Kendisi zaten büyük bir sanatçı
Ölünce daha da büyük bir sanatçı olan türk ozanı. Bu hastalık bizde mevcut hayattayken sevmekten korkuyoruz ölünce de koyacak yer bulamıyoruz sebebi Türkiye de arabesk dinleyene cahil gözüyle bakıldı müslüm baba ölünce herkes büyük sanatçı dedi adam zaten büyüktü size mi kaldı sanıyorsunuz halk müziği türkü dinleyene cahil gözüyle baktılar ozan vefat edince belgeselini çektiler. Köylü olmaktan korktular. Neşet ertaş için lanet olsun bu toplumun sanat anlayışına.
Kendisine ilk kez Yaşar Kemal "bozkırın tezenesi" diye hitap etmiştir.. Neşet Ertaş hapse düştüğünde Yaşar Kemal, Ertaş'a yolladığı imzalı ince Memed kitabının girişine şu notu yazmıştır: "Bozkırın tezenesine selam olsun, geçmiş olsun." Daha sonra bu isimle Neşet Ertaş'ın hayatını anlatan 4 bölümlük bir belgesel çekilmiş.
* 25 Nisan 2011 tarihinde iTÜ Devlet konservatuarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görülmüş, bağlamadaki tavrı ve türküleri konservatuarlarda ders olarak okutulmuştur.
Ne zaman dinlesem garip, fakir, aşık, kayıp, kısacası bütün dünyanın kahrı bana yüklenmiş gibi hissediyorum kendimi. Öyle bi acı. Ama müthiş keyif alıyorum. Ruhun şad olsun koskocaman usta.
ne kadar gönlü güzel aydınlar, sanatçılar, yazarlar, insanlar yetiştirmiş bu memleket önceden.
Neşet Ertaş'tan tut Hasan Ali Yücel'e, ilyas Salman'dan tut Fakir Baykurt'a, Ahmet Arif'ten tut Çakırcalı Efe'ye kadar.
Hamuru, özüsünüz bu ülkenin...
Kırşehir'den anadolunun gönül tellerine dokunan bir ozan. Neşet ertaş, sazını çalarken kendinden geçen, gönül kıymetini çok iyi bilen bir aşıktı. Aslında bu sözleri o babası muharrem ertaş'a söylemişti.
Neşet ertaş ömrünün son zamanlarında izmirde yaşadı. 74 yaşında vefat etti. Doktorlar neşet ertaş'ın ölümden önce çok metanetli olduğunu söylediler.