nazım hikmet ran

entry2958 galeri144 ses1
    2119.
  1. neden necip fazıl ile karşılaştırılır anlamam...

    her ikisi de farklı ağaçların meyvesi.

    birisi gider borusu birisi billur çeşmesi.
    1 ...
  2. 2120.
  3. 2121.
  4. ırkçıların sindiremediği komünist şair, değerli insan.
    0 ...
  5. 2122.
  6. En güzel günlerimin
    üç mel'un adamı var:
    Biri sensin,
    Biri o,
    biri ötekisi...
    Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
    Sana gelince...
    Ne ben Sezarım,
    Ne de sen Brütüssün...
    Ne ben sana kızarım
    ne de zatın zahmet edip bana küssün..
    Artık seninle biz,
    düşman bile değiliz..
    0 ...
  7. 2123.
  8. SEViYORUM SENi

    Seviyorum seni
    ekmeği tuza banıp yer gibi
    Geceleyin ateşler içinde uyanarak
    ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
    Ağır posta paketini
    neyin nesi belirsiz
    telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
    Seviyorum seni
    denizi ilk defa uçakla geçer gibi
    istanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
    içimde kımıldayan bir şeyler gibi
    Seviyorum seni
    Yaşıyoruz çok şükür der gibi.

    NAZIM HiKMET
    3 ...
  9. 2124.
  10. sorma bana ne kadar seviyorsun diye
    o kadar işte
    tavanı kadar sokağın
    dibi kadar cehennemin.
    1 ...
  11. 2125.
  12. Pişman değilim!
    sadece dön bak arkana;
    ne için ,nelerden vazgeçtin?
    neler duruken,sen neyi seçtin!...
    NazımHikmet

    bir gün her şiir birilerinin duygularına tercüman olacaktır.
    ya da olması ümidiyle........
    1 ...
  13. 2126.
  14. "içimde ikinci bir insan gibidir, seni sevmek saadeti." iyi ki doğdun Nazım Hikmet.
    1 ...
  15. 2127.
  16. mavi gözlü dev
    can yucel in bir panelde duygu asena'nin "kartpostal şairi" demesiyle can yücelin verdiği cevap "kart sensin postal sana girsin" .
    1 ...
  17. 2128.
  18. sevgilim
    yeşil eriğim benim
    ben içine hapsolmuş çekirdeğinim senin
    hapiste günler ağır geçer diyorlar
    olsun
    ben vazgeçtim bile hürriyetimden
    yeter ki yetim bir çocuk gibi bırakma yüreğimi
    zira sensiz bu can bir yüktür yüreğime
    kaldır öpülesi alnını ve bak bana
    gördün mü gülüm
    bir tek gözlerin değişmedi yine
    bir tek gözlerin
    benim en büyük kudretim senin sahiden şehrimde olduğunu bilmek
    hatta şuan ıslak şehrimde geceliğinle balkondasın
    ben dokunmaya çalışıyorum ince parmaklı ellerine
    kaldır öpülesi alnını ve bak bana
    yoroz değil kararan
    yüzümde ışığından ayrılmanın kederi birazda
    işte geldik gidiyoruzun hüznü var
    ama gördün mü gülüm
    bir tek gözlerin değişmedi yine
    bir tek gözlerin
    0 ...
  19. 2129.
  20. ikinci bir insan gibidir içimde,
    seni sevmenin saadeti...
    diyen üstad
    0 ...
  21. 2130.
  22. baba kız hayran olduğumuz şaşırılası yetenek.
    0 ...
  23. 2131.
  24. seversin dünyayı doludizgin
    ama o bunun farkında değildir
    ayrılmak istemezsin dünyadan
    ama o senden ayrılacak
    yani sen elmayı seviyorsun diye
    elmanın da seni sevmesi şart mı?
    yani tahiri zühre sevmeseydi artık
    yahut hiç sevmeseydi
    tahir ne kaybederdi tahirliğinden?
    tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
    0 ...
  25. 2132.
  26. O şimdi, ne yapıyor?
    Şu anda, şimdi, şimdi?
    Evde mi, sokakta mı,
    Çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?
    Ve ne düşünüyor, beni mi?
    1 ...
  27. 2133.
  28. 2134.
  29. Ben; bir insan, ben Türk şairi komünist Nâzım Hikmet.
    Ben; tepeden tırnağa iman,
    tepeden tırnağa kavga, hasret ve ümitten ibâret ben...
    1 ...
  30. 2135.
  31. tam da bugün, büyük usta, büyük Türk şairi üstad Nazım Hikmet'in Bakanlar Kurulu tarafından vatandaşlıktan çıkartılıp, hain ilan edilmesinin yıl dönümü... yani tam da bugün, türk edebiyatına yapılan en büyük saygısızlığın günü...

    Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
    hainiyim, ben vatan hainiyim.
    Vatan çiftliklerinizse,
    kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
    vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
    vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
    fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
    vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
    vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
    ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
    vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
    vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
    ben vatan hainiyim.
    Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
    Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
    0 ...
  32. 2136.
  33. Vatansız haindir kimileri için kimi içinse vatan'ına hasret ölmüştür. Güzel şiirlerin sahibidir.
    0 ...
  34. 2137.
  35. türk şair ve yazar.

    hayatı da şöyledir:

    Doğumu: 20 Kasım 1901 Selanik
    Ölümü: 3 Haziran 1963, Moskova

    Lakabı 'Güzel Yüzlü Şair' veya 'Mavi Gözlü Dev'dir. Yasaklı olduğu yıllarda Orhan Selim adını da kullandığı olmuştur. Hatta it Ürür Kervan Yürür kitabı Orhan Selim imzasıyla çıkmıştır.

    Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmış ve adı 20. yüzyıl'ın ilk yarısında yaşamış olan dünyanın en büyük şairleri arasında anılmıştır. Eserleri birçok dile çevrilmiştir. Mezarı halen Moskova'da bulunmaktadır. Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi olup ayrı ayrı toplam 11 davadan yargılanmıştır.

    Eserleri birçok ödül almıştır. Türkiye'deki yaşamının bir kısmını hapiste geçirmiş daha sonra Moskova'ya gitmiş ve Türk vatandaşlığından çıkarılmıştır.

    Nazım Hikmet,1938'de cezaevine girmiş ve şiirleri yasaklanmıştır. Türkiye'de ancak ölümünden iki yıl sonra 1965'te şiirleriyle yeniden önem kazanmıştır.

    Üslubu ve Başarıları;

    ilk şiirlerini hece ölçüsü ile yazmaya başlamasına rağmen içerik bakımından diğer hececilerden uzaktı. Şiirsel gelişimi arttıkça hece ölçüsü ile yetinmemeye ve şiiri için yeni formlar aramaya başladı. Sovyetler Birliği'nde yaşadığı ilk yıllar olan 1922-1925 arası bu arayış doruğa çıktı. O dönemdeki birçok şairden farklıydı.

    Hece ölçüsünden ayrılarak Türkçenin vokal özellikleri ile harmoni oluşturan serbest ölçüyü benimsedi. Mayakovski ve gelecekçilik taraftarı genç Sovyet şairlerinden esinlendi. Şiirlerinden birçoğu Fuat Saka, Volkan Konak, Grup Yorum, Ezginin Günlüğü ve Zülfü Livaneli gibi sanatçılar tarafından bestelendi. Ünal Büyükgönenç tarafından özgün bir şekilde yorumlanmış olan küçük bir kısmı ise 1979'da 'Güzel Günler Göreceğiz' ismiyle kaset olarak çıktı. Birkaç şiiri ise Yunan besteci Manos Loïzos tarafından bestelendi. Ayrıca bazı şiirleri Yeni Türkü'nün eski üyesi Selim Atakan ve Cem Karaca(Çok Yorgunum) tarafından bestelenmiştir. Ayrıca Fuat Saka'nın da biri Demir Gökgöl ile olmak üzere iki adet Nazım Hikmet şiirlerinin bestelendiği şarkıları ıçeren albümü vardır.

    Ailesi;

    Babası, Matbuat Umum müdürlüğü ve Hamburg konsolosluğu yapmış olan Hikmet Bey, annesi Ayşe Celile Hanım'dır. Annesi Celile Hanım, piyano çalan, ressam denilebilecek ölçüde iyi resim yapan, Fransızca bilen bir kadındır. Celile Hanım, bir dilci ve eğitimci de olan Hasan Enver Paşa'nın kızıdır. Hasan Enver Paşa, Polonya'dan 1848 Ayaklanmaları sırasında Osmanlı imparatorluğu'na göç eden ve Osmanlı vatandaşı olunca Mustafa Celalettin Paşa adını alan Konstantin Borzecki'nin (Lehçe: Konstanty Borzę cki, d. 1826 - ö. 1876) oğludur. Mustafa Celaleddin Paşa Osmanlı Ordusu'nda subay olarak görev yapmış ve Türk tarihi üzerine önemli bir eser olan 'Les Turcs anciens et modernes' (Eski ve yeni Türkler) kitabını yazmıştır. Celile Hanım'ın annesi ise Alman kökenli Osmanlı generali Mehmet Ali Paşa'nın (Karl Detroit) kızı olan Leyla Hanım'dır. Celile Hanım'ın kız kardeşi Münevver Hanım, şair Oktay Rifat'ın annesidir.

    Babası Hikmet Bey, Selanik'te, Hariciye Nezareti'nde (Dışişleri Bakanlığı) çalışan bir memurdur. Diyarbakır, Halep, Konya ve Sivas valilikleri yapmış olan Nazım Paşa'nın oğludur. Mevlevi tarikatından olan Nazım Paşa aynı zamanda bir özgürlükçüdür. Kendisi Selanik'in son valisidir. Hikmet Bey henüz Nazım'ın çocukluğunda memuriyetten ayrılır ve ailece Halep'e, Nazım'ın dedesinin yanına giderler. Orada yeni bir iş ve hayat kurmaya çalışırlar. Başarısız olunca istanbul'a gelirler. Hikmet Bey'in istanbul'daki iş kurma denemeleri de iflasla neticelenir ve hiç hoşlanmadığı memuriyet hayatına geri döner. Fransızca bildiği için yeniden Hariciye'ye atanır.

    Yaşamı;

    Selanik'te doğdu. Aslen 20 Kasım 1901 olan doğum tarihi ailesi tarafından sene kaybetmemesi için 15 Ocak 1902 olarak kaydettirildi.

    ilk şiiri ‘Feryad-ı Vatan’'ı 1913'te yazar. Aynı yıl Galatasaray Sultanisi'nde ortaokula başlar. 1917'de Heybeliada Bahriye Mektebi'ne girer. Sonrasında Kurtuluş Savaşı dolayısıyla Anadolu'ya geçer; fakat sağlık sorunları yaşaması nedeniyle bahriyeden ayrılmak zorunda kalır. Bu sırada Hamidye Kruvazörü'nde güverte subayıdır.

    Bolu'ya öğretmen olarak atanır. Daha sonra Batum üzerinden Moskova'ya giderek Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi’nde siyasal bilimler ve iktisat okur. 1921'de gittiği Moskova’da devrimin ilk yıllarına tanık olur ve komünizm ile tanışır. 1924'te Moskova’da yayınlanan ilk şiir kitabı ’28 Kanunisani’ sahnelenir. O yıl Türkiye’ye dönerek Aydınlık Dergisi’nde çalışmaya başlar, ne var ki dergide yayınlanan şiir ve yazılarından dolayı on beş yıl hapsi istenince tekrar Sovyetler Birliği’ne gider. 1928’de af kanunundan yararlanır ve Türkiye'ye döner. Bu defa Resimli Ay dergisinde çalışmaya başlar. 1938’de yirmi sekiz yıl hapis cezasına çarptırılır. 12 sene süren tutukluluktan sonra askere alınacağı ve öldürüleceği endişesiyle 1950 yılında Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği'ne giden Nazım, 25 Temmuz 1951 tarihinde Bakanlar Kurulunca Türkiye vatandaşlığından çıkarılmasının ardından, büyük dedesi Mahmut Celaleddin Paşa (Konstantin Borzecki) 'nın memleketi olan Polonya'nın vatandaşlığına geçerek Borzecki soyadını alır. 3 Haziran 1963 tarihine gelindiğinde ise, Nazım Hikmet geçirdiği bir kalp krizi neticesinde hayata gözlerini yummuştur. 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye vatandaşlığı iade edilmiştir.

    ESERLERi
    Bazı eserleri;

    Memleketimden insan Manzaraları
    Kafatası
    Unutulan Adam
    Taranta Babu'ya Mektuplar
    Ferhad ile Şirin
    Kuvayi Milliye Destanı
    Kız Çocuğu
    Tahir ile Zühre
    Şeyh Bedrettin Destanı
    Sevdalı Bulut

    Hakkında Yapılan Filmler;

    Mavi Gözlü Dev
    Bilinmeyen Yönleriyle Galina'nın Nazım'ı
    Nazım'ın Küba Seyahati

    Şiir kitapları;

    835 Satır, (1929)
    Jokond ile Si-Ya-u, (1929)
    Varan 3, (1930)
    1 1 = 1, (1930)
    Sesini Kaybeden Şehir, (1931)
    Benerci Kendini Niçin Öldürdü, (1932)
    Gece Gelen Telgraf, (1932)
    Taranta Babu'ya Mektuplar, (1935)
    Portreler, (1935)
    Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı (1936)
    Saat 21-22 Şiirleri, (1965)
    Kuvayi Milliye Destanı, (1941)
    Şu 1941 yılında (Memleketimden insan Manzaraları'nın 3. kitabı) , (1965)
    Dört Hapishaneden, (1966)
    Rubailer, (1966)
    Memleketimden insan Manzaraları (ilk bölüm) , (1966)
    Memleketimden insan Manzaraları, (1966-1967)

    Oyunlarından;

    Kafatası (1932)
    Bir Ölü Evi (veya Merhumun Hanesi) (1932)
    Unutulan Adam (1934)
    ivan ivanoviç var mıydı yok muydu? (1955)
    Ferhat ile Şirin (1965)
    Sabahat (1965)
    inek (1965)
    Ocak Başında / Yolcu (iki oyun birarada) , (1966)
    Yusuf ile Menofis (1967)
    Yolcu

    Romanları;

    Kan Konuşmaz, (1965)
    Yeşil Elmalar (yedi yazardan derleme) , (1965)
    Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim, (1967)
    Ivan Ivanovic Var mıdır Yok mudur? , ()
    Öteki Defterler (yarım kalmış Orası ve Zeytin ve Üzüm Adası isimli romanları, 2008)

    Fıkraları;

    it Ürür, Kervan Yürür (Orhan Selim adıyla gazetelerde yazdığı yazılar) , (1965)
    Temel ile Fadime Fıkraları (Kendi adıyla Türklere ışık tutmuştur) , (1967)

    Masal kitabı;

    Sevdalı Bulut, (1968)
    1 ...
  36. 2138.
  37. Türk solunun en güçlü kozu, güzel insan.
    0 ...
  38. 2139.
  39. incecikten yarılmış ortasından
    Yüreği Bayan Çabai Yanoş'un.
    Yarayı açan ne, doktor? Neşter mi?
    Yoksa hasretlik mi? Acı sözler mi?

    demiş Nazım Hikmet.
    0 ...
  40. 2140.
  41. --spoiler--
    Ne güzel şey hatırlamak seni :
    ölüm ve zafer haberleri içinden,
    hapiste
    ve yaşım kırkı geçmiş iken...

    Ne güzel şey hatırlamak seni :
    bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
    ve saçlarında
    vakur yumuşaklığı canımın içi istanbul toprağının...
    içimde ikinci bir insan gibidir
    seni sevmek saadeti...
    Parmakların ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının,
    güneşli bir rahatlık
    ve etin daveti :
    kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
    sıcak
    koyu bir karanlık...

    Ne güzel şey hatırlamak seni,
    yazmak sana dair,
    hapiste sırtüstü yatıp seni düşünmek :
    filânca gün, falanca yerde söylediğin söz,
    kendisi değil
    edasındaki dünya...

    Ne güzel şey hatırlamak seni.
    Sana tahtadan bir şeyler oymalıyım yine :
    bir çekmece
    bir yüzük,
    ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
    Ve hemen
    fırlayarak yerimden
    penceremde demirlere yapışarak
    hürriyetin sütbeyaz maviliğine
    sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...

    Ne güzel şey hatırlamak seni :
    ölüm ve zafer haberleri içinden,
    hapiste
    ve yaşım kırkı geçmiş iken...

    --spoiler--
    3 ...
  42. 2141.
  43. Gelsene dedi bana.
    Kalsana dedi bana.
    Gülsene dedi bana.
    Ölsene dedi bana.
    Geldim.
    Kaldım.
    Güldüm.
    Öldüm.
    0 ...
  44. 2142.
  45. 2143.
  46. "bir kız vardı japonya'da
    ufacık, tefecik bir kız,
    bir bulut vardı dünyada
    işi öldürmekti yalnız.

    bu bulut bu kızcağızın
    öldürdü nineciğini,
    külünü göğe savurdu,
    sonra, yine apansızın
    gelip babasını vurdu,
    sonra da kızın kendisini.
    ve doymadı ve doymadı,
    yeni kurbanlar arıyor.
    atom ölümüdür adı,
    karanlıkta bağırıyor.

    büyük bir birlik kuralım,
    canavarı susturalım.
    savaş cengine gidelim,
    canavarı yok edelim."
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük