Hatırladığım kadarıyla cinnet müstatili eserinde geçen bir bölüm şöyleydi.
necip fazıl:gözlerinize ihtiyacım var hakim bey
hakim:neden
necip fazıl:hakkımı göstereceğim de...
--spoiler--
odun yığınının gizli bir köşesinde tek bir kıvılcım noktasıyız biz!Odunların üstüne, yıllar ve asırlardır yağmadık yağmur, düşmedik kar kalmadı. Onları küf basmış, pas yutmuş, rutubet bürümüş; üstelik Garp dünyasının bütün kanalizasyonları bu odunların üzerine akmıştır. işte arsadaki böyle bir odun yığınının gizli bir köşesinde tek bir kıvılcım noktasıyız biz! Biz ki, onun gizli bir köşesinde tek ve son kıvılcım noktasıyız, onu nasıl yakar, tutuşturur, alevlerle sarabiliriz?
paris günlerinde yakın dostu olan ahmet kutsi tecer'in, halini görüp türkiye dönmesi için arkadaşlarından binbir ricayla toplayarak kendisine verdiği paraları bile paris pavyonlarında içki ve kumara yatırarak heba etmiştir.
"hidayete erdiğini" açıkladığı dönemlerde bile taksim'de polis tarafından yapılan bir batakhane baskınında yakalanınca, duruşmaya çıkarıldığında hakim karşısında kendini "ben oraya kumar oynamak için değil, ahlaki tetkikler yapmak için gittim" diyerek savunmuştur. karakteri, söylediklerinin ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğu tartışılır. ama büyük bir nazım ustası olduğu da şüphe götürmez gerçektir..
1980 yilinda sultan-us suara unvani verilen (sairlerin sultani) sair. üstad.
necip fazıl, 20. yüzyılın yetiştirdiği en önemli ve çok yönlü dehalardan biridir. çünkü o hem rene guenon, r. m. rilke, albert camus, a.s. exupery, heiddeger ve benzeri egzistansiyalistlerle muhammed ikbal gibi çağın bunalımını ifade eden bir şair ve yazar, hem de çıkış yolları arayan sistem sahibi bir siyaset düşünürüdür. hattı zatında çağımızın hâkim sanat anlayışı pozitivist telâkkiden psikolojik çözümlemelere ağırlık veren, insan ruhunun girintilerini çıkıntılarını gözler önüne seren bir felsefeye doğru gitmektedir. siyasi düşüncesi marksist anlayıştan beslenen behçet necatigil ve edip cansaver de dahi bu yönde bir gidişten bahsedebilirz. Zira onların dünyevi anlayışları şiirlerinden çıkarılamaycak kadar az sinmiştir eserlerine. fakat geçmişte markist anlayışla yetişen beyinlerin mistik ve metafizik özün bu kadar yoğun soyutlamalarla ortaya koyduğu şiirle trajik duyarlılığının şaşırtıcı olağanüstülüklerle gelişen sahne oyunlarını hemen kavraması zor olmaktadır. fakat yavaş yavaş bu da oluyor. siyasi görüşlerinin anlaşılamaması ise, ayrı bir yetersizlik... hiç değilse eleştirmenlerle kültür adamları onun eserlerini hakkıyla değerlendirebilmelidir.
sanatını inkar edemem ama kendisini idol yapan lumpen tenyaların düzeyini anlamak için şu laflarına bakılabilir:
"dönme, türk ırkının içinde frengi mikrobundan daha hain bir suikast metodunun sahibidir... sen islam ve iman davasının baş düşmanı, baş suikastçi, baş haini bir alçaksın,alçak sıfatına yükseklik verecek kadar alçaksın; ve bu davaya karşı küfür ve delalet safının serdümenisin... ey cihanın baş çıfıtı, çıfıtların çıfıtı!. allah'ın kuranında belhum adal diye tarif ettiği, hayvanlardan ve necasetten adi, insanlık yüz karası ahmet emin yaman! ... sen bizzat bir dönmenin bana dediği gibi başı hiçbir vincin kaldıramayacağı kadar boynuzla dolu; meşhur ve müseccel bir deyyussun. günü gelip de mütemadiyen bu milletin hıncını tahrik eden, ızdırapları tuğyan halini alınca bu baylar, her fare deliğini kaç paraya satın alacaklarını şimdiden düşünsünler ve beklesinler!" * ahmet emin yalman için yazmış bunları. hüseyin üzmez de bu ve bunun gibilerden gaza gelip vurmuştu ahmet emin yalman'ı.
demem odur ki gerek sözlükte, gerek hayatın başka alanlarında karşımıza geçip de din, iman, ahlak ahkamı ticareti yapan ama riyakarlıkta, takiyyede, düzeysizlikte dibi bulan tesbih beyinlileri kritik ederken referans aldıkları bu adamlara da bakın.
hayatının son yıllarında çevresindeki insanlara suikast öğütleri vererek sanattaki gücünü gölgelemiş olan şairdir. nazım ın komünistliğiyle alay edenler kötüleyenler bu şairin apaçık faşist kimliğini gizlemeye çalışırlar ya onu yer miyiz, bilmem?iyi bir şair;fakat bazı şeyleri açıkça konuşulmalı. sürekli nazım ı karalayanlara duyurulur.
nazım hikmet'i komunist olmak ile suçlayan bünyelerin pek bir sevdiği şahsiyettir. iyi bir kalemi vardır doğru olabilir ancak tamamen atatürk karşıtıdır kendisi o yüzden "nazım hikmet komunistmiş" demeden önce başka şeyleri görelim..
fikir sancılarını özetlediği çile şiiri ile m.s. 2. yüzyılda yazılan ve hermes'in öğetilerini kapsadığı ifade edilen hermetika külliyatı anlam ve ifade bakımından benzerlikler taşır.
şairliğinin yanısıra hayatının satır araları incelendiğinde zeka küpü olduğu gözler önüne serilen sultan-üş şuara...
talebeninin biri "hocam, ALLAH deveyi iğne deliğinden geçirebilir mi" diye sorar. "Geçirir evladım" diye cevap verir üstad. "ne iğneyi büyütür, ne deveyi küçültür. koca dünyayı senin gözbebeklerine sığdırdığı gibi geçirir"