nazım hikmet ran

entry2958 galeri144 ses1
    819.
  1. 820.
  2. anadolu aşığı. bu toprakğın en güzel türküsü. bazılarına göre tek kusuru " yarin yanağından gayrı, her şeyi, her yer de, hep beraber diyebilmek..." erdemliliğidir.
    0 ...
  3. 821.
  4. Vatanını çok sevmenin bedeli, vatandaşları tarafından ödetilen, gerçek vatansever, insan, aşık, baba.
    0 ...
  5. 822.
  6. beni stalın yarattı diyen sovyet vatandaşlığına geçmek için zamanın rus başbakanı kruscev'E mektup yazan, kızıl ordu boğazı ne zaman geçecek diye bekleyen büyük vatansever(!) şair.
    yazdıkları şiirler tekerlemeyi andırır . zira aynı kelimelerden oluşur. örnek vermek gerekirse (bkz: hoşçakal kardeşim deniz)
    1 ...
  7. 823.
  8. içten, sıcacık, narin ve hisli, duyarlı ve unutulmayan.
    1 ...
  9. 824.
  10. beynini sadece kendi milletlerinin,kendi ırklarının sorunlarına yorarak ilerlemeye çalışan tek gözlülerin asla anlayamacağı vatanseverim bu ülkenin belkemiğiyim diye geçinenlerden daha fazla vatansever olup iki kat sağlam belkemiği olan büyük usta.her defasında savaş çıkarak ülkeyi kurtarak gibi laflara da en anlamlı cevabı 'yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine' sözleriyle vermiştir.
    0 ...
  11. 825.
  12. gizli soyadli unluler arasindadir, su entry i yazdigim siralar caylak oldugum icin laap die bkz veremiyorum ancak var boyle birsey, gizli soyadli unluler.

    kendimden de biliyorum bunun hikayesini, yillarca evde bi nazim hikmek lafi donup durdu, pek anlam veremedim, okuma yazmasi olan her hangi birinden farksizdi benim icin, ilerleyen zamanla, sair gibi ayri bir kelimenin varligindan haberdar olunca, nazim hikmet'i de ayri bir yere oturtmustum kafamda. ama bir an geldi a-dostlar, gunun birinde, sacma bir sekilde, ran soyadinin oldugunu ogrendim ve agzim acik kaldi, hani nazim hikmet'ti sadece, niye annem her gece yatmadan evvel onun siirlerini okuduktan sonra sadece, bak bu siir de nazim hikmet'ten derdi de, nazim hikmet ran'dan demezdi. ilkokul yillarimin en buyuk dumuruydu ve inaniyorum ki yalniz degilim, bu dumuru yasayan daha niceleri var benim gibi.
    0 ...
  13. 826.
  14. türk balon tarihinin öğelerinden. şu an arda turan'a ne yapılıyorsa bu adama da aynısı yapılıyor, yazık. o bunu haketmiyor çünkü.
    1 ...
  15. 827.
  16. türk tarihinin gönlümüzdeki en büyük şairi.

    dediği gibi:
    "Ben bir insan,
    ben bir Türk şairi Nazım Hikmet
    ben tepeden tırnağa insan
    tepeden tırnağa kavga, hasret ve ümitten ibaret..."
    2 ...
  17. 828.
  18. Cahit Sıtkı'nın kendisi için şu şiiri yazdığı büyük, herkesin büyüklüğünü algılayamayacağı şair, şairimiz :
    BiR ŞEY

    I

    Bir şey ki hava gibi ekmek gibi su gibi
    Lazım insana lazım onsuz yaşanılmıyor
    Ana baba gibi dost gibi yavuklu gibi
    Kalp titremeden göz yaşarmadan anılmıyor.

    Bir şey ki gözümüzde memleket kadar aziz
    Aşk ettiğimiz kendimize dert ettiğimiz
    Adını çocuklarımıza bellettiğimiz
    Bir şey ki artık hasretine dayanılmıyor.

    II

    Bir şey daha var yürekler acısı
    Utandırır insanı düşündürür
    Öylesine başka bir kalp ağrısı
    Alır beni ta Bursa'ya götürür.

    Yeşil Bursa'da konuk bir garip kuş
    Otur denmiş oracıkta oturmuş
    Ta yüreğinden bir türkü tutturmuş
    Ne güzel şey dünyada hür olmak hür.

    Benerci Jokond Varan Üç Bedrettin
    Hey kahpe felek ne oyunlar ettin
    En yavuz evladı bu memleketin
    Nâzım ağbey hapislerde çürür.
    0 ...
  19. 829.
  20. Ayrıca nice edebiyat üstadları kendisi hakkında övgü dolu, saygı ve sevgi içeren yazılar yazarken; aklı cinsellikten ve yobazlıktan başka bir şeye çalışmayan bazı insanların özellikle edebiyat hakkında hiçbir şey bilmemelerine, onu değerlendirebilecek kadar şiir okumamalarına rağmen; o'nu düşündükleri ve yazdıkları yüzünden yerden yere vurmaları, saçma sapan yorumlar yapmaları; akıllarda soru işaretleri bırakmaktadır:
    (bkz: Neden)
    ve
    (bkz: Hangi hakla)
    0 ...
  21. 830.
  22. büyük türk şairi.
    ünlü vatan şairi nazım hikmet'in vatan ve sevgi üzerine yazdığı muhteşem şiirlerinden bir tanesi. sonuna kadar okuyamadım ama güzel işte.

    not: ne zaman nazım hikmet hakkında birşey yazsam eksi komasına giriyorum belki artı oy alırım şimdi.

    BiR KÜVET HiKAYESi

    Süleyman'a karısı telefon etti :
    Konuşan ben,
    ben, Fahire.
    Tanımadın mı sesimden?
    Demek çok bağırdım birdenbire.
    Çığlık mı?
    Belki...
    Hayır,
    çocuklar hasta değil.
    Dinle beni :
    işini bırak da gel,
    çabuk ol ama.
    Telefonda anlatamam,
    olmaz.
    Daha kıyamet kadar vakit var akşama.
    Saatlar, saatlar,
    kıyamet kadar.
    Sorma.
    Dinle beni...
    Hemen vapur bulamazsan
    Üsküdar'a kayıkla geç.
    Bir taksiye atla.
    Paran yoksa
    patrondan avans al.
    Yolda hiçbir şey düşünme,
    mümkün mertebe yalansız gelmeye çalış.
    Yalan kuvvetliye söylenir
    ben kuvvetsizim.
    Alay etme kuzum.
    Evet kar yağacak,
    evet
    hava güzel.
    Koynuna girdiğim adam gibi
    kocam gibi değil,
    büyüğüm, akıllım,
    babam gibi gel...

    Geldi Süleyman,
    Fahire, kocası Süleyman'a sordu :
    Doğru mu?
    Evet.
    Teşekkür ederim Süleyman.
    Bak işte rahatladım.
    Bak işte ağlamıyorum artık.
    Nerde buluşuyordunuz?
    - Bir otelde.
    Beyoğlu tarafında mı?
    Evet.
    Kaç defa?
    Ya üç, ya dört.
    Üç mü, dört mü?
    Bilmiyorum.
    Bunu hatırlamak bu kadar mı güç Süleyman?
    Bilmiyorum.
    Demek ki bir otel odasında.
    Kim bilir çarşaflar nasıl kirliydi.
    Bir ingiliz romanında okudum,
    bu işlere yarayan otellerde
    kırık küvetler varmış.
    Sizinkinde de var mıydı Süleyman?
    Bilmiyorum.
    Hele düşün,
    toz pembe çiçekli, kırık bir küvet?
    Evet.
    Hiç hediye verdin mi?
    Hayır.
    Çukulata, filân?
    Bir defa.
    Çok mu seviyordun?
    Sevmek mi?
    Hayır...
    Başkaları da var mı Süleyman?
    Yok.
    Olmadı mı?
    Hayır.
    Bunu sevdin demek...
    Başkaları da olsaydı
    daha rahat ederdim...
    Çok mu güzel yatıyordu?
    Hayır.
    Doğru söyle, bak ne kadar cesurum...
    Doğru söylüyorum...
    Zaten gösterdiler bana.
    inek gibi karı.
    Belimden kalın bacakları...
    Fakat zevk meselesi bu...
    Bir sual daha, Süleyman :
    Niçin?
    Bilmiyorum...
    Karanlıkta pencerenin hizasında
    karlı, ağır bir çam dalı.
    Bir hayli zaman oldu
    sofada asma saat on ikiyi çalalı.

