zor bir durumdur. yalnızlık kaçınılmazdır. çünkü kendinizi o kadar yüksekte ve hayran görmek diğer insanlar için zordur. onları sürekli aşağılamak da cabası.
Kişinin kendini Neo, mesih, batman falan sanması ama açıktan açıktan göstermek yerine içten içten dışa sızdırmasıdır. Gün gelip dünyayı kurtaracağını yahut nobel ödülünü alacağını düşünür. özgüvenin hası vardır bu kardeşimizde, ego binbeşyüzdür, hedonistliğin zirvesidir. ve kendinden daha zeki, becerikli birini gödükleri zaman kıskançlıktan sanal cinayetler işlerler. evet böyle de insanlardır. fakat he insan biraz narsisisttir zaten.*
narsisizm yani kendini beğenmişlik hastalığının ismi yunan mitolojisinden gelmektedir. ırmaklar tanrıçası nana nın oğlu narcisisus son derece yakışıklı bir gençtir. bu yüzden su perileri ona büyük ilgi duyar ama hiç biri karşılık alamaz. bunun üzerine ondan intikam almaya karar verirler. bir gün dağdaki berrak su birikintisine bakan narcisisus kendisinin sudaki yansımasını görür ve kendisine aşık olur. saatlerce günlerce kendini seyreder. sudaki görüntüsüne sarılmak isterken suya düşer ve boğularak ölür. işte psikiyatristler narsisizm hastalığında görülen bir çok özelliğin bu mitolojik hikayede var olduğunu söylerler. kendini beğenmişlik, başkalarının duygularına kayıtsız kalma, başkalarını dinlememe gibi.
kişinin kendini dış dünyadan soyutlayarak yüksek ego tatminine yönlendirmesidir. dış dünya ile yeni iletişime geçen bir çocuğu sürekli el üstünde tutmak buna en büyük sebebiyetlerdendir.
egosu tatmin olan birey, sürekli biraz daha kişisel üstünlük hissedecek ve bunu artırmaya çalışacaktır.
böylece adolf hitler gibi benliği en üst noktaya ulaşmış kişilikte bozukluklar ortaya çıkacaktır.
Kendine hayranlık gibi masum bir tanımıda vardır ancak bazı kişilerde ciddi bir hastalıktır. ileri vakalarda uzun ilişki yürütememe, arkadaş edinememe gibi sosyal ve psikolojik etkileri görülebilir. Tedavi edilebilir, ancak hastalar doktorlarada güvenmediği için tedavi olmayı akıllarına getirmezler.
bu narsist (Narkissos) denen adam yunan mitolojisinde kendine aşık bir tip olarak geçer.
bu herif hiç kimseyi sevmezmiş bir de ekho diye bir kevaşe varmış bu da kimseyi siklemezmiş. bir gün narsisti görmüş ve ona aşık olmuş, bizim narsist, götü bir metre havada gezen ekho'yu sallamayınca kız kendini dağalara taşlara vurmuş. her gün bir cümle çığlık atarak ölmüp gitmiş. isminin ekho olması burdan gelir. ses yani vs. ama hikayeden önce neden adı ekhoymuş onu bilmiyorum.
neyse olimpos dağında taşak keyfi yapah tanrılar bu işe çok kızmışlar ve narsiste bir ceza vermek istemişler. Narkissos bir gün ava çıkmış ve çok susamış güzel bir su birikintisine yanaşıp su da yansıyan suretini görünce kendine aşık oluvermiş. adam kendini görünce resmen deliye dönmüş ve gözlerini kendinden alamamış. o göl başında kendi kendine bakarak ölüp gitmiş. (kendine aşık olma durumu, narsizm tam olarak budur) öldüğü yerde nergis çiçekleri peyda olmuş. nergis çiçekleri de çok güzeldir malum.
kısacası birbirine yüz vermemiş iki salak yüzünden biz narsizm diye bir felsefe çıkarmışız.
bakın bu hikayeyi okuyan narsizmi bence kavrayacaktır. çünkü araya ayıp kelimeler serpiştirdim herkes daha rahat anlasın diye. aman diyeyim bir ortamda bu hikayeyi anlatırken ayıp kelimeleri kaldırın. anlayasınız diye öyle yazdım. mesala ekho'ya kevaşe demeyin deşerler sizi vallaha. bu entel takımı biraz manyaktır.
arkadaş edinmeyi ayna edinmeyle bir tutan kişilerdir. arkadaşlarına kendileri hakkında sorular sorarlar. onlara muhtaçtırlar. bir de astrolojiye çok meraklıdırlar, kendileri hakkındaki övgü dolu sözleri okumak hoşlarına gider.
özsevgileri ve benlik algıları bozulmuş kimselerin yaşadığı psikolojik hastalıktır.insanın kendi görüntüsüne sevgi ile bağlanıp, dışarıya karşı anlaşılmaz bir özgüven varlığı sergilense de, aslında narsistlik bozukluğuna sahip insanlar, ürkek, güvensiz, mutsuz ve sanıldığı kadar kendini sevmeyen insandır.