durmadan değişen gündemle ve balık hafızamızla birleşince unutulmuş ancak sivas olaylarının yıldönümünde değişmeyen zihniyetlerin hatırlatılması açısından önemli bir yorum.
şöyle demiş dört bir taraf programınında nazlı ılıcak;
'' bu olay değerlendirilirken katilamın gerçekleştiği koşullar gözardı edilmektedir. aziz nesin'in halkı kışkırtan sözleri vardır. müslümanlar kışkırtılıyor. tabi ki bunlar bu olayın doğruluğunu göstermez.''
37 aydın'ın devlet güçlerinin gözü önünde planlı bir şekilde yakılmasının faturasını aziz nesin'e fatura eden zihniyet, aslında böyle düşünen sayıları hiç de az olmayan insanların varlığını, toplumda söz sahibi olabilmiş insanların bile bir katliamdan bahsederken geçerli sebep aramalarının bizlerde yarattığı şaşkınlığı ve üzüntüyü bir kez daha gözler önüne seriyor.
alevi-sünni ya da ateist kim olursa olsun sadece kınanması gereken, ortaçağ barbarlığını hatırlatan bu tip olayların aklanmaya çalışılması, bahaneler üretilmeye çalışılması olayın iğrençliğini kapatamıyor malesef gözümüzde.
zaman aşımına uğratılmak istenen bu kara lekeyi unutturmak isteyen bazı çevrelere hala hümanizmi savunan birkaç marjinal olarak diyoruz ki biz;
müslümanlar kışkırtılıyor diyen nazlı ılıcak'a sivas katliamı günü röportaj yapan aziz nesin'in yakılmaya çalışılmadan önceki sözleri ile cevap vermek istiyorum:
"ben müslümanlara saygı duyuyorum onlarda bana alışsınlar, saygı duysunlar." bu mudur kışkırtmak? düşünce özgürlüğü müdür müslümanları harekete geçiren? yapmayın allah aşkına ya o mertebeye gelmişsiniz bu denli de beyin spazmı geçirilmemeli bu yaşta.
