necip fazıl kısakürek

entry2613 galeri269 ses1
    101.
  1. atatürk karşıtı olarak bilinir.
    3 ...
  2. 102.
  3. politik konularla ne değerler harcandı. daha da harcanacak gibi görünüyor. bunlardan sıyrılarak çok beğendiğim şu şiirini paylaşayım da görün.*

    Gittim, gittim, denizin,
    Sınır yerine vardım
    Halin bana da geçsin!
    Diye ona yalvardım
    Bir çılgın vesvesede,
    içim didiklense de,
    Olaydım o cüssede,
    o'nun gibi susardım...
    2 ...
  4. 103.
  5. anlaşılmadan benimsenmek ile tanınmadan dışlanmak arasında kaldığını söyler. ne şairdir. ruhu şad olsun.
    6 ...
  6. 104.
  7. an itibariyle hatırla sevgili tekrar bölümünde recep tayyibin* kendisine şiir okuduğu bölüm gösterilmektedir.
    0 ...
  8. 105.
  9. kendi deyimiyle birbirine tam manasıyla zıt iki hayata sahip olan değerli bir şairimizdir ki ''bidaha onun gibisi gelmez'' dediklerimizdendir... ve bir hayatın sorgulanışını şöyle anlatır :

    Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik;
    işte yakalandık, kelepçelendik!
    Çıktınız umulmaz anda karşıma,
    Başımın tokmağı indi başıma.
    Suratımda her suç bir ayrı imza,
    Benmişim kendime en büyük ceza!
    Ey dipsiz berraklık, ulvi mahkeme!
    Acı, hapsettiğin sefil gölgeme!
    Nur topu günlerin kanına girdim.
    Kutsi emaneti yedim, bitirdim.
    Doğmaz güneşlere bağlandı vade;
    Dişlerinde, köpek nefsin, irade.
    Günah, günah, hasad yerinde demet;
    Merhamet, suçumdan aşkın merhamet!
    Olur mu, dünyaya indirsem kepenk:
    Gözyaşı döksem, Nuh tufanına denk?
    Çıkamam, aynalar, aynalar zindan.
    Bakamam, aynada, aynada vicdan;
    Beni beklemeyin, o bir hevesti;
    Gelemem, aynalar yolumu kesti.
    7 ...
  10. 106.
  11. istisnasiz her siirinde, donup dolasip "olum ve olum korkusu" temalarina yer veren sair.
    1 ...
  12. 107.
  13. bana nedense hep antipatik gelmistir siirleride kendiside. sevenlere saygim var bu arada.
    1 ...
  14. 108.
  15. şiirlerini ve tiyatrolarını büyük oranda fikirle yoğurduğu için , eserlerinde çok farklı bir tad barındıran şair.

    Eline alıyorsun bir kitabını başlıyorsun okumaya , bir yer tanıdık geliyor ben bunu okumuştum diyorsun ve birden kafana dank ediyor , bu anlattıkları falanca şiirinde yer almıştır...
    Başka hiçbir kimsenin eserlerinde böyle bir durumla karşılaşmadım , inanılmaz keyifli bence. Sanki şairin, şiirini yazarkenki , o bilenemez ruh halinin esrarını çözmek gibi bir şey. Necip Fazıl'ı özel kılan bir durum...
    2 ...
  16. 109.
  17. ölmeden hemen önce yazdığı şiiri zehir:

    Çocukken haftalar bana asırdı;
    Derken saat oldu, derken saniye...
    ilk düşünce, beni yokluk ısırdı:
    Sonum yokluk olsa bu varlık niye?

    Yokluk, sen de yoksun, bir var bir yoksun!
    insanoğlu kendi varından yoksun...
    Gelsin beni yokluk akrebi soksun!
    Bir zehir ki, hayat özü faniye...
    8 ...
  18. 110.
  19. kendisinden sonra kelimelerin başta kendi olmak üzere anlamını yitirdiği, eksikliğini her defasında tüm bir insanlığa sanat ve dava cehdinden haykırdığı ve bu işleyişin diyalektiğinin inkişafını üstlenen, insanların nazarında bıraktıkları itibariyle kişiliği kelimelerden ve cümlelerden münezzeh bir mefhum sunan, beşerriyette kendisinin sebebi kendisi olan aziz şahıs.
    ruhu şad olsun.

    anlamak yok çoçuğum, anlar gibi olmak var;
    akıl için son tavır, saçlarını yolmak var...
    5 ...
  20. 111.
  21. 112.
  22. necip fazılın az gördüğü ama çok etkilendiği imanla şereflenmesine sebep olan seyid abdülhakim arvasi hazretlerine hitaben şiiri;

    Sonsuzluk Kervanı, "peşinizde ben,
    Üç ayakla seken topal köpeğim!"
    Bastığınız yeri taş taş öpeyim.
    Bir kırıntı yeter, kereminizden!
    Sonsuzluk Kervanı, peşinizde ben...


    Gidiyor, gidiyor, nurdan heykeller...
    Ufuk önlerinde bayrak kulesi.
    Bu gidenler Altun Kol Silsilesi;
    Ölçüden, ahenkten daha güzeller.
    Gidiyor, gidiyor, nurdan heykeller...


    Sonsuzluk Kervanı, istemem azat!
    Köleniz olmakmış gerçek hürriyet.
    Ölmezi bulmaksa biricik niyet;
    Bastığınız yerde ebedî hasat.
    Sonsuzluk Kervanı, istemem azat.
    4 ...
  23. 113.
  24. geçti geçti mevsimler,
    süpürüldü takvimler.
    gidenlerden kalan şey,
    duvarlarda resimler, mezarlarda isimler
    6 ...
  25. 114.
  26. 115.
  27. kabri eyup'te olan büyül şair.

    anne girdin dusume,
    yorganin olsun duam,
    mezarinda usume...
    3 ...
  28. 116.
  29. 117.
  30. "gönlümün bir huyu var sevdiğinden burkulur
    sevilmeyenden ziyade sevilenden korkulur"

    diyen, abdullah gül'ü etkilemiş insan.
    5 ...
  31. 118.
  32. bir şiir gününde sahnede necip fazıl kısakürek muhteşem şiirlerini okuyordur, kendini bilmez biri sahneye hıyar atar. evet bildiğimiz salatlık.

    necip fazıl saygıyla eğildiği yerden hıyarı alır ve mikrofona eğilerek "aramızdan biri sahneye hüviyetini düşürdü" der.
    *

    rahmetle...
    muazzam ayarlar
    14 ...
  33. 119.
  34. şairliğinin yanısıra hayatının satır araları incelendiğinde zeka küpü olduğu gözler önüne serilen sultan-üş şuara...

    talebeninin biri "hocam, ALLAH deveyi iğne deliğinden geçirebilir mi" diye sorar. "Geçirir evladım" diye cevap verir üstad. "ne iğneyi büyütür, ne deveyi küçültür. koca dünyayı senin gözbebeklerine sığdırdığı gibi geçirir"
    6 ...
  35. 120.
  36. fikir sancılarını özetlediği çile şiiri ile m.s. 2. yüzyılda yazılan ve hermes'in öğetilerini kapsadığı ifade edilen hermetika külliyatı anlam ve ifade bakımından benzerlikler taşır.
    3 ...
  37. 121.
  38. nazım hikmet'i komunist olmak ile suçlayan bünyelerin pek bir sevdiği şahsiyettir. iyi bir kalemi vardır doğru olabilir ancak tamamen atatürk karşıtıdır kendisi o yüzden "nazım hikmet komunistmiş" demeden önce başka şeyleri görelim..
    3 ...
  39. 122.
  40. hayatının son yıllarında çevresindeki insanlara suikast öğütleri vererek sanattaki gücünü gölgelemiş olan şairdir. nazım ın komünistliğiyle alay edenler kötüleyenler bu şairin apaçık faşist kimliğini gizlemeye çalışırlar ya onu yer miyiz, bilmem?iyi bir şair;fakat bazı şeyleri açıkça konuşulmalı. sürekli nazım ı karalayanlara duyurulur.
    6 ...
  41. 123.
  42. sanatını inkar edemem ama kendisini idol yapan lumpen tenyaların düzeyini anlamak için şu laflarına bakılabilir:

    "dönme, türk ırkının içinde frengi mikrobundan daha hain bir suikast metodunun sahibidir... sen islam ve iman davasının baş düşmanı, baş suikastçi, baş haini bir alçaksın,alçak sıfatına yükseklik verecek kadar alçaksın; ve bu davaya karşı küfür ve delalet safının serdümenisin... ey cihanın baş çıfıtı, çıfıtların çıfıtı!. allah'ın kuranında belhum adal diye tarif ettiği, hayvanlardan ve necasetten adi, insanlık yüz karası ahmet emin yaman! ... sen bizzat bir dönmenin bana dediği gibi başı hiçbir vincin kaldıramayacağı kadar boynuzla dolu; meşhur ve müseccel bir deyyussun. günü gelip de mütemadiyen bu milletin hıncını tahrik eden, ızdırapları tuğyan halini alınca bu baylar, her fare deliğini kaç paraya satın alacaklarını şimdiden düşünsünler ve beklesinler!" *
    ahmet emin yalman için yazmış bunları. hüseyin üzmez de bu ve bunun gibilerden gaza gelip vurmuştu ahmet emin yalman'ı.

    demem odur ki gerek sözlükte, gerek hayatın başka alanlarında karşımıza geçip de din, iman, ahlak ahkamı ticareti yapan ama riyakarlıkta, takiyyede, düzeysizlikte dibi bulan tesbih beyinlileri kritik ederken referans aldıkları bu adamlara da bakın.
    4 ...
  43. 124.
  44. 1980 yilinda sultan-us suara unvani verilen (sairlerin sultani) sair. üstad.

    necip fazıl, 20. yüzyılın yetiştirdiği en önemli ve çok yönlü dehalardan biridir. çünkü o hem rene guenon, r. m. rilke, albert camus, a.s. exupery, heiddeger ve benzeri egzistansiyalistlerle muhammed ikbal gibi çağın bunalımını ifade eden bir şair ve yazar, hem de çıkış yolları arayan sistem sahibi bir siyaset düşünürüdür. hattı zatında çağımızın hâkim sanat anlayışı pozitivist telâkkiden psikolojik çözümlemelere ağırlık veren, insan ruhunun girintilerini çıkıntılarını gözler önüne seren bir felsefeye doğru gitmektedir. siyasi düşüncesi marksist anlayıştan beslenen behçet necatigil ve edip cansaver de dahi bu yönde bir gidişten bahsedebilirz. Zira onların dünyevi anlayışları şiirlerinden çıkarılamaycak kadar az sinmiştir eserlerine. fakat geçmişte markist anlayışla yetişen beyinlerin mistik ve metafizik özün bu kadar yoğun soyutlamalarla ortaya koyduğu şiirle trajik duyarlılığının şaşırtıcı olağanüstülüklerle gelişen sahne oyunlarını hemen kavraması zor olmaktadır. fakat yavaş yavaş bu da oluyor. siyasi görüşlerinin anlaşılamaması ise, ayrı bir yetersizlik... hiç değilse eleştirmenlerle kültür adamları onun eserlerini hakkıyla değerlendirebilmelidir.

    ayrıca poetika sahibi ender şairlerdendir.
    2 ...
  45. 125.
  46. zaman deli gömleği, onu yırtan da ölüm
    ölümde yekpare an,
    ne kesiklik ne bölüm...

    karacaahmet şiirini okumamla, kendime gelip şöyle geçmişi tartmamı sağlayan mekanının cennet olmasını her gün dilediğim şair.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük