aracımın süslenmiş fotoğraflarını durum güncellemesi diye paylaşınca evlendim ve haber vermedim diye pek çok sitem işittim. yazmayı unutmayayım, proje müdürü arayıp tebrik etti, yine sitem eşliğinde tabi. oysa ki evlenen çocukluk arkadaşım idi.
makul redlerim olsa da bugün evliliğe pek yakın hissettim.
nikah şahidiydim, alt katta oturmuş ehli keyf kahve içerken ismim 3 kez anons edilmiş, evlenen arkadaşım nikah masasından arayınca koşarak yetiştim, salona tebessümle girdiğimde ciddi kahkaha oldu.
şahit misiniz sorusuna diğer şahitler ‘ ivit, ivit, evet ‘ dediler, ben 'evet' sığlığından uzak bir yanıt akabinde almış olduğum alkış ile geç kalmış olduğum durumu düzelttim.
oturduğum sitede teyzeler arabayı süslü görünce evladım hayırlı olsun çok mutlu olun diye konuşup gülücükler sunarken, ufak bir kız çocuğu abi gelin nerede diye sordu, gelmedi henüz dedim ama damat burada diyerek arkadaşımı işaret ettim, damat o mu dedi, evet dedim. ama sen daha yakışıklısın dedi ufaklık. e tabi damat bütün işleri bize yıkınca tshirt ile geziyordu, ben çoktan gömlek kravata bürünmüştüm.
her şey çok hoştu aslına bakarsanız.
tabiatı ile yaşam boyu unutulmayacak bir anı olarak, günceye eklendi.
Bana bu soruyu soran bir akrabam bile olmadı. Nasıl bir çevrede yetişiyorsunuz bilmiyorum ama bu çomar çevreden kendinizi kurtarmanızı tavsiye ediyorum.
Daha özgürlükçü, laik bir çevreye sahip olmanız dileğiyle..
çevremden kimsenin sormadığı soru. onlar da biliyor evlenmeyeceğimi. bahsi açılsa bile "j misty mi? hah o evlenmez ki" deyip geçiştiriyorlar. beni muhabbete dahil olma konusunda yormuyorlar sağ olsunlar.
bayram ziyaretlerinin can alıcı sorusu olarak bilinen kalıp soru. benim evleniyor olmam veya evlenmiyor olmam neden bu kadar merak ettiriyor insanları diye kendinize sorar durursunuz. ama sonra cevabı galiba belli. sırf düğüne gelip, acaba x kişilerin düğünü nasıl oldu, x diğer çiftlerin, kişilerin düğünü şöyle olmuştu analizi yapmak sanırım. bu analizi erkekler yapmaz zaten. bu soruyu erkek de, arkadaşım dediği, kardeşim dediği kişiye sorar. sormaz değil ama sonrasını pek merak etmez gibi. yani etmemeli de. hayırlısı deyip geçmeli. şahsen ben evlenmeyi, kafama uyan ve sevdiğim bir kızla evlenmeyi gerçekte isteyen biriyim. ama genel hayatıma baktığım zaman, çok istediğim şeyler genelde olmamıştır kanısından yola çıkarak her şeyi akışına bıraktım artık. vallahi ne zaman olursa o zaman olur diyorum. bir yerden sonra bu sorular çerçevesinde kendini bulmak insanı acayip sıkıyor açıkçası. ve gerçekten de hayırlısı.
ben direkt sevip sevilince diyorum. çünkü bir dışarı çıkıyorsun bir sürü güzel kız var. neden biri değil de öteki mesela? hiçbir anlamı yok. önce erkek işte bu kız diyerek kendi inanacak olaya ki adım atsın. bu devirde işte bu kız desen de adım atılması pek mümkün değil gerçi.
Haftada en Az 5 kere maruz kaldığım soru. hele bi de bayram zamanı olunca özellikle akraba ve yakın çevreden muhtelif kişilerce resmen bombardıman altına alınıyorum. Genellikle ‘seneye inşallah’ diyip sıyrılıyorum. bazıları da E aday kim diyorlar, aday yok, ben sadece seneye olur diye umuyorum deyip hafif muziplikle geçiştiriyorum. Gülüp geçiyorlar böylelikle.
Sorduklarında bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum diyorum. Ama bize daha kesin bir şey lazım böyle söyleyince olayı kökünden halledecek. Bir daha aynı soru gelmeyecek. Böyle ben geyim gibi bişiy.
su sıralar tiksindigim sorudur. evliler bekarların bekar ve özgür olmasını kıskandığı icin ortada bekar kalmasın herkes evlensin o prangayi herkes taksin istemektedir. düşürün lan artık maskenizi !