kokuşmuşluğun en büyük hedefidir. ellerinden gelse dart turnuvaları düzenleyip necip, fazıl ve kısakürek olarak üç etapta ilerleyecekler.
peki bunca sanat düşkünlüğü, değer vermeler, sanat adına soyunanlar, kanser ve türevleri için "sanatsal" adı altında kamera karşısında göğüslerini avuçlayan hanımlar... mesele necip fazıl kısakürek ismine denk düşünce neden milka ineği bakışı ile türkçe bilmeyen uçan hollandalı tavrı takınıyorlar?
bu ülke kokuşmuş beyinlerin ülkesi. neyse çoşmamak lazım yine...
zindandan mehmed e mektup u ne zaman okunsa ağlanan yazar. büyük, çok büyük bir üstad. kelimelere yüklediklerini anlamak için beynimi çıldırasıya paralamama sebep olan şair.
kendi hayatını anlattığı videoyoyu izledikten sonra gözyaşı dökmeme neden olan şiirlerinde ki uslubuyla, derinliğiyle beni kendine hayran bıraktıran, üstad kelimesini gerçekten hakeden en sevdiğim şair.
edebiyat adamları tarafından nasıl ki baki'ye sultan-üş şuara denmişse necip fazıl'a da üstad denir. kendinde emin bir insandır. bir kıssayla onun kendine ne kadar güvendiğini anlatmak isterim:
bir gün adamın biri çıkar gelir necip fazıl'a "üstad dünyanın en iyi şairleri seçilmiş"der.
necip fazı da 1. kim olmuş demeden "ne güzel peki ikinci kimmiş.?" *
26 mayıs 1904'te doğmuş, 25 mayıs 1983'te vefat etmiştir. yurt dışında da öğretim gören üstad, yaşamının başlarında son derece bohem bir hayatı benimsemiştir. çok içmektedir. daha sonra mistik bir anlayışa kaymıştır; ve eserlerini bu doğrultuda oluşturmuştur. eserlerinde son derece açık ve anlaşılır bir dil kullanmıştır. dinsel ve siyasal konuları ele almıştır. gizem rüzgarları estirmiştir. bu açıdan kendinden sonra gelen pek çok sanatçı üzerinde etkili oldu. güçlü bir yazım tekniği vardır; ve o, kaldırımlar şairidir. hele bir zindandan mehmet'e mektup'u vardır ki, son beyitte mührünü basmış, gitmiştir.
hepsinden öte, sevgili yurdumun özel insanları tarafından nfk sever olduğum için şeriatçı yahut dinci; nazım hikmet sevdiğim için komünist damgası yemek istemem. zira bir türlü değişmeyen bu yargı, bizleri saçma bir saflaşmaya itmekte ve kendimizi anlamsız bir taraflaşmanın içinde bulmamıza sebep olmaktadır.
hangi şairi seversiniz sorusuna verilen cevap olmaktan acilen kurtarılması gereken şair.
bir diğeri de mehmet akif ersoy'dur. muhafazakarımsı türk genci bu iki şairi çok sever. halbuki ikisi de bu zekanın algılayamayacağı kadar muhteşem şairlerdir.
yurdum entelektüellerinin tanımaktan, öğrenmekten, okumaktan ısrarla kaçındıkları muhterem şahıs. aynı zamanda kötü de tanıtılır yobaz mobaz ayağına. yine aynı ısrarla üstü örtülmeye çalışılır sanki hiç yaşamamış gibisinden. bana sabah akşam nazım hikmet ran kişisini anlatarak özgürlük diye hayıflanan insanların özgürlüklerin neresinde olduklarını hatırlatır. tıpkı 12 - 13 yaşındaki çocukların kullandıkları tabir ile hiphopçı ve metalci zırvasına büründürürler olayı.
dünyaya duyurmak varken bu ismi yapacak bir çuval önemli işleri vardır entelektüellerimizin, meşgul adamlar onlar. gidip cem adrian dinleyerek, rus edebiyatını hatmederek hazırlasınlar doğulu gençleri cahil üniversite topluluklarına.
üstattır kendisi. kendisine manici diyen aptal insanlarda varmış. edebiyattan, şiirden bir skim anlamadıklarının göstergesi.
bir de solcuların nazım hikmet i, sağcıların ise n.fazıl ı var gibi aptal tabirler kullanılıyor. ah bebeler, ikisi de bizim. ikisi de yüce türk milletinindir. az akıllı olun.
ismet inönü ve recep peker döneminde sıkı sosyalist muhalif dergi marko paşa'nın yayımcıları sabahattin ali ve aziz nesin sürekli kapatılmalar ve toplatılmalarla boğuşurken, hiçbir matbaanın ve dağıtıcının marko paşa'yı artık basmaya ve dağıtmaya bile yanaşmadığı bir dönemde çıkardığı sağ muhalif büyük doğu dergisinin matbaasını kısa bir süreliğine marko paşa'ya açan şair, fikir insanı.
bu destek elbette ki derin hakkaniyetinden değil, iktidara karşı marko paşa'nın ortaya koyduğu sağlam muhalefetin kendi politik çıkarlarına da uymasından kaynaklanmaktadır.
zira necip fazıl'ın derin komünizm ve sosyalizm karşıtlığını hatırlatmaya lüzûm görmüyorum.
kore'de ne verdik? şehid. peki necip fazıl'ımız ne yazdı:
kuşlarr
ormanlarr,
mallarr,
masallarr
dizelerinden başka bu konuda? islam bülbüllerinin vatanlarından 10 bin kilometre uzakta abd'nin domino teorisince komünizm uzak asyaya yayılmasın diye mehmet'leri öne sürmesine?
bilmem, varsa birazdan döşenir hayranları, biz de görürüz. bence aynı siklette olmayan vatan haini nazım hikmet'in, kore'ye asker gönderen adnan menderes hakkında yazdığı şiir; ders ve misafir olmalı necip fazıl'ın sayfasına:
...........................................
''Gözlerinizin ikisi de yerinde, adnan bey, iki gözünüzle bakarsınız,
iki kurnaz, iki hayın, ve zeytini yağlı iki gözünüzle bakarsınız kürsüden
meclis'e kibirli kibirli ve topraklarına çiftliklerinizin ve çek defterinize.
ellerinizin ikisi de yerinde, adnan bey, iki elinizle okşarsınız, iki
tombul, iki ak, vıcık vıcık terli iki elinizle okşarsınız pomadlı
saçlarınızı, dövizlerinizi, ve memelerini metreslerinizin iki
bacağınızın ikisi de yerinde, adnan Bey, iki bacağınız taşır geniş
kalçalarınızı, iki bacağınızla çıkarsınız huzuruna eisenhower'in, ve bütün
kaygınız iki bacağınızın arkadan birleştiği yeri halkın tekmesinden korumaktır.
benim gözlerimin ikisi de yok.
benim ellerimin ikisi de yok.
benim bacaklarımın ikisi de yok.
ben yokum.
elleriniz itti beni ölüme, vıcık vıcık terli, tombul elleriniz.
gözleriniz şöyle bir baktı arkamdan ve ben al kan içinde ölürken çığlığımı duymamanız için kaçırdı bacaklarınız sizi arabanıza
bindirip.
ama ben peşinizdeyim, adnan bey, ölüler otomobilden hızlı gider, kör gözlerim, kopuk ellerim, kesik bacaklarımla peşinizdeyim.
diyetimi istiyorum adnan bey, göze göz, ele el, bacağa bacak, diyetimi istiyorum, alacağım da.''
bu ödülü nato olan taşeronluğun anısına güney korelilerin yaptığı bir anıt vardır ankara'da, pagoda tarzında. gidin, görün. etrafında kafiyesiz741 isim yazar bambaşka şehirlerden, necip fazıl'ın şiirlerinde olmayan ve kaldırımlardan bile değersiz olan.
ismet inönü'yü sol ve sovyetler birliği yanlısı sanacak kadar derin düşünceli akrostijzt ustası.
yazdığı şiirlerin kafiyelerine, kelime dağarcığına, özüne, mesajına bakıyorum da
hayranlarına hayran oluyorum.