insanlarla iletişim kurmakta zorluk çekiyorum, en temel nedeni bu. aslında bu durum benim için sürpriz değil. çünkü geçmişte yaşadığım rahatsızlıklar beni özgüvensiz bir asalak haline getirdi.
Benim sevgilim çok güzel olmamalı... Benim sevgilim. Benim olmalı. Karşılıklı saygı olmalı. Sevgilim yok. Çünkü yok. Seveceğim insanlar çıkıyor karşıma elbette.. Çok beğendiklerim de oluyor. Ama o kişi bana aynı hisleri beslemiyorsa ne yapabilirim. Hiç bir şey.. Ben elmayı seviyorum diye elmanın beni sevmesi şart mı? Değil o sebeple böyle yalnız iyi işte idare ediyorum..
Birini tekrardan tanımak var işin içinde. Sevdiği ve sevmediği şeyleri öğreniceksin , davranışına göre triplimi , kızgın mı anlamaya çalışıcaksın en baştan onu tanımaya çalışıcaksın , o da seni tanımaya başlıcak , hayaller kurulucak , Konuşma şekillerinden ruh halini anlıcaksın , senden önceki insanlara nasıl hitap ettiyse sana da öyle edicek , bağlanıcaksın , kavgalar ediceksin ve kavgalı olduğun müddet sinirli geçircen o zamanı ve önüne kim gelirse ona kusucaksın sinirini. Bağlanmaya başlıcaksın istemeden bir süre sonra bu sefer her şeyin yerini endişeler alıcak "acaba gider mi?", ayrıl - barışlar olucak. Bazen uzun ayrılıklar olcak belkide hiç barışılmıcak. Şimdi başa dönelim : ona ait ne varsa sil , gözünün görmemesi için sana ulaşımlarını yada onu gösterici her şeyi engelle , hayalleri sil , sevdiği ve sevmediği şeyleri unutmaya çalış çünkü etrafında gördüğün her şey onu hatırlatıyor olucak. Üzülmüyorum diyip kendini kandırsanda akşam o baş o yastığa konduğu an kendi yalanını ortaya çıkarırsın.
Şimdi ne gerek var bir insanı en baştan tanıyıp sonra onu en baştan unutmaya?.