    Süleyman'ın karısı Fahire
    şunları anlattı kocasına ertesi gün :
    ... Dayanılmaz bir acı halindeydi
    kendime karşı duyduğum merhamet,
    ölmeye karar verdimdi, Süleyman...
    Annem, çocuklarım ve en önde sen
    bulacaktınız karda ayak izlerimi.
    Bekçi, polisler, bir tahta merdiven
    ve bir kadın ölüsü çıkaracaktınız
    arka arsada bostan kuyusundan.
    Kolay mı?
    Gece bostan kuyusuna doğru yürümek,
    sonra kenarına çıkıp durarak
    baş aşağı atlamak karanlığına?
    Fakat bulmadınızsa eğer
    karda ayak izlerimi
    sade korktuğumdan değil.
    Bekçi, merdiven, polisler,
    dedikodu, kepazelik,
    aldatılmış bir zevcenin intiharı :
    komik.
    Niçin öldüğümü anlatmak müşkül.
    Kime? Herkese, sana meselâ.
    insan, ölmeye karar verirken bile
    insanları düşünüyor...
    Sen yatakta uyuyordun
    yüzün rahat,
    her zaman nasıl uyursan
    ondan evvel ve o varken.
    Dışarda kar yağmaya başladı.
    Bir tek gecelikle çıkmak balkona :
    Zatürree ertesi gün,
    nümayişsiz ölüvermek.
    Hayır,
    hiç aklıma gelmedi nezle olmak ihtimali.
    Yaktım sobamızı.
    iyice ısınmak lâzım ilkönce.
    Ciğer bir çay bardağı gibi çatlarmış.
    Pencereye, kara bakıyorum :
    «Eşini gaip eyleyen bir kuş
    gibi kar
    geçen eyyamı nev baharı arar...»
    Babam bu şiiri çok severdi.
    Sen beğenmezsin.
    «Sağdan sola, soldan sağa lerzânı girizan...»
    Lambayı söndürmeden balkona çıktım.
    « ... gibi kar
    düşer düşer ağlar...»
    Oturdum balkonda iskemleye.
    Havada çıt yok.
    Karanlık bembeyaz.
    Uykudayım sanki.
    Sanki çok sevdiğim bir insan
    korkarak beni uyandırmaktan
    yumuşacık dolaşıyor etrafımda.
    Üşümüyordum.
    Kederim duruluyor
    berraklaşıyor.
    Odanın camlı kapısından balkona vuran ışık
    sıcak bir kumaş gibiydi üstünde dizlerimin.
    Ben rehavetli bir mahzunluk içinde
    acayip şeyler düşünüyordum :
    Feneryolu'ndaki çınar
    150 yaşındaymış.
    Ömrü bir gün süren böcekler.
    Gün gelecek
    insanlar çok uzun
    çok bahtiyar yaşayacaklar.
    insanın yüreği ve kafası var...
    insanın elleri...
    insan?
    Ne zamanki,
    nerdeki,
    hangi sınıftan?
    Onların insanları,
    bizim insanlarımız.
    Ve her şeye rağmen
    yeni bir dünya için yapılan kavga.
    Sonra sen
    ben
    bir kırık küvet
    ve benim
    kendime karşı duyduğum merhamet...

    Kar durdu.
    Sökmek üzre şafak.
    Utanarak
    odaya döndüm.
    O anda uyansaydın
    sarılıp boynuna...
    Uyanmadın.
    Evet,
    çok şükür nezle bile değilim.
    Şimdi?
    Zaman zaman hatırlayıp
    zaman zaman unutacağım.
    Yine yan yana yaşayacağız
    beni sevdiğine emin olarak.

    Altı ay kadar geçti aradan.
    Bir gece karı koca denizden dönüyorlardı.
    Gökte yıldızlar, ağaçlarda yaz meyveleri vardı.
    Fahire birdenbire durdu
    baktı muhabbetle kocasının gözlerine
    ve suratına tükürür gibi bir tokat vurdu.
    2 ...
  23. 831.
  24. ısrarla necip fazıl'la arasında fark aranan şair.

    nazım hikmet'le necip fazıl arasındaki fark nazım hikmet'tir. çünkü matematiksel açıdan sıfır etkisiz elemandır.
    3 ...
  25. 832.
  26. necip fazıl'a etkisiz eleman, sıfır diyecek kadar seviyesiz ve kör cahil olanların, ağzından tükürükler saçarak pohpohladığı yazar.
    2 ...
  27. 833.
  28. gülnihal

    Sen gülünce tüm şehirde yaldızlı bir akşam oluyor
    Ve sanki her şair senin yüzünden alıyor eline kalemi,
    Sen bakınca herhangi bir şeye
    hiç düşünmüyor musun o şeyi ve etrafındaki alemi.
    Çünkü sen bir daha bakmazsan ne yapar o insan
    Sen bir daha bakmazsan ne yapar şuan yaptığını yapan
    Ve sen bir daha gülmezsen ne yaparlar o öylece sana bakanlar.

    Bir udun içinde çalan her şarkı çok şey borçlu sana
    Çünkü her şiir senin yüzünden bu kadar dokunuyor bana.

    Biraz daha zorlarsan gülen gözlerinle beni
    Nazım Hikmet bile bu şiiri duyup mezarından kalkacak
    Ve yazmayı unuttuğu bir şiiri hatırlayarak uzun uzun sana bakacak,
    O zaman ona bile açılacak tüm ay yıldızlı eski yasak kapılar
    Gümrükten, içeride sen varsın diye geçecek Nazım Hikmet’li satırlar
    O vakit devlet bile üstada yapılan hatayı hatırlar
    Ve biraz daha zorlarsan gülen gözlerinle Nazım Hikmet’i
    Sen zanneder bırakıp geldiği cenneti.

    Sen belki yarın da gülersin diye bana
    Bu dizeler sırf bu yüzden yazıldı sana
    Dikkat et yapma;
    Biraz daha zorlarsan gülen gözlerinle beni ve Nazım Hikmet’i
    Ya ben onu öldürürüm ya da o beni.
    gökgöz
    1 ...
  29. 834.
  30. 835.
  31. o şiirlerin efendisi, yüce insandır.
    1 ...
  32. 836.
  33. dünya şairidir. eserleri 30 dile çevrilmiştir.
    0 ...
  34. 837.
  35. hain deselerde, gururla söylüyorum ki; vatan şairi'dir.
    0 ...
  36. 838.
  37. iyi günlerimde çok eller uzanır ellerime,
    Resmimi, suratımı baş köşeye asarlar ..
    Fakat demir kapıların her kapanışında üzerime,
    Ardında taş duvarların her kaldığım zaman,
    Ne arayan beni, ne soran
    Eeh, daha iyi be, bunun böyle olduğu ..
    Minnetim ve borçluluğum yalnız sana kalsın.
    iyi günlerimde benim unuttuğum insan eli
    Nasılsın ? ,
    1 ...
  38. 839.
  39. dilsiz dillerin ağzına ne yazık ki sakız olan büyük şair.

    "bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına
    inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat
    olsun. giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve
    yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme
    yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.

    sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya
    hazırdır. hani ağzınla kuş tutsan "bu kuşun kanadı
    neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile
    karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin.
    yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her
    zaman. bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. iyi
    halin cezanda indirim sağlamaz.

    sen, "ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu
    yapmadın" diye cevap verecektir. ve ne söylesen
    karşılığında mutlaka başka bir iddiayla
    karşılaşacaksındır. üzülme, sen aşkı yaşanması
    gerektiği gibi yaşadın.özledin, içtin, ağladın,
    güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın.
    "peki o ne yaptı" deme. herkes kendinden sorumludur
    aşkta. sen aşkını doya doya yaşarken o kendine
    engeller koyuyorsa bu onun sorunu. bir insan eksik
    yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak
    için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için?
    hayatı ıskalama lüksün yok senin. onun varsa, bırak o
    lüksü sonuna kadar yaşasın.

    her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "acılara tutunarak"
    yaşamayı öğreneli çok oldu. hem ne olmuş yani,
    yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. sen mutluluğu
    hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... epeydir
    eline almadığın kitaplar seni bekliyor. kitap okurken
    de mutlu oluyorsun unuttun mu? kentin hiç görmediğin
    sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif
    verecek sana. yine içeceksin rakını balığın yanında.
    üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de
    cabası....

    sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun
    aslolan yürektir. yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip
    de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yaşadığın
    sürece o yürek var olacak seninle birlikte. sen yeter
    ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda
    duygusunu. elbet bitecek güneşe hasret günler. ve o
    zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler
    değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini..."
    2 ...
  40. 840.
  41. ''amacımız türkiye'yi sovyetlere bağlamak'', ''beni stalin yarattı'', ''burjuva kemal'' gibi sözlerin sahibi mükemmel vatansever(!) türk(!) şairidir.

    nasıl bu ülkede bir ermeni düdük çalarak meşhursa bu adamda komünist olduğu için meşhurdur. polonya vatandaşlığıda bulunup soyadı verzanski'dir.
    16 ...
  42. 841.
  43. 842.
  44. ahmet kaya'nın resitaller albümünde bulunan amenna şarkısından önce ki ufak konuşmasında söylediği nazım şiiri ve ardından gelen amenna, sarsar bünyeyi.

    ustalaştık biraz daha
    taşı kırmakta,
    dostu düşmandan ayırmakta.
    (bkz: hoş geldin)
    1 ...
  45. 843.
  46. bazılarına göre vatan haini bazılarına göre değil.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük