övünülecek hiçbirşey yaratamayan , oluşturamayan acizlerin döne dolaşa bari türklüğümle övüneyim deyip sarıldıkları , zamnandan ve zaman koşullarından sıyrılıp günümüze taşındığında son derece saçma görünen sözdür. biri çıkıpta ne mutlu kürdüm dese oda aynı derecede saçmadır.
osmanlı artığı etnik döküntülere batan söz.
zaten türklük sizin gibilere muhtaç değil, elin farsı türk'üm dese türklük ne kazanacak. bu sözü deme ile de türk olunmaz zaten.
ezik ve büzük insanlar için daha hoş sözler var;
(bkz: ne mutlu insanım diyene)
içinde geçen 'türk' kelimesinin 'türkiyeli" manasında olduğuna ancak safların inananbileceği sözdür. en azından şimdiki zaman da diyeceğim de ,bide şu var ,
bunu bilen kesin şunuda bilir 'ey türk gençliği' .. 'muhtaç olduğun kudret damarlarında dolaşan asil kanda mevcuttur '
kan ? asil ? asil kan?
neden burda geçen "türk" sözünü illa bir ırk'a mal ediyorsunuz? türkiye cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan herkes türkiye vatandaşıdır. dolayısıyla bu söz türkiye cumhuriyetinde yaşayan herkesi kapsar.
ayırma, kayırma ve bölücülüğün en açık en yalın ve en bariz örneği...
bölme kuvveti had sahfada olan cümle. devlet kendi söylemi ile etnik ayrımcılık ve etnik istismar yaptığının en zahir delili.
bir de bunun dağlara bir bölük asker tarafından yazdırılır ki izah edebilen beri gelsin...
evet askeri makamların emri ile bir bölük asker dağa intikal eder ve toplanan taşlar dizdirilir. daha sonra yazının üztüne (taşların üzerine) kireç serpilir.
bu yazıya muhattap kalan kişilerin etnik kökeni türk olmayan vatandaşlardan oluşuyor...
bu insanların psikolojisi bozulmaz mı?
güzel bir soru!
bal gibi bozulur.
iç anadolu da yer alan şehirlerin dağlarında neden yazdırılmaz?
çünkü orada psikolojisinin bozulmasına ihtiyaç duyulan wetnik kimlik yok!..
bu cümlenin akabinde ve detayında: ya sev ya terk et!...
hadi ya!
bayrağa rengini veren şüheda ecdad bir tek sizden mi? sizin ecdad kan verdi de bizimkiler evdeki salçadan mı nimetlendiler.
ey türk gençliği diye başlayan ve muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur diye sonlanan gençliğe hitabesine bakarak anlamını ve anlattıklarını daha kolay çözümleyebilirsiniz.
bu sözü söyleyen adam ingilterede bir ingiliz olarak doğmuş ve topraklarının işgalcilerden, çürümüş kraliyet düzeninden, boyunduruktan kurtulmasına öncülük edişi sonrasında kurduğu pürüpak cumhuriyetin 10. yılını kutluyorsa ve güzel halkına "ne mutlu ingilizim diyene" demişse, ben de onlarca yıl sonra aynı sözü söylemekten çekinmez idim.
yalan dolan. bak ben mutluyum. hakikaten mutluyum ama bence yalan. yurt dışında seni türk sanmasınlar diye yüzünü ısrarla açık renk fondötene buluyorsan ve saçlarını sarıya boyadıysan ve ülkene geri döndüğünde "aha aha beni italyan sandılar" diye gururla anlatıyorsan senin türklüğünle alakalı bazı sorunların vardır. türk olmak güzel bir şey. herkes türk olsun, ille de türklük demiyorum ama şahsım adına memnunum. iyiyim böyle ben.
ya da bi yunanistan göçmenliği, boşnaklık falan varsa sende bir iki kuşak önceden ve sen bunu üç gündür tanıdığın insana bulduğun ilk fırsatta söylüyorsan ben senin feci aşağılık kompleksleri içinde olduğunu düşünürüm.
bir de yabancılara bizim türkiye çok modern, sarışınlarımız da var bizim falan diye laf anlatmaya çalışıyorsan, ve bir amerikalı türkiye hakkında çok az şey bilince sen "çok cahiller ağbiee yeaööööö" diyosan lütfen ortadoğu ülkelerini biraz araştır ve oku. önce kendi cahilliğini, sonra dünyadaki yegane kültürlerin avrupa kaynaklı olmadığını görebilirsin. ve bir avrupalı olabilmek için veya bir yabancıdan "aa ben seni avrupalı sandımdı" lafını duyabilmek için böyle canhıraş bir çaba göstermek zorunda kalmazsın.
--spoiler--
dağda üç beş koyun sürüsü,
tutturmuş bir kürdistan türküsü,
eline almış bayrak diye bir masa örtüsü,
satsan beş para etmez ne dirisi ne ölüsü,
soyu soysuz olan sensin toprak senin neyine,
ite itlik yapıp kafa tutma beyine,
anlasa dediğimi sokaktaki köpek ağlar haline,
duy ulan soysuz,
ne mutlu türk'üm diyene.
--spoiler--