Barbaros hayrettin paşa'nın "Er odur ki dünyada koya bir eser; Esersiz kişinin yerinde yeller eser." Sözünden yola çıkarak; dünyaya bir eser bırakmış herkes üstattır. Eserini begenirsin, begenemzsin; sana hitap eder, etmez. O herkesin subjektif değerlendirmesidir. Fakat insanlığa bir eser bırakmış herkes birer ustadır.
zekasını bilemeyiz de akıllı insandır. kimin, kimlerin, hangi cemaatin/ topluluğun peşinden gitmesi gerektiğini bulmuş; daha doğrusu nasib olmuş diyelim. Allâh Azze ve Celle ayırmasın.
Hiç bir şiirin okumamış cahil burada necip fazılı kötülüyor. Çok buyuk ihtimalle adam kemalist olsaydı atatürkden sonra gelen en büyük isim olacakdı. Sairi azam olarak.
Sadece ufacık beyinlerini örümcek ağı kaplanmış çöl bedevilerinin sahip olduğu zekadır.
Necip Fazıl Kısakürek denen adam, kendini şair diye pazarlayan, içi boş bir mütefekkir bozuntusu. Büyük doğu martavallarıyla milleti uyutup, sözde dava adamı pozları keserken, gerçekte kumar masalarında ömrünü çürüten bir riyakâr. Şiirleri mi? Abartılı, ağdalı, bir avuç hamasetten ibaret. Fikirleri desen, tutarsızlığın ve bağnazlığın dibine vurmuş. Bir yandan islamcılık oynayıp, diğer yandan batının kırıntılarına hayran bir zavallı. Türk edebiyatına katkısı, birkaç fanatiğin göklere çıkardığı içi boş sloganlardan başka bir şey değil. Bu adamı efsane sananlar, ya kör ya da cahil...