nazım hikmet ran

entry2958 galeri144 ses1
    154.
  1. 40 gun icin yasi kuculmesin diye 20 kasim 1901 yerine 15 ocak 1902 yazilan ve bunu benimsiyen eski sovyetler birligi ulkelerinde dolastiginiz zaman eger turkseniz bilmek zorunda oldugunuz harika ama degeri oldukten sonra anlasilan TURK sairi.

    BiR ŞEY

    I

    Bir şey ki hava gibi ekmek gibi su gibi
    Lazım insana lazım onsuz yaşanılmıyor
    Ana baba gibi dost gibi yavuklu gibi
    Kalp titremeden göz yaşarmadan anılmıyor.

    Bir şey ki gözümüzde memleket kadar aziz
    Aşk ettiğimiz kendimize dert ettiğimiz
    Adını çocuklarımıza bellettiğimiz
    Bir şey ki artık hasretine dayanılmıyor.

    II

    Bir şey daha var yürekler acısı
    Utandırır insanı düşündürür
    Öylesine başka bir kalp ağrısı
    Alır beni ta Bursa'ya götürür.

    Yeşil Bursa'da konuk bir garip kuş
    Otur denmiş oracıkta oturmuş
    Ta yüreğinden bir türkü tutturmuş
    Ne güzel şey dünyada hür olmak hür.

    Benerci Jokond Varan Üç Bedrettin
    Hey kahpe felek ne oyunlar ettin
    En yavuz evladı bu memleketin
    Nâzım ağbey hapislerde çürür.

    Cahit SITKI TARANCI
    2 ...
  2. 153.
  3. "senin o devrimci başın üzerine..." diyerek mustafa kemal'e hitaben yemin etmiş insan.
    6 ...
  4. 152.
  5. rutkay aziz kendisiyle ilgili olarak haftalık'a verdiği röportajda nazım'ın bu şartlarda mezarında rahat edemeyeceği bir türkiye'ye getirilmesini yanlış bulduğunu söylemiştir ve haklıdır da. yer üstündeki aydınlarımızı yiyen bu düzen, yerin altında aşık olduğu toprağa kavuşmuş nazım'ı rahat bırakmaz ne yazık ki.
    2 ...
  6. 151.
  7. "nazım'ın memleketinin edebiyatında oynadığı tarihsel rolün bilincine varanlar artık biliyorlar ki, nazım'ın adı, yığınların karşıdevrimin karanlık kuvvetlerine karşı yapmakta olduğu gürültüsüz ama güçlü savaşla bağlantıdadır."

    (bkz: tristan tzara)
    2 ...
  8. 150.
  9. türkiye'nin en çok yazan ve hakkında en çok yazılan şairinin 105. yaşı kutlu olsun.

    giderayak işlerim var bitirilecek
    giderayak
    kurtardım ceylanı avcının elinden
    ama daha baygın yatar, ayılamadı
    kopardım portakalı dalından
    ama kabuğu soyulamadı
    oldum yıldızlarla haşır neşir
    ama sayısı bir tamamı sayılamadı
    çektim kuyudan suyu
    ama bardaklara konulamadı
    güller dizildi tepsiye
    ama taştan fincan oyulamadı
    sevdalara doyulamadı
    giderayak işlerim var bitirilecek
    giderayak...

    nazım hikmet ran
    1 ...
  10. 149.
  11. o'nu vatan hainliğiyle suçlayan embesillere, düşünceden korkanlara, örümcek kafalılara ve onun uzantılarına;

    MEMLEKETiMi SEViYORUM

    Memleketimi seviyorum :
    Çınarlarında kolan vurdum, hapisanelerinde yattım.
    Hiçbir şey gidermez iç sıkıntımı
    memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.

    Memleketim :
    Bedreddin, Sinan, Yunus Emre ve Sakarya,
    kurşun kubbeler ve fabrika bacaları
    benim o kendi kendinden bile gizleyerek
    sarkık bıyıkları altından gülen halkımın eseridir.

    Memleketim.
    Memleketim ne kadar geniş :
    dolaşmakla bitmez, tükenmez gibi geliyor insana.
    Edirne, izmir, Ulukışla, Maraş, Trabzon, Erzurum.
    Erzurum yaylasını yalnız türkülerinden tanıyorum
    ve güneye
    pamuk işleyenlere gitmek için
    Toroslardan bir kerre olsun geçemedim diye
    utanıyorum.

