nazım hikmet ran

entry2958 galeri144 ses1
    669.
  1. 5 ocakta türk vatandaşlığına alınan , mezarı novo-deviçye mezarlığında olan , bir zamanların en güzel türkçesini kullanan , büyük bir hitap gücüne sahip koca yürekli bir şair.
    0 ...
  2. 670.
  3. anlamamak için mal olmak gereken şair. güzel tek bir mısrasını bulamamak için ise gübre -bildiğin bok yani ayıp olmasın- olmak gerekir.
    1 ...
  4. 671.
  5. 672.
  6. bu geç vakit
    bu ilk bahar gecesinde
    kelimelerinle doluyum
    zaman gibi madde gibi ebedi
    göz gibi çıplak
    el gibi ağır
    ve yıldızlar gibi pırıl pırıl kelimeler
    kelimelerin geldiler bana
    yüreğinden kafandan etindendiler
    kelimelerin getirdiler seni
    onlar: ana
    onlar: kadın
    ve yoldaş olan...
    mahzundular, acıydılar,sevinçli, umutlu, kahramandılar...
    kelimelerin insan kurtardılar...
    0 ...
  7. 673.
  8. hakkında kısıtlı bir kitleye ulaşabildiği yönünde eleştirilerin dillendirildiği şairdir. peki gerçekten de şiirlerinde kısıtlı bir topluluğa mı ulaşabilirdi bu adam? ben buna katılmıyorum... herkes gibisin şiirini okumamış olsam belki ben de sınırlı hitap yeteneğini eleştirebilirdim... ki bu aşık olunan üzerine yazılan şiiri de bir kenara bırakırsak kız çocuğu şiiri türkiye'nin sahip olduğu yüz ölçümünden çok daha fazlasına, evrensel anlamda insanlığa hitap etmez midir?
    1 ...
  9. 674.
  10. yaptığı ve yazdığı her şeyin üstünde olarak, sovyet aşığı, kendi devletinin düşmanı.
    1 ...
  11. 675.
  12. "kör ölür badem gözlü olur" atasözünden yola çıkarak paylaşılamayan kişi.
    3 ...
  13. 676.
  14. kırk kez tekrar edilirse paralel bir evrende kör olacak yurtsever, sosyalist şair.
    2 ...
  15. 677.
  16. 678.
  17. YAŞAMAK ŞAKAYA GELMEZ,
    BÜYÜK BiR CiDDiYETLE YAŞAYACAKSIN BiR SiNCAP GiBi MESELA,
    YANi, YAŞAMIN DIŞINDA VE ÖTESiNDE HiÇBiR SEY BEKLEMEDEN
    YANi, BÜTÜN iŞiN GÜCÜN YAŞAMAK OLACAK.

    YAŞAMAYI CiDDiYE ALACAKSIN,
    YANI, O DERECEDE, ÖYLESiNE Ki,
    MESELA, KOLLARIN BAĞLI ARKADAN, SIRTIN DUVARDA,
    YAHUT, KOCAMAN GÖZLÜKLERiN,
    BEYAZ GÖMLEĞiNLE BiR LABORATUVARDA
    iNSANLAR IÇIN ÖLEBiLECEKSiN,
    HEM DE YÜZÜNÜ BiLE GÖRMEDiĞiN iNSANLAR iÇiN,
    HEM DE HiÇ KiMSE SENi BUNA ZORLAMAMIŞKEN,
    HEM DE EN GÜZEL,
    EN GERÇEK ŞEYiN YAŞAMAK OLDUĞUNU BiLDiĞiN HALDE.

    YANi, ÖYLESiNE CiDDiYE ALACAKSIN Ki YAŞAMAYI,
    YETMiŞiNDE BiLE, MESELA, ZEYTiN DiKECEKSiN,
    HEM DE ÖYLE ÇOCUKLARA FALAN KALIR DiYE DEĞiL,
    ÖLMEKTEN KORKTUĞUN HALDE ÖLÜME iNANMADIĞIN iÇiN,
    YAŞAMAK, YANi AĞIR BASTIĞINDAN.
    1947
    (2)

    DiYELiM Ki, AĞIR AMELiYATLIK HASTAYIZ,
    YANi, BEYAZ MASADAN BiR DAHA KALKMAMAK iHTiMALi DE VAR
    DUYMAMAK MÜMKÜN DEĞiLSE DE BiRAZ ERKEN GiTMENiN KEDERiNi
    BiZ YiNE DE GÜLECEĞiZ ANLATILAN BEKTAŞi FIKRASINA,
    HAVA YAĞMURLU MU, DiYE BAKACAĞIZ PENCEREDEN,
    YAHUT DA YiNE SABIRSIZLIKLA BEKLEYECEĞiZ
    EN SON AJANS HABERLERiNi.

    DiYELiM Ki, DÖVÜŞÜLMEYE DEĞER BiR ŞEYLER iÇiN,
    DiYELiM Ki, CEPHEDEYiZ.
    DAHA ORDA iLK HÜCÜMDA, DAHA O GÜN
    YÜZÜKOYUN KAPAKLANIP ÖLMEK DE MÜMKÜN.
    TUHAF BiR HINÇLA BiLECEĞiZ BUNU,
    FAKAT YiNE DE ÇILDIRASIYA MERAK EDECEĞiZ
    BELKi YILLARCA SÜRECEK OLAN SAVAŞIN SONUNU

    DiYELiM Ki, HAPiSTEYiZ,
    YAŞIMIZ DA ELLiYE YAKIN,
    DAHA DA ON SEKiZ SENE OLSUN AÇILMASINA DEMiR KAPININ.
    YiNE DE DIŞARIYLA BERABER YAŞAYACAĞIZ,
    iNSANLARI, HAYVANLARI, KAVGASI VE RÜZGARIYLA
    YANi, DUVARIN ARKASINDAKI DIŞARIYLA.

    YANi, NASIL VE NERDE OLURSAK OLALIM
    HiÇ ÖLÜNMEYECEKMiŞ GiBi YAŞANACAK...
    1948
    (3)

    BU DÜNYA SOĞUYACAK,
    YILDIZLARIN ARASINDA BiR YILDIZ,
    HEM DE EN UFACIKLARINDAN,
    MAVi KADiFEDE BiR YILDIZ ZERRESi YANi,
    YANi, BU KOSKOCAMAN DÜNYAMIZ.

    BU DÜNYA SOĞUYACAK GÜNÜN BiRiNDE,
    HATTA BiR BUZ YIĞINI
    YAHUT ÖLÜ BiR BULUT GiBi DE DEĞiL,
    BOŞ BiR CEViZ GiBi YUVARLANACAK
    ZiFiRi KARANLIKTA UÇSUZ BUCAKSIZ.

    ŞiMDiDEN ÇEKiLECEK ACISI BUNUN,
    DUYULACAK MAHZUNLUĞU ŞiMDiDEN.
    BÖYLESiNE SEViLECEK BU DÜNYA
    "YAŞADIM" DiYEBiLMEN iÇiN...
    ŞUBAT 1948

    NAZIM HIKMET
    2 ...
  18. 679.
  19. o mavi gözlü bir devdi
    her şeyden çok memleketini sevdi
    0 ...
  20. 680.
  21. peyami safa tarafından, kendisine hitaben şu mükemmel şiir yazılmış bünye:

    gel bakayım
    lüle lüle, kıvrım kıvrım, samur saçlı,
    pamuk tenli, al yanaklı sarı papam,
    gel bakayım anam babam,
    gel bakayım yetimlikle maytap eden paşazadem,
    güzel âdem!

    gel bakayım,
    gel ki büyük babaların:
    enver paşa, nâzım paşa konağında,
    alıştığın gibi,
    alışıp yılıştığın gibi,
    seni her gün dizlerimde hoplatayım,
    şerefine bütün yetim çocukların
    anasını satayım.

    gel bakayım fidam boylum, asilzadem, güzel paşam
    moda burniyle süreyya paşa locası arasına her akşam
    maviş gözlerini süze süze mekik dokuyan
    kadıköy'ün kübik salonlarında şiir okuyan
    moda şair, kübik şair, kübiklerin kübiği
    cevizliğin, kuşdilinin, mühürdarın bolşeviği!

    ben ki -kıtır atma cicim!-
    nuvel literer'den alma değil,
    bolşevik şair maiakovsky'den den çalma değil,
    senin tulum göbekli, kadayıf enseli burjuvalarından
    halkı soyan bir kaçının yuvalarından,
    para aşırdım.
    neden mi, niçin
    yolumu şaşırdım?
    babası sürgünde öldürülen
    bir çocuğu beslemek için!
    fakat sen ki paşa konaklarında
    kuş dilinde, kuş tüyünde, kuş sütüyle beslendin,
    kuş beyninle bolşevizme heveslendin.
    baban üç yıl önce ölünceye kadar
    zavallıdan para kopardın,
    nefesi kokan türk işçisinin vekâletini apardın.
    götürüp onu sonra el altından,
    enternasyonele zula ettin,
    kimbilir kaç
    aç biilaç
    türk işçisinin ciğerini pirzola ettin!

    gel bakayım seninle bir konuşayım
    sencileyin bir coşayım.
    bre.. toprak altında yatan
    namık kemal'e safa'ya çatan
    bre tümen tümen kıtır bom
    bre tümen tümen palavra,
    bre işçiye yalan
    ölüye iftira atan
    sağı sola katan
    bre kaltaban
    bre türk düşmanı, bre vatan
    haini şarlatan!
    bre propaganda broşürü âlimi,
    bre sırtını ipek divanlara yaslıyan
    sermaye'nin yüzde bire küçültülmüş posasını
    yalayarak allâmelik taslayan
    orak-çekiç markalı
    sözüm ona komintern taktikalı
    üfürükle şişirme, kuska balon komünisti
    dandini bey, züppe salon komünisti!
    sen misin "o kavganın kolu bağlı adsız neferi?"
    yavaş gel, saçmalamaya başlıyorsun
    kolun bağlıysa nasıl taşlıyorsun
    piçler gibi ölülerin mezarını?
    yanlış attın zarını:
    görüyorsun şeşi beş
    yemek için birkaç leş
    sallayarak hemen uzun elini
    oluyorsun mezarlara tebelleş.
    sen misin adsız nefer? "eynelmefer*?"
    iki metro boyu afişlerde
    gazetelerin tüccar ilânı sayfalarında
    kitapların üstünde, manzumelerin altında
    bangır bangır bağıran nazım hikmet imzası
    ad değil mi?
    ne yalan söylersin?
    sendeki surat, surat değil mi?

    sen adsızsan,
    zonguldak'taki maden kuyusu dibinde,
    promete gibi, fakat gökten değil
    yerin dibinden ateş alan
    bize kalori yollayan
    işçinin adı nedir?

    adlısın, meşhur şairim, adlısın,
    ama neyleyim
    yırtık suratlısın.
    sen ki iki papele her gün akşam
    ulusla dil yazarsın,
    önce yazdıklarını bozarsın.
    sana her gün üç lira verebilsem ah!
    vallah billah!
    ey o kavganın adsız neferi
    hemencecik soldan geri
    çevrilerek
    ulusalizma-faşizma gömleğini
    sırtına geçirerek
    bolşevizmin mezarını kazarsın!

    nitekim
    söyleyecek sözün bitince,
    marks'ın sermaye'sini kediye yükletince
    her renkli herşey adlı reklam gazetesinde
    başmuharrirlik yapıyorsun,
    şimdi de ipekçilerin sermayesine tapıyorsun!

    bre toprak altında yatan
    büyük türk ölülerine çatan
    bre tümen tümen kıtır bom
    bre tümen tümen palavra,
    bre işçiye yalan
    ölüye iftira atan
    sağı sola katan
    bre kaltaban
    bre türk düşmanı, bre vatan
    haini şarlatan!
    artık sen buralarda
    kolay dikiş tutturamazsın
    sahte komintern taktikalı
    dolmalarını yutturamazsın.
    çekil!
    bugün yaptığın gibi
    metr-goldvin-mayer şirketinin
    istanbul kolunun başına dikil
    yüzünden maskeni, başından kasketi at
    sermayenin altına yat!
    yerini şimdi buldun işte:
    hak berekât versin, asilzadem,
    berekâaat!

    cingöz recai
    müstensihi
    server bedi
    1 ...
  22. 681.
  23. aşık oldukça yazmış yazdıkça aşık olmuş, en büyük aşkı ve özlemi vatanı olan, anca bu vatanından sürülen ve yurt hasretiyle ölen, çok yetenekli bir şair. Örnek alınması gereken insan.
    2 ...
  24. 682.
  25. 5 Sarılıp yatmak mümkün değil bende senden kalan hayâle.
    Halbuki sen orda, şehrimde gerçekten varsın etinle kemiğinle
    ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin gerçekten var
    ve âsi bir su gibi teslim oluşun ve beyazlığın ki dokunamıyorum bile...

    ve Nazım Hikmetin En sevdiğim şiiirinden alıntıdır... Rubaililer 1. 4. bölüm...
    0 ...
  26. 683.
  27. rantçı ve cahil taifesinin büyük adamı.

    bu şahsı ülkenin önde gelen insnları deli gibi savunup propogandasını yapıyorlar. hadi insan inançsız olur, eh neyse bir şekilde halledilir. ancak inançlara saygı da yok!

    genco erkal diye bir karın ağrısı var. bunun gibi volkan konak, fazıl say, zuhal olcay ve kendilerine prestij etiketini yapıştırtmak için debelenen bilimum şarkıcı türkücü zırvası... bahsettiğimiz kalabalık ve özellikle genco erkal anzavuru bu nazım hikmet adlı kişinin vatan sevgisinden bahseder.

    radyoda çalan bolşevik marşında ayağa kalkan, kalkmayanlara da hakaretler eden, ezan okunurken ıslık öttüren bir insandan bahsediyoruz.

    şaşılacak şey!
    0 ...
  28. 684.
  29. işin aslı nazım hikmet ran kurtuluş savaşının başlangıcında yurtta bulunmuş ve cepheye yakın bir yerde öğretmenlik yapmaktadaydı. ancak tkp liderlerinin kurtuluş savaşına destek için yurda geldiklerinde öldürülmelerinin ardından, meclis içinde ve dışarıda komünis hareketin çeşitli unsurları baskılanmıştır. bu baskılanmayla karşılaşan nazım hikmet dönemin etkisiyle sınırı geçmiş ve ilk dönem marksizm'le tanıştığı doğu emekçileri üniversitesinde eğitim görmüştür. zaten kendisinin fiziki şartları da savaşmak için yetersiz olduğu için- ki bu nedenle donanmada öğrenciyken öğrencilikten çıkarıldı- savaşması da olanaksıztı. muhtemelen savaş boyunca bir köy okulunda ya da başka bir yerde öğretmenliğe devam edecekti ve edebiyat çalışmaları yapacaktı. bu durumun aksi gerçekleşseydi ifadeli cümleler kurmak bu örnekte de olduğu gibi zor ve bir noktadan sonra farazidir.

    ancak bir şey var ki; o da tarihle ilgilidir. işin garip kısmı bugün şiddetle bazı şeylere karşı çıkanlar var ama tarih değişmiyor. kurtuluş savaşı esnasında ulusal hükümetin aldığı silahlarınn 3'te 1'i, ağır silahların yarısı ve maliyesinde bulundurduğu paranın gene yarısı sovyetler birliği tarafından emperyalizme karşı savaşmak üzere ankara hükümetine hibe edilmiştir.(ingiliz ve sovyetler birliği arşivleri, 1923-36) ilginçtir bu kararın altına imza atan kişide dönemin milletler komiseri stalin'Dir. üstüne üstelik doğu halkları kurultayı'na katılan ankara hükümeti moskova'yı yoldaşça selamlamıştır ve buradan çıkan karar gereği türkiye'nin kendi yolunu çizmesi gerektiği olmuştur. nitekim buna karşılık tkp liderlerinin kurtuluş savaşında ankara hükümetini desteklemesi söylenmiş ve bunu gerçekleştirmeye gelirken öldürülmeleri, meclisteki halk iştirakuyun fırkasının 20 milletvekilinin tutuklanması göz ardı edilmiştir. elbette bunlar ingiliz emperyalizminin anadolu'dan çıkartılması uğruna verilmiş ödünlerdi. gerçekler buyken bazı şeyleri inkar etmek ya tarihi bilmemektir ya da azılı bir düşmanlık gütmektir. istediğinizi seçin.

    (bkz: doğu halkları kurultayı)
    7 ...
  30. 685.
  31. mason varyetalarının kurtuluş savaşı dönemi akımlarının adamıdır. bilmediğinizi zannettikleriniz arasında bazen dokunulmazlık esasları mevcuttur.
    0 ...
  32. 686.
  33. necip fazıl kısakürek ne kadar fazıl say'sa o kadar fazıl say'dır. yani alakası yoktur. 21. yüzyıl'da kendisinin komünist olduğunu anlayamayan ve bu ülkenin sistematik "rejim dışı" her unsuru ezdiğine bir türlü ikna olmayanlara gönül gözleri açılsın diye necip fazıl kısakürek'in politik geçmişini okumalarını salık veririm. ama ne desem laf-ı güzaf. okumadan, bilmeden beyin osuruğunuzu saçmaya devam edeceksiniz ve nazım'ı bugünün dünyasında bir yere tıkıştırmaya çabalayacaksınız. oysa o yaşadığı dönemde sağlam bir komünistti, enternasyonalistti. vatan sevgisi olarak algıladığı şeyi vatan haini şiirinden okuyarak yorumlayabilirsiniz. yani onunki zaten sizin vatanınız değildi, daha da olabilecek gibi görünmüyor.

    ne de olsa bu topraklarda bağnazlık hüküm sürmeye devam ediyor hala.
    6 ...
  34. 687.
  35. bir gerçek var; nazım hikmet ran rejim dışıydı ve baskılanmıştı. ama baskılanmasının asıl sebebi rejimin çizdiği sınırların dışına çıkmasıyla alakalı değildi. nazım hikmet ve daha bir çok kişi komünist oldukları için baskılanmıştır. diğer kesimlerden de buna benzer baskılanmalara şahit olunmuştur. düzenin istikrarı adına bir takım unsurlar tasfiye edilmiş ya da aşırılıkları törpülenmiştir. ancak bu yalnızca kişiler üzerinden olmuştur, ideolojik hiçbir yaptırım yapılmamıştır. bazı ideolojilerde bu denenmiş ancak örgütlenme alanları açılarak, kimi zaman düzen içinden desteklenerek bugün normal unsurlar haline gelmiştir. yani nazım hikmet ve diğerlerini ötekileştirmeyle aynı çuvala koymak yanlış olması bir kenara gerçekte bir anlamı yoktur.
    3 ...
  36. 688.
  37. "Yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?" dizesini boğazımda birşeyler düğümlenerek söylediğim büyük şair. Neden şart değil usta neden?
    3 ...
  38. 689.
  39. hakkında objektif bilgiye ulaşmanın çok çok zor olduğu, böyle şiirler sanırım sahte duygularla yazılamaz diyerekten vatanını sevdiğini düşündüğüm sağlam şairdir.
    1 ...
  40. 690.
  41. gerçek sevdalılarının, cesedinin osmanlı topraklarına dönmesinden çok ciddi biçimde rahatsızlık duydukları kişi.

    kendilerinin hiç bir derinliği ya da anlaşılmazlığı yoktur. bunun için çok üzgünüm ama malesef durum bu derece vahimdir! yok parametrik kabul görmeler yok çözülemeyen deruni entelektüellik miş de miş...

    seven sever. kimseye sözümüz yok. ama artık gerçekleri görün ve ona göre sevin!
    0 ...
  42. 691.
  43. türlü toplumsal hastalıkların ortaya çıkmasına vesile olan, turnusol kagıdı kıvamında bir yazardır, onunla ve yaptıkları ile gurur duymadıgım bir yazardır nazım hikmet, ama her ne yapmış olursa olsun, memleketinin hasreti ile yanmış bir insandır, benim açımdan fikirleri kabul edilemez bile olsa vatanına gömülmesi hakkıdır çünkü toprak vatanım diyenler tarafından vatan yapılmıştır, milyonlarca insanın katiline katil demeyip komünist devlet radyosunda yagcılık kokan sözler söylemesi belki onun gerçek fikirleri bile olmayabilir, ya da gerçek fikridir bunların önemi yok artık, inandıgı sistem bugün itibari ile çürümüşlügü tescillenmiş ve bir çok insanın katili bir rejim olarak tarih sahnesinde yerini almıştır.

    not: nazım hikmet kendi partili dostları tarafından ihanete ugramış ve o gün türkiye de sistemin sahibi insanlar tarafından da hapsedilmiştir, bütün bu kompozisyonun hiç bir yerinde vatanın gerçek sahibi türk milleti yoktur, bir kısmı rus bir kısmı abd uşagı tiplerdir taraflar. türk milleti iktidarı ilk eline aldıgında hainlerin katlettigi şehit başbakanına olan görevini yerine getirmiş onu bir anıt mezara defnetmiştir, ikinci kere iktidarı aldıgında da vatan sürgünü bu şairinin sıla hasretini sona erdirecek kararı almıştır gel gör ki, nazım ı ülkesinden çaçırtanlar yani dostları, ogün onun resmini gazetelere basıp yüzüne tükürün bu hain in diyenler onun son zamanlarda savunuculugunu yapsalarda, onun sıla sürgününü sona erdiren karara sevinmemişler, gerçek igrenç yüzlerini bir kere daha göstermişlerdir, yukarda bazı yazarlar başbakan ın samimiyetini sorgulamaya cür et ediyorlar, ulan ..cık sonuçta nazım ın sıla sürgünü bitmiştir, sonuç budur, senin gibiler bu kararı aldı diye başbakan a oy mu vereceksiniz sanki, sizde o irade nerde!! sizler iradeniz olsa kafanızı birilerine kiraya vermez, kim hayır da kim şerde görürdünüz, çökmüş bir sistemin peşine takılmazdınız. başbakan a "nazım ı kaçırtanların tohumu" deme cür etini gösteren bir yazı okudum, sen kendini suçla baby, bu kadar hangi zindan da kaldın da mal oldun, başbakan ı kimlerle kıyaslıyoır, kim sanıyorsun, sen bu ülkede yaşamıyor musun? nesin sen zombi mi?

    nazım her zaman kendi dost bildikleri tarafından satılmış bir komünisttir, komünistte olsa sıla sürgünü sona ermiştir, topragı onu bekliyor. bu ülkeye vatan diyen, hasretini çeken kimse dışarda kalmamalıdır, bizler osmanlı nın torunlarıyız, bize hasretten ölen rum komşulara bile hüzünlerine ortak olmak düşer, bu faşist dayatmaların, bu faşist arka kapıların artık bitmesini diliyorum.
    1 ...
  44. 692.
  45. unutulmayacak dizeler ile ilgili bir konu başlığına kendisinin dizelerini sunduğum lakin ona rağmen eksilendiğim büyük şairlerimizden bir tanesidir.
    1 ...
  46. 693.
  47. büyük usta, kavga ve aşk şair.

    henüz vakit varken gülüm

    henüz vakit varken, gülüm
    paris yanıp yıkılmadan,
    henüz vakit varken, gülüm,
    yüreğim dalındayken henüz,
    ben bir gece, şu mayıs gecelerinden biri
    volter rıhtımında dayayıp seni duvara
    öpmeliyim ağzından
    sonra dönüp yüzümüzü notrdam'a
    çiçeğini seyretmeliyiz onun,
    birden bana sarılmalısın, gülüm,
    korkudan, hayretten, sevinçten
    ve de sessiz sessiz ağlamalısın,
    yıldızlar da çiselemeli,
    incecikten bir yağmurla karışarak.

    henüz vakit varken, gülüm,
    paris yanıp yıkılmadan,
    henüz vakit varken, gülüm,
    yüreğim dalındayken henüz,
    şu mayıs gecesi rıhtımdan geçmeliyiz
    söğütlerin altından, gülüm,
    ıslak salkım söğütlerin.

    paris'in en güzel bir çift sözünü söylemeliyim sana,
    en güzel, en yalansız,
    sonra da ıslıkla bir şey çalarak
    gebermeliyim bahtiyarlıktan
    ve insanlara inanmalıyız.

    yukarda taştan evler,
    girintisiz, çıkıntısız,
    birbirine bitişik
    ve duvarları ayışığından
    ve dimdik pencereleri ayakta uyukluyor
    ve karşı yakada luvur
    aydınlanmış ışıklarla
    aydınlanmış bizim için
    billur sarayımız...

    henüz vakit varken, gülüm,
    paris yanıp yıkılmadan,
    henüz vakit varken, gülüm,
    yüreğim dalındayken henüz,
    şu mayıs gecesi rıhtımda, depolarda
    kırmızı varillere oturmalıyız.
    karşıda karanlığa giren kanal.
    bir şat geçiyor,
    selamlayalım gülüm,
    geçen sarı kamaralı şatı selamlayalım.
    belçika'ya mı yolu, hollanda'ya mı?
    kamaranın kapısında ak önlüklü bir kadın
    tatlı tatlı gülümsüyor.

    henüz vakit varken, gülüm,
    paris yanıp yıkılmadan,
    henüz vakit varken, gülüm...
    parisliler, parisliler,
    paris yanıp yıkılmasın...

    nazim hikmet
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük