Mutluluğumun zirvesindeyim.
Empire State binasının en üstünde dünyaya bakıyorum.
Bu kadar çirkinliğe batmış Dünya'ya en tepeden zevk alarak gülümsüyorum.
Hiyerarşinin en tepesinde değilim ama Dünya'ya Satürn'den bakıyorum Jüpiter'den hepinize göz kırpıyorum.
''Ey siz dünyalılar çok açsınız ve çok sefil diye haykırıyorum.''
nasil hissettiğimi bende bilmiyorum.4 yil beraber oldugum sevgilimle ayrilali 5 ay oldu ama hala aklimdan çıkmıyor sebebi ise sadece isim gucum olmamasiydi o dönem,baska hic sebep yoktu asil onemli olan annesinin ask karin doyurmaz demesiydi.sonuc olarak bir kadinin bir erkekte arayacagi herseyi ona sunmustum sonuc maddiyata dayandi.insan uzuluyor gercekten bazen diyorum siktir et ya evlenip coluk cocuk olunca ayrilsaydi daha kotu, bazen de iste aman iste nasil hissettigimi bende bilmiyorum en basinda da dedigim gibi.
Bugün kendimi yapayalnız, çaresiz, her an ağlamaya hazır, biri birşey söylese bırakıp kaçacak gibi, hiçbir yere hiç kimseye ait değilmişim gibi hissediyorum...
Annesinin artık istemediği için cami kapısına bıraktığı küçük bir çocuk gibi korkağımda üstelik. Şu anda üşümüyorum ama üşüme ihtimali bile ağlamama neden olabilir. Gönül Yarası filmindeki Dünya karakteri gibi sözlerinden anlamadığım bir türküyü dinlerken katıla katıla ağlamak istiyorum.
Pencereden bakınca gri bir renk görüyorum, aylardan soğuk, zaman adını koyamadığım bir noktada artık peşinden yetişmek gibi bir telaşımda yok. Hey ben burdayım benim farkıma varın diye bağırmak istiyorum.
Bugünün tek tesellisi baharı yeniden görebilme ihtimalim..