte kartal yerde mantar işte ben buyum abi.
rutinleri sevmiyorum. aykırı bir yolcuyum, dünya geniş. aynı insanı her gün görmekten sıkılacağımı bildiğim için sevgilim yok. ha bir de onun kıskançlığı, evcil hayvan misali ilgi beklemesi... ürperdim bak.
Vakit kaybı. Gerekli özeni ve ilgiyi gösteremiyorum her zaman. Farklı önceliklerim var. Yalnız sevgilim olduğunda iş değişiyor. Çok anlamlı ve değerli geliyor. Sonrası daha rahat, huzurlu. Sanki boşa kürek çekmişim gibi hissediyorum.
düzgün birisi olmadığındandır. yada olmadığından demiyeyim bana denk gelmediğindendir. öylesine ilişki yaşamakda bana göre değil. olursa ölümüne diyenlerdenim.
kaybetti yazmıştım ama sonra yitirmenin türkçe kaybetmenin türkçe ek fiil almış bir arapça sözcük olduğunu hatırlayıp değiştirdim.
zaten oldum olası etmek fiilinden nefret etmişimdir.
etmek fiili ile latince'deki (hatta bugünkü fransızca'da da) "etre" (olmak) fiilinin bağlantılı olduğunu, bunun da tüm dillerin birbiriyle akraba olduğu tezini desteklediğini biliyor muydunuz?
tabi ben buna kesinlikle inanmıyorum. bilimsel bir yaklaşım ama.
zaten fransızca halk arasında konuşularak bozulmuş latince'den geliyor ve de yazıya erken geçirildiği için telaffuzu çok farklı. zaman içinde farklılaşmış. Türkçe latin harfi kullanalı 100 yıl olmadı. o yüzden okunduğu gibi yazılıyor çoğunlukla.
Eğer birine sevgi duymak ve ona sevgimi göstermek istiyorsam o kişiye güvenmem inanmam gerekir ama ben prensip olarak insanlara güvenmem ki bu kararmış yalnızlığım başka bir insanı hayatıma almamdan daha çekici.
toplum icinde kendimi cok soguk bir sekilde ifade ettigim icin. soyle ki, insanlar yanima gelip bise demeye cekiniyorlar nasil tepki verecegimi kestiremedikleri icin. bu olayda yalnizliga itiyor. aslinda soguk biri degilim, sadece gorunusum oyle, fakat ilk yakayi o ele verdigi icin eger iliskiye dair bir sansim varsa da yok oluyor, ve boylece sonuc yalnizlikta son buluyor.