nazım hikmet ten aşk üzerine

    1.
  1. 11.
  2. Durup dururken içimde bir şeyler kopup tıkıyor boğazımı,
    Durup dururken sıçrayıp kalkıyorum yarıda bırakıp yazımı,
    Durup dururken rüya görüyorum bir otelde, holde, ayakta,
    Durup dururken çarpıyor alnıma kaldırımdaki ağaç,
    Durup dururken bir kurt oluyor aya karşı bahtsız, öfkeli, aç,
    Durup dururken yıldızlar inip sallanıyor bir bahçede, salıncakta,
    Durup dururken mezardaki halim geçiyor aklımdan,
    Durup dururken kafamda güneşli bir duman,
    Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladıgım güne,
    ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne...
    4 ...
  3. 5.
  4. Seviyorum seni ekmeği tuza banıp yer gibi
    Geceleyin ateşler içinde uyanarak
    Ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi,
    Ağır posta paketini, neyin nesi belirsiz,
    Telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi.
    Seviyorum seni denizi ilk defa uçakla geçer gibi.
    istanbul'da yumuşacık kararirken ortalik
    içimde kımıldanan birşeyler gibi
    Seviyorum seni yaşıyoruz çok şükür' der gibi.
    3 ...
  5. 3.
  6. ...
    vazgeçtim toprak olmaktan,
    vazgeçtim çiçek olmaktan
    senin yanında kalabilmek için.
    Ve toz oluyorum
    yaşiyorum yanında senin...
    (bkz: Ben Senden Önce Ölmek isterim)
    2 ...
  7. 4.
  8. ...
    Sebebi ne
    seni bir bıçak yarası gibi hatırlamamın
    sen böyle uzakken senin sesini duyup
    yerimden fırlamamın sebebi ne?
    2 ...
  9. 2.
  10. hasretini, yokluğunu, sensizliği bir ateş yanığı gibi öyle acıyla duydum ki, yüreğimin etinde.
    gitgide çoğalarak,
    gitgide derinden işleyerek. öyle dayanılmaz oldu ki bu.
    seni boğabilirdim senden kurtulmak için
    çünkü seni o kadar seviyorum... (nazım hikmet RAN)
    2 ...
  11. 8.
  12. yumdum gözlerimi...
    ...yumulu gözkapaklarımın içindesin sevdiceğim
    yumulu gözkapaklarımın içinde şarkılar
    şimdi orada her şey seninle başlıyor
    şimdi orada hiç bir şey yok senden önceme ait
    ve sana ait olmayan.
    2 ...
  13. 9.
  14. gelsene dedi bana
    kalsana dedi bana
    gülsene dedi bana
    ölsene dedi bana

    geldim
    kaldım
    güldüm
    öldüm.
    2 ...
  15. 15.
  16. Erkek kadına dedi ki:
    -Seni seviyorum,
    ama nasıl,
    avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
    parmaklarımı kanatarak
    kırasıya
    çıldırasıya...
    Erkek kadına dedi ki:
    -Seni seviyorum,
    ama nasıl,
    kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
    yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
    yüzde hudutsuz kere yüz...
    Kadın erkeğe dedi ki:
    -Baktım
    dudağımla, yüreğimle, kafamla;
    severek, korkarak, eğilerek,
    dudağına, yüreğine, kafana.
    Şimdi ne söylüyorsam
    karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
    Ve ben artık
    biliyorum:
    Toprağın -
    yüzü güneşli bir ana gibi -
    en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
    Fakat neyleyim
    saçlarım dolanmış
    ölmekte olan parmaklarına
    başımı kurtarmam kabil
    değil!
    Sen
    yürümelisin,
    yeni doğan çocuğun
    gözlerine bakarak..
    Sen
    yürümelisin,
    beni bırakarak...
    Kadın sustu.
    SARILDILAR
    Bir kitap düştü yere...
    Kapandı bir pencere...
    AYRILDILAR...
    2 ...
  17. 6.
  18. ''seni düşünmek güzel şey
    seni düşünmek ümitli şey
    dünyanın en güzel sesinden
    en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey
    fakat artık ümit yetmiyor bana
    ben artık şarkı dinlemek değil
    şarkı söylemek istiyorum''

    ki zülfü livaneli ''saat dört yoksun'' ve ezginin günlüğü ''seni düşünmek''adlı enfes bestelerin de sözlerinin bir kısmı bu şiirdendir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük