genellikle dünya emekçi sınıflarının özgürlük, birlik ve dayanışma mücadelesi olan sosyalizm mücadelesinde başarıya ulaşmış fakat ihanete uğramış bir devletin emperyalist bozması olduğunu sanmayla eştir.
artık şu içimizdeki nazım hikmet düşmanlığını atsak diyorum. adam öleli yıllar oldu hala konuşuyoruz. bir de kesme işareti diye bir şey vardı. ne oldu ona?
nazım hikmet komünist şairdir. hatta kendisini aynen böyle tanımlamıştır. yaptıkları, yazdıkları aynen bu doğrultudadır. ne var ki vatanında rahat bırakılmamıştır. orduyu isyana teşvik etmekle suçlanmış, hapse atılmıştır. türkiye'de barınamayacağını anlayınca sosyalist düzenin hüküm sürdüğü sovyetler biriği'ne gitmiş ve hayatına orada devam etmiştir. ne yapsaydı? işlemediği suçlar yüzünden hayatının mahvolmasına seyirci mi kalsaydı yani? unutmayın bu adam kuvay-ı milliye destanını yazan adamdır. vasiyeti türkiye'de gömülmektir ama buna bile izin verilmiyor. insanlara etiket yapıştırmadan önce bir düşünmek gerekir. o kadar kolay değil.
muhtemelen, nazım hikmet'e bok atmayı kolay sanan yarım akıllıların bir araya geldikleri ''süperentellektüel sohbetler'' sırasında hayali kurulan ''sosyalistleri kendi silahlarıyla yenme'' hayalinin ürünü olan boş bir kara çalma yöntemi başlığıdır. (bkz: ters köşe eden dahi varsayımlar)
dünyadaki tek emperyalist devletin abd olduğunu düşünen safların inandığı düşünce.
özellikle çarlık rusyası zamanında başlayarak tarihin en büyük emperyalist örneğini sergileyen bir devlete duyduğu büyük aşk nedeniyle mi antiemperyalist diyorsunuz?... nazım hikmet emperyalizme değil abd'ye büyük bir kin duymaktadır. herhalde emperyalizme büyük kin duyan birinin sığınağı emperyalist bir devlet olamazdı.
nazım hikmet'in şiir söyleşi ve benzer düşüncelerin barındıran unsurlarda emperyelizmin tek temsilcisi olarak abd'yi gördüğü ve sovyet rusya'yı göz ardı ederek meşrulaştırma çalışmaları yaptığı açıktır.