gariptir böyle durumlar, kolayca sıyrılamazsınız karşıdakinin hayatından. * ayna anda hem dövüş hem satranç hem bale hem ebru kursuna gitmek gibidir. kendinizi hiçbirine ait hissedemezsiniz tam olarak ama hepsinden bir parça varmış gibi gelir. hangisine tam olarak kendinizi verebileceğinizi bilemezsiniz. zordur, her anlamıyla. bitimi de zordur bunların. tuhaf olur. ayrılık kokar traji komik olur.
'hay allah belasını versin' durumudur. deli olmamak elde değildir, belki de hayatının aşkını itiyorsundur elinle çünkü düşünsenize hayata karşı her düşünceniz her hayaliniz her tepkiniz aynı, ilişkiniz olursa ve biterse de dostunuzu hatta belki de arkadaşlığınızı kaybedeceksinizdir. bu ilişki uzarsa da boklanacağından en sonunda hepsini birden kaybeder ve o kişiden uzaklaşırsınızdır. ***
Karşılıklı hislerin olduğu ama bir türlü iki tarafın da ilişkinin adını koymayı beceremediği durumdur.
Genelde bu durum o kişiyle yeteri kadar yalnız vakit geçirememekle alakalıdır.
Bundan kurtulmak içinse hoşlanılan kız/erkek buluşmaya davet edilmelidir. Eğer o da kabul edip buluşmanız başarılı geçerse ilişkinizin adını koyma yolunda önemli bir adım atmış olursunuz. Zaten gerisi teferruat olacaktır.
Not: bahsi geçen kişiler birbirlerinden hoşlanan ama tam tanıyıp, samimiyet kuramayanlardır.
erkeklerin isim koyma korkusu nedeniyle kaçışından biraz önce hissedilendir. Gülücüğe odaklanın gençler, her güzel şeyin bir isminin olmasına ihtiyaç yok. Gerçekten.
insan, bu durumda hem kalmak ister hem gitmek ister. Ne seninle yaşayabiliyorum ne de sensiz dersin... Ulan bu aşk çok karmaşık bir şey ama verdiği mutsuzluğa bile katlanabiliyorsun. Zehirlendim, zehirlendim...
eğer bir kıza ilginiz varsa arkadaş olamıyorsunuz, çünkü ilgilenmiyorsa yada sevgilisi varsa bile fark ediyor ve saklıyor, yalan söylüyor. Adam gibi bir red bile yiyemiyoruz şöyle duygularımızla oynanmadan, kandırılmadan, ilgimiz sömürülmeden !!!!