fazla haşlanmış ve beklemiş bir yumurta gibi. baya bi sertleşmiş, içinde renk olsa dahi o rengin etrafı hafiften karalar bağlamaya başlamış falan. bildin dimi onu? hani açık büfe kahvaltılarda tabağına alıp, özenle soyamayıp, açık büfede kısır ve mantıyı kaşıklarken yemeyi unutup da sonrasında soğuyup karardığını görünce sanki önceden yemeye çok hevesliymişsincesine bir anda burun kıvırdığın yumurta. ondan işte, tam öyle.
Sanki her şeyden umudunu kesmiş bir daha mutlu olamıcakmış gibi. olsa bile 3/4 ü üzüntü olacakmış gibi. düşünmekten bir gün akıl hastası olacak gibi. Ve hiçbirinin bir çözümü yokmuş gibi hissediyorum.
Halil Sezai gibi isyanlarda, Demet Akalın gibi eğlenecek ve eğlendirecek şeyler yapmak için sadece yazın gelmesini bekleyen, Murat Kekilli gibi çalışıp çalışıp zamanı gelince bomba etkisinde hareketler yapacak gibi hissediyorum.
Duyguları doruklarda yaşıyorum, sinirliliği duygusallığı bıkmışlığı yalnızlık hissini alınganlığı dalgınlığı ve daha nicesini ama yaşama Sevincini asla hissedemiyorum. Yarın ekstra anlamsız bir gün olacak. Doğum günüm ama mutsuzum. Biri üzerime sürpriz atsın.
Her işe yetişmeye çalışmaktan kendimi ihmal etmiş hissediyorum
Sabah 8 de arkadaşla buluşcaz onun işi için ve yarın benim izin günüm böyle de fedakarım sonra da neden ben kazıklandım
Sabahtan beni ordan oraya savruldum
Eve onda geldim bi ton işi hallettim
Saat kaç oldu sinirden uykumu muyku kalmadı zaten
Kendime ait tek zaman dilimi uyku saati
Uykudan kısıp kafa dinlemeye çalışıyorum
Yıldım hayır diyememek başa bela .
Kötü.
Hava değişikliğinden kaynaklı olduğunu düşündüğüm bir bitkinlik var üstümde.
Hastayım.
Baş ağrısıyla cebelleşiyorum.
Uykum var ama uyuyamıyorum.
Bu gece bitmek bilmeyecek gibi...
Bir de bol limonlu bir çay istiyorum.
Rica etsem, biri üstüme limonlu çay fırlatabilir mi?