Nazlı Ilıcak, "Dört Bir Taraf" programında doğmamış bir çocuğun annesine olan mektubunu içeren hikayeyi okuyunca hüngür hüngür ağladı.
CNN Türk'te yayınlanan Dört Bir Taraf, programında gündem kürtajdı. Progmanın bir bölümünde Nazlı Ilıcak geçmişte okuduğu ve çok etkilendiği bir mektubu izleyicilerle paylaşmak istedi. Mektubu okurken oldukça duygulanan Nazlı Ilıcak mektubun sonunu getiremedi.
Uzun süre kendini tutan ve ısrarla mektubu okumaya devam eden Ilıcak, mektubun son satırlarında direncini kaybetti ve ağlamaya başladı. Nazlı Ilıcak'ın ağlaması Nagehan Alçı, Altan Öymen ve Enver Aysever'i de oldukça duygulandırdı. işte videosu: http://www.youtube.com/wa...mbedded&v=vxarXkSiPSE
Zamanın ihtilalcisidir, ihtilal olduğu dönem askere metiyeler düzmüştür, bugün o ihtilallerden hesap soran mağdurdur, oğlu akşam gazetesiyle halkı dolandırmıştır, kendisi hala iyilikten bahsetmektedir.
Ayşenur Arslan'dan sonra, ekranlarda görmek istemediğim ikinci gazeteci. Nagehan Alçı ve Esra Elönü'yü de bu isimlerin yanına ekleyebilirim. Bırakın ekranları,Türkiye sınırları içinde dahi görmek istemiyorum.
Geçen gün bir kanalda (Habertürk'tü galiba) denk geldiğim boş insan. AKP'nin son dönem politikalarına saydırdı saydırdı kızdı esti gürledi sonra peki ne dedi?
"Ama oyum yine Adalet ve Kalkınma Partisi'ne tabi"
kendim de bir kadin olarak, bu kadini hic sevmem.
Ama orda burda, ekside, itude, haber sitelerinde fln... Kendisi hakkida yazilanlari okuyorum. Cinsiyetci seyler yaziyorlar.
Bu resmen serefsizliktir.
Bir insan libos olabilir, serefsiz olabilir, onursuz olabilir...
Insan insandir. Kadini erkegi yoktur.
Insanin kisiligi ile ilgilidir cinsiyeti ile degil!
Aksini ancak cahiller iddia eder.
köşe başını işgal eden bir başka vasat yazardır. siyasi yönüne hiç değinmiyorum bile. yakın zamanda köşesinde bir başka köşe yazarının yazısını isim vermeden paylaşmış bir de üstüne "mevlana'nın yazısıdır" şekline başlık atmıştır. savunması daha da vahimdir. "yazıyı bana gönderen kişi, mevlana'nın yazısı olduğunu söyledi. ben de ekledim."
sayın ılıcak; (alışmış olduğu hitap biçimi bu olduğundan hevesi kaçmasın dedim) bilmek zorundasın! eğer bir gazetenin köşesini vasat yazılarınla işgal etmekten gocunmuyorsan, paylaştığın yazının kime ait olduğunu bilmek zorundasın. manavın kelek karpuz satmasının ardından "ehe bilmiyordum" demeye benzemez yazarlık. madem bir halka hitap ediyorsun, araştırmak, öğrenmek ve bilmek zorundasın.
Elinin hamuruyla balyoza bulaşmanın altında Ayşe Arman'a çatmış zat, bir de ne sorması gerektiğini yazmaya başlayınca...
Ayşe Arman aklına takılanı sormak konusunda son derece inatçı, önkabullerle hareket etmiyor. dolayısıyla akıl alacağı en son kişi de, elinin hamuruylamerve kavakçı dan odatv davasına türkiye de yaşanmış en abuk iki olaya dahil olup sonra sorumluluğunu alıp net bir görüş vermekten aciz, hakim güç yalakası biri olacaktır. empati yapmayı geçtim, bu isnanlar aynaya da bakmıyor herhalde. Yok olay reyting yapmaksa da yemezler çünkü günlerce çıkıp yalan bir düzen hakkında masabaşında oluşmuş ya da dikte edilmiş fikirleri konuşup durmanın inandırıcılıkları üzerindeki etkisini düşünmemiş olmalılar.
nagehan kızımıza ablalık ve yol göstericilik eden iktidar sever bir kişilik. ona yandaş olmayı, düz adam olmayı öğrettiyor. o da uslu, akıllı, herbişeyi çabucak kapan tüm çocuklar gibi tüm öğretilenleri çabucak öğreniyor tabi ki.
sivas olaylarını kınamış gibi yaparken ''müslüman mahallesinde salyangoz satanların hiç suçu yok mu'' minvalli talihsiz bir açıklaması da olan nazlı ılıcak gösterdiği yandaş çizgiden sapmamak ve bu konuda tutarlı olmak konusunda takdiri hakedenlerden.
ağır yandaştır. eğer iktidara yöneltilmiş bir suç varsa ve iktidar konuşmuyorsa; bilin ki nazlı ılıcak hemen iktidarımızı savunacaktır. televizyonlarımızda hala böyle insanlar varken, bırakmayı düşünüyorum bu mesleği.
radikal gazetesi yazarlarından oral çalışlar'a 12 eylül'de ki anılarını anlatmış... sahiden çok ilginç anıları varmış.. ceza alıyor, cezası ertelenebiliyor, hatta eşi kalacağı odaya badana falan yapılıyor demiş kendisine...
hanım efendi kuş tüyü yastık, reçel, fön makinası bile alıp gitmiş cezaevine.. müdür kabul etmeyince, bir boğça yapıp vermişler bu durumda onu dumura uğratmış.. yazık bu kadına, 12 eylül mağdurudur kendisi.. ühüüü
yarım asırdır gazete ve televizyon ortamlarında dolanan kadın.
defalarca madara edildiği halde emekli olmaya hiç niyeti olduğunu zannetmiyorum zira hala kasaya botoks motoks takviyesi yaptırarak ekran ekran geziyor.
şu anda da hep ezbere gelen metnini habertürk kanalında okumaya devame diyor.
hep ağzına sakız gibi doladığı 12 eylül darbesinde kadın olmasına rağmen hazırolda askere selam verirken bugün azılı asker düşmanı kesilmesi de kendisini zora sokmuyor koca değiştirir gibi görüş değiştiriyor.
olmaz olmasın da zaten ama bugün darbe olsa elinde ufak bir türk bayrağı olarak yaşasın türk askeri diye sokaklara fırlayacağına neredeyse emin gibiyim.