bir şeyden vazgeçince pat diye oluyor ki bu bahsedilen konu insana bağlı değil gidişata bağlı bir şey ise. ama dur ben vazgeçeyim deyince de tabii olmuyor. zor bırak sen onu başka bir şey olsun
Hayatı, yeniden yeniden, yine yine severim... Bir daha severim, daha güzel severim... Var mı ötesi?
Ne diyordu Nazım, o harika dizelerinde?
"Bayramoğlu bayramoğlu,
Ölümden öteye köy var mı?"
Hayatı sevdim, seviyorum, seveceğim.
Ne gelirse gelsin, kabulüm....
Elimden geleni yaptığım için vaz geçerim. Bir söz vardı söyleyeni ve sözü net hatırlamıyorum ama şöyleydi sanırım: bir şeyden tamamen vazgeçtiğin zaman olur.
oncelikle, şükretmek insani motive eden en onemli unsurlardandir. sukrettikce rabbimize, bizdeki nimetleri daha anlamli gorecegiz. bunu herkesin denemesi gerekir, allah'a sukretmeyi deneyin yarim saat boyunca, inanilmaz bir haz alacaksiniz.
sonrasinda, ne yapilirsa yapilsin olmayan seyler vardir uzer. iste bu noktada insan elindekileri sukursuzluk nedeniyle goremediginde kendini agir bir depresyonda hissedebilir. hayattan zevk alanama hastaligi da budur. halbuki elinde bir cok nimet imkan olarak kullanilmaya hazirdir. bunun yaninda şans faktoru vardir ve olmasa da allah'a sukretmek gerekir, sonucta hepimizin yuksek caba sonucu herseye sahip oldugumuz bi dunya olsaydi oyle bi dunya olamazdi*. vesselam.
Yön değiştirmek...
Ne yaparsanız yapın olmuyorsa, yeteneğiniz, gücünüz, hırsınız buna yetmiyorsa, zaman kaybetmeyin...
Olgun düşünüp, kendini tanımak erdemdir...
Kimbilir, yanlış olduğunu sanarak binmemekte direndiğiniz tren, sizi doğru istasyonda indirebilir...
Deneyin...Yön değiştirin...
Devam etmelş, lakin bu kadının peşinden koşmak, birine mihnet etmek anlamında değildir. insan helal yoldan, sınırları koruyaraktan devam etmeli. Nasip olmazsa bile en azından vicdanı rahat olur.