ilk cumhurbaşkanı m.kemal'in, onuncu yıl nutkunun sonunda kullandığı ünlü özdeyişidir. bu özdeyiş zamanı için çok ilericidir. çünkü dönemin faşizan atmosferine rağmen; doğuştan gelen ve değiştirilemeyen "objektif kimlik"e değil, kişinin iradesine bağlı olan "sübjektif kimliğe" vurgu yapmıştur. velev ki faşizan bir özdeyiş olsaydı bu özdeyiş "ne mutlu türküm diyene" değil ne mutlu türk olana/doğana" olurdu.
lakin buna prof. baskın oran(yukarıdakini der savunmakla beraber) buna şunu ekliyor. "bu özdeyiş, türk terimi, etnik kökene ciddi bir vurgu yaptığı ve kan temelli yöntemi çağrıştırdığı için, 21. y.y.nin çok gerisinde kalmıştır. bu özdeyişin birleştirici olabilmesi için "ne mutlu türkiyeliyim diyene" olması gerekirdi."
atatürk " ne mutlu türk olana!" dememiştir, " ne mutlu türküm diyene " demiştir. bu da onun ırkçı olmadığının göstergesidir. ama hala bazı çevreler anlayamıyor maalesef.
ırkçı bir tema içermeyen söz,sonuna nokta yerine virgül koyup başka bir ulus için saydırmaya başlarsanız ırkçılık olur.
misal:
ne mutlu türküm diyene,kahrolsun emrojk cumhuriyeti gibi ayrıca bu ırkçılıksa her ülkenin bir bayrağının ve sınırının olması da bir ırkçılıktır.
Bazı zavallı yorumcuların da içinde bulunduğu gibi,zamanında devrim ateşiyle yanarken söylenen "Ne mutlu Türk'üm diyene!"sözüyle,bu vatanda yaşayanların o coşkusunu yansıtan söz.Irkçılıktan bahseden arkadaşlara sesleniyorum,bugün "Ne mutlu Türk'üm diyebilene!"haline gelmişse bu bakış açısının sorunu değil midir?Taraf gibi yanlı gazetelerin ağızlarıyla konuşmayın,neden biliyor musunuz?Çünkü esas ırkçılığı körükleyen onlardır.Objektif olarak bir kez Nutuğu açıp okumuşluğunuz var mıdır?Zamana ve taraf gazetelerini yan yana açıp okudunuz mu köşe yazılarını hiç?Sırf aynı ağızdan çıkmış olduğunu bakın nasıl göreceksiniz.ispat mı istiyorsunuz,bu konuda size seminer bile veririm.Şimdi az ötede durun da,çirkeflik çamurlarını,ölmüş bir devrimcinin kutsal hatıralarına ve sözlerine saldırmayın.Önce bu cümleleri yazabilecek özgürlüğe nasıl sahip olduğunuzu hatırlayın,kendi özgeçmişinizi okuyun,washington tarafından kaleme alınanı değil....
not:Zannetmeyin ki,tüm gençlik istendiği gibi asimile olmuştur.Hala başı dik,mağrur,Kemalist devrimlere sahip,toprağını tanıyan gençler vardır.Varsın bazıları,Damat ferit gibi davransın.Bu ülke ne damat Feritler gördü.Boş versenize..
rasim ozan kütahyalı kişisi bu sözün doğu ve güneydoğu bölgelerimizde dağlarda yazılı oluşunun kürt halkını kışkırttığını düşünmekte.evet evet,kendisi düşünebiliyor.
ırkçılıkla suçlanmaması gereken cümledir. dönem şartlarında değerlendirilmelidir. Türk toplumunun "gazla çalıştığını" çözen Mustafa Kemal'in, toplumu ayaklandırma yöntemlerindendir.
ayrıca milliyetçileri çözememem ta bu söze dayanır. bir ırk'ın mensubu olmak neden bi insanı gururlandırır. çaban mı var? sen mi seçtin?*
''biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve türk milliyetçisiyiz. cumhuriyetimizin dayanağı türk topluluğudur. bu topluluğun fertleri, ne kadar türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur''
vizyon sahibi biri tarafından söylenebilecek söz. "ne mutlu türk olana" denilmemiş "ne mutlu türküm diyene" denilmiş. hangi ırktan, dilden, dinden olursa olsun söyleyebilene ne mutlu... sözü kastedilmiş. faşizan ve ırkçı söylemlerden nefret eden biri olarak neden ırkçı bir ifade olarak anlaşılır anlamış değilim.
yakında ne mutlu kürdüm, ne mutlu ateistim..... şekline dönüşecek sözdür. ne beklenir ki?
ondan özür dile, bunun götünü yala, ona askeri yardım yap, ülkeyi bölenleri kahraman ilan et.
bu iş yürek işidir. sevda işidir. bir kıza bir erkeğe aşık olmak neyse, aynısıdır. türk olmak, bu memleketin değerini çok iyi anlamak, bu ülkede kafatasına göre değil, her gönülden isteyenin türk olacağı gerçeğini bilerek, kanımdaki asalete güvenerek ve bu dünyada tarih sayfalarına geçmiş, adı herkes tarafından bilinen, özgürlüğün ve istikbalin emsali olmuş bir milletten olarak gururla ölene kadar haykıracağım, ne mutlu ki türküm!
değil milyonlarca türk, bir türk bile kanını akıtmışsa bu toprağa, ne mutlu türküm diyene. türküm demekten rahatsız olanın bu topraklar üzerinde yaşaması abestir. unutulmasın ki bu ülkenin sınırları erkeklerin kanlarıyla, kadınların gözyaşlarıyla çizilmiştir.