    Memleketim :
    develer, tren, Ford arabaları ve hasta eşekler,
    kavak
    söğüt
    ve kırmızı toprak.

    Memleketim.
    Çam ormanlarını, en tatlı suları ve dağ başı göllerini seven
    alabalık
    ve onun yarım kiloluğu
    pulsuz, gümüş derisinde kızıltılarla
    Bolu'nun Abant gölünde yüzer.

    Memleketim :
    Ankara ovasında keçiler :
    kumral, ipekli, uzun kürklerin pırıldaması.
    Yağlı, ağır fındığı Giresun'un.
    Al yanaklı mis gibi kokan Amasya elması,
    zeytin
    incir
    kavun
    ve renk renk
    salkım salkım üzümler
    ve sonra karasaban
    ve sonra kara sığır
    ve sonra : ileri, güzel, iyi
    her şeyi
    hayran bir çocuk sevinciyle kabule hazır
    çalışkan, namuslu, yiğit insanlarım
    yarı aç, yarı tok
    yarı esir...

    nazım hikmet ran
    2 ...
  12. 148.
  13. sevdalımız 105 yaşına basmıştır.
    3 ...
  14. 147.
  15. sen yanmasan
    ben yanmasam
    biz yanmasak
    nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?

    demiş, Türk şiirinin çizgisini üst seviyelere taşımış, şiirlerine bakılınca sanatı ilk kez bu kadar net bir şekilde düşünceyle harmanlamış ilk Türk şairi olduğu anlaşılan, vatanını satmaya çalışanlarca haksızca '' vatan haini'' damgası yemiş, kimseyi öldürmemiş, incitmemiş sadece saçma bir şekilde düşüncelerinden ötürü hunharca suçlanmış, elalemin memleketinde vatanına hasret bir şekilde hayatını yitirmiş fikir hükümlüsüdür. Ne acıdır ki hala mezarı kendisinin vasiyet ettiği üzere sıradan bir köydeki bir ağacın altına taşınamamıştır. Elalemin filozofu çağlar önce ''Düşünüyorum öyleyse varım'' der, bizim bazı işe yaramazlar da kalkar adama '' Niye düşünüyorsun? haydi bakalım dooooğru hapse !! der. Neden geri kaldığımız bellidir. Nazım'ın naaşının hala çok özlediği yurduna getirilmemesinin nedeni nedir? Neden çekiniliyordur? Ortada tonca hortumcu, katil, siyasal kasap cirit atarken düşünmekten başka birşey yapmamış, tek sözde suçu bu olan, dünya çapındaki edebi gücü önünde bütün alemin saygıyla eğildiği bir değerin mezarının hasret kaldığı ülkesine getirilmemesinin sebebinin arkasında ne niyetler vardır? Bunların hepsi cevaplanması gereken ama aslında cevabı çoktan bilinen sorulardır. Bu ülkenin içişleri bakanı bile meclis komisyonda kendisi hakkında '' Madem vatandaşlığını geri istiyor, gelsin başvursun, geri verelim. '' diye yüzsüzce ve ahlaksızca bir cümle kuruyorsa, işte bu densizlik yıllardır yurdum insanının birbirine sorduğu ''ne olacak bu memleketin hali? '' sorularına en acı ama en gerçek cevaptır kanımca...
    4 ...
  16. 146.
  17. türkiye'nin en büyük şairlerinden birisi.
    iyi ki doğdun üstat...
    3 ...
  18. 145.
  19. doğumgünü bugün olan türk dilini en iyi kullananlardan biri olan şair.
    3 ...
  20. 144.
  21. geçen hafta moskova'da bulunan arkadaşımın mezarından toprak getirerek beni çok sevindirdiği, adına ceviz ağaçları dikilesi şair. orta okul mezunlarının hala onu vatan haini olarak tanımasını engellemek için bir şeyler yapılmalı.
    5 ...
  22. 143.
  23. ... Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni, ve de uyarına gelirse tepemde bir çınar olursa, taş maşta istemez hani...

    diyen, vasiyetinin gerçekleştirilmediği, moskova'da yatan, rüzgara karşı yürüyen, yasakların adamı!
    4 ...
  24. 142.
  25. Bir şiirinde "vatan, kasalarınız ve çek defterlerinizse ben vatan hainiyim" diyen büyük şair, büyük komünist ve büyük çapkın...
    3 ...
  26. 141.
  27. 140.
  28. aşk'tan muzdaripliğini ve geç kalınmışlıklarını şu güzelim mısralarla anlatan üstad;

    "burnumun dibinden geçti de koskoca yaz. bir demet mor menekşe derip de getiremedim sana."
    2 ...
  29. 139.
  30. stalin'le olan ilişkisi için ise okuyunuz lütfen:

    "...
    Nâzım Hikmet Sovyetler Birliği'nde komünizmin geçirdiği gelişmelerden, proletarya adına başlatılan diktatörlüğün bir kişi diktatörlüğüne dönüşmesinden çok tedirgin olmuştu. Düşüncelerini açık açık söylemekten çekiniyor, susuyor, zor durumda kalırsa başına bir şey gelmemesi için inanmadığı sözler ediyor, ama yeri geldikçe güvendiği arkadaşlarına bu tedirginliğini yumuşak bir dille aktarıyordu.
    Örnekse, 1951 yılında, ilya Ehrenburg'a şöyle demişti :
    "Stalin Yoldaş'a büyük bir saygım var, ama onu güneşe benzeten şiirler okumaya dayanamıyorum, bu yalnız kötü şiir değil, kötü duyarlık."
    Aslında bir konuk olarak bulunduğu Sovyetler Birliği'nde Stalin'den korkmaması olanaksızdı. Ayrıca çevresindeki katı komünistlerin tepkilerinden de çekiniyordu. Özgürlükçü davranışları, birtakım uygulamaları eleştirişi zaten göze batmakta, arada bir yakınlarınca uyarılmaktaydı. Bir iki kez de sorumlu kişilerce uyarılmıştı. Kulağına, disiplinsiz davranışlarını sürdürürse, yemeklerine katılan ilaçlarla yavaş yavaş zehirlenebileceği, ya da bir kazaya kurban gidebileceği gibi dedikodular da geliyordu.
    5 Mart 1953'te Stalin ölünce Yazarlar Birliği önde gelen şairlerden bu acı olayı yansıtan şiirler yazmalarını istedi.
    Nâzım Hikmet de bir şiir yazdı, ama Stalin'i her şeyin üstüne çıkarıp tek başına putlaştırmayan, Marx, Engels, Lenin'le birlikte, devrimin içindeki yerine koyarak anan bu şiir, sonuçta halkın birliğinin önemini vurguluyordu.
    ..."

    kaynak: http://nazimhikmetran.com/

    ---------------------------------

    "beni stalin yarattı." gibi bir cümleyi gerçekten söylemiş midir bilemem, hiçbir yerde okumadım.
    fakat, eğer söylemişse de yukarıda alıntılanan metnin içinde söylenme gerekçesi, o günün koşulları bağlamında açık bir şekilde anlatılmaktadır.

    ayrıca nazım hikmet ivan ivanovic var mıydı yok muydu adlı, stalin dönemini ağır bir biçimde eleştiren bir oyun yazmış ve bu oyun sadece bir gece oynanmış, ardından yasaklanmıştır.

    bilmiyorum daha fazla bir şeyler söylemeye gerek var mı?..
    bir şeyler yazmadan önce birazcık araştırsak??!!
    5 ...
  31. 138.
  32. milli mücadelemize kalemi ile katkıda bulunmuş güzel yürekli insan.

    ----------------
    "...
    Ankara'ya vardıklarında kendilerine verilen ilk görev istanbul gençliğini milli mücadeleye çağıran bir şiir yazmak oldu. Üç gün içinde yazıp bitirdikleri bu üç sayfadan uzun şiir Matbuat Müdürlüğü'nce, 1921 martında 11,5 x 18 cm boyutlarında dört sayfa olarak, on bin adet bastırılıp dağıtıldı. Şiirin yankıları o kadar büyük oldu ki, Millet Meclisi üyeleri böyle güçlü bir çağrının doğurabileceği sorunların nasıl çözüleceğini tartışmak gereğini duydular.
    ..."

    http://nazimhikmetran.com/
    2 ...
  33. 137.
  34. tek vasiyeti; 'Anadolu'da bir köy mezarına, çınar ağacının altına gömün beni' olan fakat, vatansever olmamakla, vatan hainliğiyle suçlanan şair.
    7 ...
  35. 136.
  36. vatansever ve türk olmayan, bütün dünya emekçilerinin ve yoksullarının maddi kurtuluşu davasına adanmış bir hayat süren komünist şair.
    2 ...
  37. 135.
  38. O mavi gözlü bir devdi.
    Minnacık bir kadın sevdi.
    Kadının hayali minnacık bir evdi,
    bahçesinde ebruliii
    hanımeli
    açan bir ev.

    Bir dev gibi seviyordu dev.
    Ve elleri öyle büyük işler için
    hazırlanmıştı ki devin,
    yapamazdı yapısını,
    çalamazdı kapısını
    bahçesinde ebruliiii
    hanımeli
    açan evin.

    O mavi gözlü bir devdi.
    Minnacık bir kadın sevdi.
    Mini minnacıktı kadın.
    Rahata acıktı kadın
    yoruldu devin büyük yolunda.
    Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
    girdi zengin bir cücenin kolunda
    bahçesinde ebruliiii
    hanımeli
    açan eve.

    Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
    dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
    bahçesinde ebruliiiii
    hanımeli
    açan ev..

    edit: bu şiiri kötü oylayan zihniyet, bugün bu halde olmamızın sebebi sizsiniz, afferin!
    11 ...
  39. 134.
  40. Korkunç ellerinle bastırıp yaranı
    dudaklarını kanatarak
    dayanılmakta ağrıya.
    Şimdi çıplak ve merhametsiz
    bir çığlık oldu ümid...
    Ve zafer
    artık hiçbir şeyi affetmeyecek kadar
    tırnakla sökülüp koparılacaktır...

    Günler ağır.
    Günler ölüm haberleriyle geliyor.
    Düşman haşin
    zalim
    ve kurnaz.
    Ölüyor çarpışarak insanlarımız
    halbuki nasıl hakketmişlerdi yaşamayı
    ölüyor insanlarımız
    ne kadar çok
    sanki şarkılar ve bayraklarla
    bir bayram günü nümayişe çıktılar
    öyle genç
    ve fütursuz...

    Günler ağır.
    Günler ölüm haberleriyle geliyor.
    En güzel dünyaları
    yaktık ellerimizle
    ve gözümüzde kaybettik ağlamayı :
    bizi bir parça hazin ve dimdik bırakıp
    gözyaşlarımız gittiler
    ve bundan dolayı
    biz unuttuk bağışlamayı...

    Varılacak yere
    kan içinde varılacaktır.
    Ve zafer
    artık hiçbir şeyi affetmeyecek kadar
    tırnakla sökülüp
    koparılacaktır...
    2 ...
  41. 133.
  42. memleketini sevdiği için vatan haini damgası yemiş büyük insanlardan biri. diğerlerinin kimler olduğunu hepimiz az çok biliyoruz. ama isterseniz ;
    (bkz: deniz gezmiş)
    (bkz: ahmet kaya)
    vatanını daha yaşanılır bir yer kılmak için hayatlarından olan bu adamların varlığı kaçımıza rahatsızlık veriyor acaba ?
    kaçımız, bu adamlar gerçekten bizim için, daha iyi yaşamamız için öldüler veya öldürüldüler diyor?
    kaçımız vatan sevgisinin sadece bozkurt işaretiyle gösterilmeyeceğinin farkında..
    evet bu adamlar öldü veya öldürüldü ama bundan sonrada böyle büyük adamlar çıkacaktır ve çıkmasıda gerekir. ne olur onları anlayalım hiç olmazsa.. en azından bu adamların mezarları rusyada veya franasada olmasın. zincirli kuyuda yer bulalım...
    5 ...
  43. 132.
  44. en büyük türk $air. öldü.
    küçük iskender var $imdi. ölecek. öldürüyoruz zaten.
    5 ...
  45. 131.
  46. vatan hainliğini kabul etmiş büyük türk şair.

    Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
    Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
    Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
    Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
    bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
    66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
    Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
    "Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
    Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

    Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
    hainiyim, ben vatan hainiyim.
    Vatan çiftliklerinizse,
    kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
    vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
    vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
    fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
    vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
    vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
    ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
    vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
    vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
    ben vatan hainiyim.
    Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
    Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
    6 ...
  47. 130.
© 2025 uludağ sözlük