Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ...
*Nazım Hikmet Ran
akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
-demeğe de dilim varmıyor ama-
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
--spoiler--
kafamı çıkarıp dolaba kilitlesem bir haftalığına
karanlığına boş bir dolabın
omuzlarıma bir çınar diksem kafamın yerine
uyusam gölgesinde bir haftalığına...
--spoiler--
Hasretini, yokluğunu, sensizliği
bir ateş yanığı gibi öyle acıyla duydum ki yüreğimin etinde,
gitgide çoğalarak
gitgide derinden işleyerek
öyle dayanılmaz oldu ki bu
seni boğabilirdim senden kurtulmak için
çünkü seni o kadar seviyorum
Sen
mezarı sınırlarının içindeki
soğuk ülke ,
dibinde yatanın
baş ucundaki ağaç
dalları yeşil memleketler,
şiir açıyor dört mevsim
kök salmış karanlığın üzerine
söylesene ,
can suyunu kimden alıyor (?)
Sen beni anlarsın,
/Nazım sana geçiyor , bir /Hikmet var bu işte ...
güzel şiirler yazmış çapkın, fantastik komunist. Bağnaz denir mi evet çünkü ideolojiye saplanmış her kişi bağnazdır aslında. Başka bir zaman ve mekanda doğsaydı budist rahibi, molla, el kaide militanı, papa yada pkk'lı olmayacagının bir garantisi yok ama kesin yine iyi şiirler yazardı. Tabii budayı, Hz. Ali'yi, Usame'yi yada Jesus'u överdi, ama iyi şair.
her zamanki gibi yaşayacaksın sen..
"acılara tutunarak" yaşamayı öğreneli çok oldu..
hem ne olmuş yani,
yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil..
sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki..
epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor..
kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu?
kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip,
yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana..
yine içeceksin rakını balığın yanında..
üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası..
sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin
ve biliyorsun aslolan yürektir..
yürek sesi ne bilmeyenler,
ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma;
yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte..
sen yeter ki koru yüreğini
ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu..
elbet bitecek güneşe hasret günler..
ve o zaman kutuplarda yetişen
cılız ve minik bitkiler değil,
güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...
Babası Hikmet Bey ise Galatasaray Lisesi mezunuydu ve dışişlerinde memurdu. genç nazım Ortaokula Galatasaray Lisesi'nde başladıysa da, ailesinin parasal sıkıntıya düşmesi üzerine Nişantaşı Sultani'sine geçti ve 1917'de mezun oldu.
ak bir karanfil gibi çatlayıp da çekirdek
atom bahçelerine yürüyünce aydınlık,
yalnız meraklıları değil, bütün insanlık
şiirin aynasında kendini seyredecek.
yine kitapları, türküleri, bayraklarıyla geldiler,
dalga dalga aydınlık oldular,
yürüdüler karanlığın üstüne.
meydanları zaptettiler yine.
beyazıt'ta şehit düşen
silkinip kalktı kabrinden,
ve elinde bir güneş gibi taşıyıp yarasını
yıktı şahmeran'ın mağarasını.
daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar.
dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır.
safları sıklaştırın çocuklar,
bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır.