Bulut mu Olsam
Denizin üstünde ala bulut
yüzünde gümüş gemi
içinde sarı balık
dibinde mavi yosun
kıyıda bir çıplak adam
durmuş düşünür.
Bulut mu olsam,
gemi mi yoksa?
Balık mı olsam,
yosun mu yoksa?..
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmalı, oğlum,
bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla. (En sevdiğim şiiridir.)
Çakma Atatürkçülerin yani kemalistiz diye geçinenlerin hastası olduğu moskof uşağı gavattır Şiirin de Atatürke hakaret etmiştir ancak bizim laik atatürkçü geçinen gerizekalılar bunu görmeyecek kadar salaktır.
çağından bir adım önde olan veya yalnış çağ da yaşayan türk fikir adamı.
Ne hazindir ki bir devrin fikirlerine ders düşerek özgürlük uğruna komünizm yollarında yürüyüp şu an ki yattığı topraklarda nefes almıştır yıllarca. Bi rusya olmamamıstir fikir hürriyeti bakımından türkiye. Sonra neden dünya klasikleri rusya da yaşayan halklarda ve onun yaşantılarından oluşur diye düşünürüz. Yani bir rus eserini okuyun. Okuyun da anne karenina yi değil tabi ki de. Zaten ömrünüz yetmez onu okumaya.
Hacı murat adlı eseri okuyun be. Aklıma gelmişken söyleyeyim dedim.
Türkiye kurulalı adalet i sadece cümlelerdeki satır aralarında geçen kelime olarak bildi.
Ne güzel demiş nazım: "türkiye de adalet aramak kerhanede bakire aramaya benzer".
"hayatı ıskalama lüksün yok senin" demiş.
tam tamına bana demiş.
bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yanlızsan, için rahat olsun. giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. hani ağzınla kuş tutsan,"bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla karşılaşabilirsin.iki ucu keskin bıçaktır bu işin sonu. yaptıklarınla değil yapamadıklarınla yargılanırsın her zaman. bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. iyi halin cezanda indirim sağlamaz. sen," ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecktir. ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır.
üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın. özledin, kızdın, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün şiirler yazdın."peki o ne yaptı?" deme. herkes kendinden sorumludur aşkta. sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? senin hayatı ıskalama lüksün yok. onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu. hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü birşey değil. sen mutluluğu hiç bir zaman bağlamadın ki...epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor. kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? kentin hiç girmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana. uzun zamandır görmediğin arkadaşlarınla görüşeceksin yine. yine onun için bıraktığın tüm güzelliklere geri döneceksin.sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.yürek sesi ne bilmeyenler , ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yaşadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. elbet bitecek güneşe hasret günler. elbet değerini bilecek, verdiğin değeri hakedecek biri çıkacak karşına.ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini... sen de bulacaksın seni gerççekten seveni...
seni düşünmek güzel şey,ümitli şey
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey..
Fakat artık ümit yetmiyor bana
Ben artık şarkı dinlemek değil,
Şarkı söylemek istiyorum. -(ne de güzel yazmış)