"Sen istediğin kadar
tozu dumana katar
sürebilirsin atını.
Ben
değişmem
en halisüddem
Arap atına, saatte
110 kilometrelik süratini
demir raylarda koşan
demir beygirlerimin." demiş rahmetli Nazım Hikmet. Bana göreyse Türk; atını, atasını hiçbir şeye değişmez. Bilememiş Nazım. Hikmeti başka yerlerde aramış durmuş.
not: fikir belirtilmiş, hakaret edilmemiştir. ona saygı duyarım. zira günümüzde insanların değerlerine saldırıp her türlü iğrençliği yapan, kendi milletine zarar vermek yolunda çabalayan yoldaşları gibi değildi. onların ağızlarına sakız olmayı haketmeyecek kadar vatanını sevmişti.
her okumuş yazmış islamcı genç gibi, şiir tutkunuyken "karşıt fikirleri okumak" adına okumaya kastığım vasat şair. dinden döndükten sonra bile sola ısınamamamda payı büyüktür. okur kitlesi genellikle önce solcu olup sonra şiirlerini okuyan, genel bir şiir zevkine sahip olmayan gençler ve bunların ihtiyarlamış versiyonlarıdır. siyasi çilesi şiirini büyütmüştür.
özellikle sol fikriyata sahip yayın organlarının necip fazıla karşı bir dala tutunma isteği kendisinin "büyük şair" olarak lanse edilmesine yol açmıştır.
büyük şair olmadığı gibi kötü şair de değildir iyi şiirleri de vardır. (bkz: karlı kayın ormanında) (bkz: salkım söğüt)ancak hiçbirisi ona "büyük şair" sıfatını hakettirmez. örneğin ziya osman saba'nın ümit yaşar Oğuzcan'ın nazımın şiirlerine göre çok üst düzey şiirleri olmasına rağmen onlar nazımın yanında büyük şair olarak anılmaz.
akın var güneşe akın!
güneşi zaptedeceğiz!
güneşin zaptı yakın!
gibi,
Insan olan vatanini satar mi?
Suyun içip ekmegini yediniz.
Dünyada vatandan aziz sey var mi?
Beyler bu vatana nasil kiydiniz?
gibi, ortaokul öğrencisi düzeyi şiirleri solcuların dillerine pelesenk olmuştur.
buyurunuz en sevilen şiirlerinden:
Kerem Gibi
Hava kurşun gibi ağır! !
Bağır bağır bağır
bağırıyorum.
Koşun kurşun
eritmeğe çağırıyorum...
O diyor ki bana: sen
Sen kendi sesinle kül olursun ey!
Kerem gibi yana yana
Deeeert çok, hemdert
yok yüreklerin kulakları
sağır olmuş duymazlar
Hava kurşun gibi ağır...
Ben diyorum ki ona:
Kül olayım kerem gibi
yana yana
Ben yanmasam
sen yanmasan
biz yanmasak,
nasıl çıkar karanlıklar
aydınlığa..
Hava toprak gibi gebe.
Hava kurşun gibi ağır.
Bağır bağır bağır
bağırıyorum, koşun
kurşun eritmeğe
çağırıyorum..
sağır olmuş duymazlar
Hava kurşun gibi ağır...
Su başında durmuşuz,
çınarla ben.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarla benim.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınarla bana.
Su başında durmuşuz,
çınarla ben, bir de kedi.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarla benim, bir de kedinin.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınarla bana, bir de kediye.
Su başında durmuşuz,
çınar, ben, kedi, bir de güneş.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarın, benim, kedinin, bir de güneşin.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınara, bana, kediye, bir de güneşe.
Su başında durmuşuz,
çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarın, benim, kedinin, güneşin, bir de ömrümüzün.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze .
Su başında durmuşuz.
Önce kedi gidecek,
kaybolacak suda sureti.
Sonra ben gideceğim,
kaybolacak suda suretim.
Sonra çınar gidecek,
kaybolacak suda sureti.
Sonra su gidecek
güneş kalacak;
sonra o da gidecek...
Su başında durmuşuz.
Su serin,
Çınar ulu,
Ben şiir yazıyorum.
Kedi uyukluyor
Güneş sıcak.
Çok şükür yaşıyoruz.
Suyun şavkı vuruyor bize
Çınara bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze.......
Bu ve bunun gibi büyük şiirlerin şairi, muhteşem insan.