gururla söylenmesi gereken sözdür. her şeyi anlarım arkadaş gerçekten ırka dayalı bir düzen istemeyebilirsin, hali hazırdaki millet anlayışını ırkçı bulabilirsin oturur anlatırsın katılmasam da eyvallah görüşündür derim. ama sen kürdüm kürdüm diye her yerde bağırıp, her biji kürdistan diye ulu orta nara atarken, milletin polisini askerini şehit ederken, kamu mallarını yakıp yıkarken ırkçı olmuyor özgürlükçü oluyorsun da ben ne mutlu türküm deyince mi ırkçı, faşist oluyorum. öyle bir algı yarattınız ki millette insanlar türküm demekten imtina eder oldu. asıl baskıcı olan sizsiniz. faşist olan sizsiniz. hepinize inat daha güçlü ne mutlu türküm diyene!
Her türkün gururla elbette söylemesi gereken söz, kim ki ırkından utanacakmış, elbette mutludur italyan italyan diye, rum rum diye, azeri azeri diye, ancak türk olmayana bunu söyletip ne çeşit bir tatmin yaşamışlar anlamak gerçekten güç.
Sahi ne gibi bir açlığınız vardı da bunu doyurdunuz durdunuz. Adam varlığını sana armağan etmek istemiyor belki.
90 yil turk olmayan bacak kadar cocuklara zorla soyletilen soz.
dileyen diledigi seyle mutlu olabilir tabi ama ben olmuyorsam bana zorla soyletemezsiniz.
her bireyin doğduğu ortama, coğrafyaya extra bir ilgisi vardır. yabancının kokusu, müziği, yemeği itici gelmiştir hep insan oğluna. kendi müziği daha bi neşelidir insanın, kendi yemekleri daha bi lezzetli, kendi kokusu daha bir güzel. evet, çok dar bir persfektif ama biz insanlar basit canlılarız, bu tür dar bakış açılarıyla donatılmış varlıklarız.
hal böyle olunca "ne mutlu türküm diyene" çok doğal bir söz halini alıyor. her milletin vardır böyle sözleri; iyi ki almanım, çok şükür ki rusya'da doğdum... hatta bengladeş'i taşına toprağına ölürüm... örnek aramak istesek örneği çoktur, çünkü insan kendine ait olanları yüceltmeden var olamaz.
bu durum, bu sözü tamamen doğal, tamamen doğru kılmakta. insanın, kendiyle aynı sudan içenleri sevmesi; tarihini benimsemesinden, benliğini üstün görmesinden daha masum bir durum yoktur.
ama sorun nerede çıkıyor? etnik temellerde. sev bu sözü, kültürünü sevmekten öteye taşır; kendin gibi olmayanları ezmek, aşağılamak için kullanırsan; kimse seni aklayamaz. Pisliğin, itliğin alasını yaparsın.
ha bir de "yok yeaa ne türklüğü, ne mutlu insanım diyene yeaa" diyenlerin o gevşek ağzını da vura vura morartasım geliyor. şahsen ben 7/24 queen dinlyen bir insanım, yöresel müziklerim aklıma dahi gelmez günlük yaşamda. pek millilik, milliyetçilik peşinde değilimdir. Ama sağdan soldan bir çalın davulları duyayım, işimi bırakır dinlerim onu; ulan ne güzel yazmışlar derim. Ama gelin bana horon dinletin, zeybek gösterin, kürt halayı çekin önümde; esnerim karşınızda; çünkü kendimden bir şey göremem.
sonuç olarak; insanın içinde yetiştiği kültür en değerlisidir. yediği yemek en lezzetlisidir. yaptığı ev en güzelidir. sen orda türk kelimesini kültürünün yerine kullanırsan seni en başta ben desteklerim. Ama senin derdin etnik bir üstünlük yaratmaksa, hadi bi yürü git ordan canımın içi...
her türk'ün gururla söylemesi gerekir. Şimdiki geniş götlü halleriyle bu cümleyi basite ve ırkçılığa indirgeyen yavşakların empati yeteneği olmadığı için sığ görüşleriyle onaylamamaları doğaldır. Atatürk'ü anlamak diye bir şey var.
yedi düvele karşı galip gelen bir milletin gür sesle söylemesi gereken gösterişli cümledir. Bu cümleler yan gelip yatarken kurulmadı, özen gösterilmeli.
kesinlikle ırkçılıkla alakası yoktur. bir insan kendi milletinin insanını sevebilir, bunu dile getirmenin mutluluk sebebi olacağını söyleyebilir bu hiçbir suretle ırkçılık olmaz olsa olsa milliyetçilik olur ki milliyetçiliğie (türk milliyetçiliği demedim dikkat edin.) lafı olan arkadaş (milliyetçi olmayan demedim dikkat edin.) oturup kitap okusun bir bileni dinlesin ama ne olur daha fazla konuşup ortamın seviyesini düşürmesin.
ortak kültürmüs, ortak bir dilmiş sacmalıktan ibaret böyle düsünen insanlar neden hala var diye düsündürür. bu ırkçılık nefret kokan igrenc cumleyi nasil savunabilirsiniz anlayamiyorum.