hayatinda necip fazil okumamis siirden anlamayan ve edebiyatcilari elestirirken objektif olmayi bilmeyen kisi iddiasidir gercek olmayandir. zaten necip fazil hayatinin ilk donemlerinde solcu ve ateist.sonradan sagci oluyor. dolayisiyla butun siirleri tek yonlu degil ayrica istedigini yasr adam bu kotu bir edebiytci oldugunu gostermez.
evlat. sözler, insanı temsil eder. kelimelerin gücünü bilmeden insanların gücü anlaşılamaz. kendisine takma isim olarak şerefsiz bir hayat kadını şıkkını tercih eden birisinin, necip fazıl - nazım hikmet - yahya kemal veya bir başka sanat üstadını eleştirmeye ne haddi - hududu - hakkı olabilir ki?
tarihi bir kişi olduğu için saygılı olunmasını beklerim. sonuçta sen şu anda bu insanın ismini zikrediyorsan adam bir şeyler yapmış ve sende o adamın yaptığı işlere en fazla bok atarsın . sen nesin kendim ? diye soru soralım kendimize sonra insanları eleştirelim.
Şairleri siyasi görüşüne göre ayırt etmek şiirden anlamayanların yapacağı iştir. Ben solcu kadar Nazım Hikmet sağcı kadar Necip Fazıl severim. bilirim ki Şiirin siyasi görüşü yoktur.
necip fazıl'ın yazarlığının tescil yeri burası olmadığı gibi, değerlendiren kişilerin de mevzular hakkındaki bilgisinin ne kadar olduğu aşikar.. necip fazıl'daki ifade gücü az kişide vardır.
mesela canım istanbul şiiri.. bir şehir için yazılabilecek en güzel şiirdir..
akılma gelmişken.. can yücel'e sorarlar:
- Solcular Necip Fazıl'ı niçin okumuyor?
- Solda adam mı var,Necip Fazıl'ı anlayacak.Hepsi dangalak...
- Necip Fazıl'ın inançlı olması şiirinden değer kaybettirdi mi?
- Necip Fazıl, Türkçesi çok iyi bir şair. inanç ve fikrini değiştirmesi Necip Fazıl'ın sanatını asla değiştirmemiştir. ,
tabi bu diyaloğu anlamak bazıları için zor olacak ama..
edit: kendisi aslen şair olmakla birlikte yazarlığını da aynadaki yalan gibi bir kitapta bilahare ispatlamıştır.
aşk'ın sadece cinsellikten ibaret olduğunu ve dahi sadece karşı cinse hasıl olan bir duygu olduğunu sanan muhteşem yazarların muhteşem iddiasıdır. bu gözler böyle muhteşemlik görmedi. konuya dönecek olursam;
bittabi var olan tüm yazar ve şairler gibi, necip fazıl'ın da harikulade denilemeyecek eserleri mevcuttur. yazarlık ve şairlik, pişme halinden asla arınamayacak olan mesleklerdir. başlangıç ve bitiş noktalarında dillendirilen kelamlar aynı olmayacağı gibi, aynı tadı da vermeyecektir. bu sözlerim nazım hikmet ve dahi geriye kalan tüm yazar ve şairler için de geçerlidir. bu anlamda edebiyata meyletmiş tüm zatlar iyi ve kötü yönde eleştirilebilir.
ancak eserleri değil de yazarları eleştirmek, ancak ve ancak hastalıklı ve kompleksli bir ruhun yansımasıdır. bir eseri, yazarın karakteri yahut fikrine göre değerlendirmek, cehaletin ayaklanmasıdır. aferin size. böyle devam edin. edin ki düşünme sürecini 0-6 yaş seviyesine indirgeme konusundaki komplo teorimden emin olayım. işte bunlar hep amerika'nın oyunları.
