bir kadın tarafından bana çiçek verilse vereceğim tepki taşak mı geçiyorsun olurdu. Çiçekleri sevmediğimden değil yapımız gereği çiçeğe anlam verecek kadar duygusal değiliz. bizim için kalıcı hediyeler daha anlamlı. Kuruyup 1 yıl sonra bulamayacağımız bir hediyeyi umursamıyoruz sanırım.
kadınlar , çiçeği çok sevdiği için, çiçeğe yazık olur düşüncesiyle almıyorlardır genelde bence. erkeklerini sevmedikleri için değil yanlış anlaşılmasın çiçeğe yazık olur diye. çünkü biz ne yapar eder o çiçeği mundar ederiz. ne yapar eder bir araç gereç takımı olarak kullanırız o çiçeği. swf.
örnek; sigara hayatta kullanmam ama , sigara paketi bende görünmesin diye gider, çiçek demetinin arasına saklarız mesela. aklıma o geldi birden. hem çiçek narinliktir kadını temsil eder.
sonuç itibariyle velhasıl kelam; çiçek barışı da temsil eder ama , eskiden beri doğru olarak atfedilen; çiçek kadına yakıştığı için, bunu değiştirmek mümkün değildir. hem gerekte yok zaten.
feministler bunu açıklayamaz çünkü onlar da tam ataerkil zihniyetinden sıyrılmamış. mesela toplumsal fahişelikte bu her daim vardır ve kadın erkek arasındaki rollerde kadının eve kapatılması ev içinde olan her türlü emeğini kocasından para alma karşılığında karşılamıştır. hal böyle olunca kadının algısı bu yönde gelişmiş ve kendi kadınsı her türlü görevinden(veya biyolojisinden kaynaklı yapısından) erkekten belli bir meta bekler olmuştur ve bu sağlanmadan hiçbir görevi yerine getiremeyeceğine şartlanmıştır.
toplumsal fahişelik işte tam da budur. feministlerin de işine bu gelmiyor. bugün fahişelik bir meslek olabilecek güçteyse bunun nedeni kadın erkek rollerinin dağılımıdır. kadının çünkü bir şeyler elde etmesinin biyolojisiyle mümkün olması onun bedenini satıp bir şeyler elde etmesini de doğurmuştur.
mesele sadece bir çiçek değildir. çok daha derindir aslında.
sene 1994 falan.
18-19 yaşlarındayım.
üniversite sınavlarına hazırlanıyorum.
bir sevgilim vardı.
sevgililer gününde elinde bir buket çiçekle geldi buluşmaya.
bursa'yı bilenler bilir.
heykel'in tam karşısında, tiyatro binasının yanında city burger diye bir mekan vardı.
hah, işte oraya geldi.
içerisi ful kalabalık.
masaya otururken elindeki buketi bana verdi.
herkes gülüyordu amk.
rezil oldum.
hemen çıktık mekandan, sonra yürürken kavga ettik.
kavga ettikten sonra da öbüştük.
not: bu öbüşme kısmını sonradan çıkarıcam. olayın bütünlüğü kaybolmasın diye yazdım.
Adam ne yapsin cicegi . Hic bi adami piknikte bagda bahcede cicek koklarken yada evinin caminda ortanca buyuturken yada kulaginin arkasina cicek takinca guzel oldugunu dusunurken gordun mu ben hic gormedim . O zman cinsiyetiyle bu kadar alakasiz bir hediyeyi vermenin ne mantigi var .gerci cicegin bir hediye - nezaket gostergesi olmasinin bi mantigi yok bende ama neyse .
ben sevgilime defalarca çiçek aldım. o bana daha fazla almıştır ama benim de içimden geçiyor hep ona çiçek almak. bir insanı mutlu etmek bu kadar basitken neden almayalım?
önemli olan düşünceli olabilmek ve bencil olmamak.
bence erkekler de kadinlara almasin. almayin beyler valla bak. o cicekleri aliyoruz bir gazla kurutuyoruz. sonra atiyoruz cunku. "ayyy cok tatlisin kurutup saklarim" cumlesi var ya yalan. almayin kimse almasin. birakin yasasin bitkiler kendi capinda.