fenerbahçe taraftarlığı konusunda kafayı kırdığı tahmin eidlen necati bilgiç in, takımın arsenal karşısında alacağı muhtemel bir mağlubiyet sonrası yapacağı tahmin edilen açıklamalardır.
- fenerbahçe iyiydi de hakem kötüydü
- fenerbahçe nin gol atamamasının sebebi arsenal kalecisinin işini adam gibi yapmasıdır.
- fenerbahçe çok iyi oynadı ama arsenal çok ballı idi o yüzden 5 tane yedik.
- geçen maçta ercan saatçi maçın 3 adamını hatalı seçmişti.
- fenerbahçe şerefli bir mağlubiyet aldı ama bundan galatasaray suçlu.
evet fenerbahce dünkü yenilgisi ile ard arda 15. mağlubiyetini almış oldu. ancak bunda süper ligin 1. haftasındaki gaziantepspor maçında gole giden guiza nın golünü saçma bir faulle kesen x hakemin büyük katkısı vardı. zira güiza o pozisyonda hakeme isyan etmiş, morali bozulmuş ve o gündne bu yana top oynayamamaktadır. kendini sigaraya vurmuştur. ama yinede dün maç 7-0 iken guiza nın kaleye 45 metre kala deparında ofsayt bayrağı kalkmasa idi maç 7-1 olabilir herşey değişebilirdi.
"bu malubiyetin suçlusu kesinlikle uefa'dır.. 21.45'te maç mı olur kardeşim daha erkene neden almıyorsun. hava zaten soğuk, futbolcuların uykusu gelmiş başarı beklemek hayal olur bu saatten sonra. yazıklar olsun.. bir sözümde hakem diye geçinen arkadaşa olacak. iki tane net taç atışımızı vermedin, bu kadar eyyam yapma emrini platini'den mi aldın.?"
+Bence bu macın sorumlusu federasyondur Haluk ulusoydur!
-Haluk ulusoy istifa etti abi hem mac şampiyonlar ligi macı
+hadii yaa neyse biz yine de federasyonu suclayalım.Sana da sözüm var mhk!!!
tanım yapmak gerekirse bir boş kümedir yani yoktur. adamı uludağ sözlük olarak o kadar korkutmuşuz ki yazı yazamamış bu hafta. tabi anca sürer o hakem hatalarını cımbızla çıkarması.
gayet nötr yorumlardır. herşeyden önce bugün necati bilgiç'le dalga geçenlere kendisinin 15 yıl futbol oynadığını, 16 sene gözlemcilik yaptığını ve tsyd'nin kurucularından biri olduğunu hatırlatırım. yani kendisi geviş getirerek klavye başından yorum yapanların aksine futbolun içinde bir hayat geçirmiştir. fenerbahçe yazarıdır, fenerbahçelidir. dolayısıyla tarafsız olması beklenemez. ayhan akbin'den çok daha iyi bir yazardır ayrıca.
arsenal maçı ile ilgili yorumlarına gelirsek, ilgilenenler için maçtan sonraki yazısı;
futbola doyduk.
Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi'nde Kadıköy'de oynadığı ikinci karşılaşmada ingilizlerin (kadroda sadece bir ingiliz oyuncu var) Arsenal'i karşısında farklı kazanacağı bir karşılaşmayı farklı kaybederek 15 maçlık yenilmezlik rekorunu da bozdu. Maçı özetlemek gerekirse; Fenerbahçe yenmeyecek çok kolay goller yedi, kaçırılmayacak çok rahat pozisyonları ağlara gönderemedi. Kaleci Almunia; Uğur, iki defa Semih, iki defa da Güiza'yla karşı karşıya kaldığı pozisyonlarda gole imkan vermeyerek Fenerbahçe ataklarını savuştururken bunların dışında da çok sayıda da Fenerbahçeli futbolcuların şutları isabetsiz oldu ve kaleyi bulamadı. Eğer takımda doğru dürüst topa vuran Deivid ile geçen sene defansın gediklerini kapayan Aurelio gibi bir eleman olsa Fenerbahçe bu maçtan farklı galip ayrılırdı. Yenilen gollere gelince... Daha oyunun başında iki dakika arayla birbirinin kopyası olan ve defansın seyrettiği iki gol geldi. Buna rağmen Fenerbahçe'nin oyunu bozulmadı. Atakları golü de getirdi. Fakat Edu ile Volkan'ın müşterek hatası üçüncü gole neden olunca beraberlik umutları suya düştü. ikinci yarıda Fenerbahçe çok pozisyon yakaladı, fakat yararlanamadı. Ama yine defansın bir serbest vuruşta çok rahat kafayla kurtaracakları bir topu rakibe kaptırmaları 4. golü yemelerine yol açtı. Buna rağmen Fenerbahçe mücadeleyi bırakmadı ve durumu 4-2'ye getirdi. Ama top kontrolü yüksek, iyi pas yapan ve her pozisyonu değerlendiren ingiliz takımı 5. golü de uzatmada bularak futbolun akılla oynandığını ortaya koydu. Skor yazarları Fenerbahçe'yi kötüleyecekler ama futbol olarak her şeye rağmen rakibinden üstün olduğu ve çok pozisyon bulduğu inkar edilemez.
Ancak pozisyonlardan yararlanamayınca (bunun için daha klas elemanlar ihtiyaç vardı) maçtan farklı yenik ayrıldı.