akıl hastalıkları uzmanı doktor mustafa altıoklar'ın sucukçu muhasebecisine koyduğu teşhistir. bu sebeple dava edilmiştir. davadaki savunması hukuk abidesi niteliğindedir:
sürekli pohpohlanmalıdırlar, her sevgi ya da tebrik sözcüğü tekrar tekrar tekrarlanmalıdır, yaptıkları herşey özel ve güzel olacağından doruklarda olmalıdır.
yolculuğa çıkıyorsa uzaya füze gönderirmişçesine coşkulu olunmalı, yeni evlenmiş/çocuk sahibi olmuş ise ne kadar şanslı olduğu en az gün aşırı söylenmeli, olmaz ama hasta falan olmuşsa da bi tık arttırılarak ne kadar çok üzgün olunduğu ve hemen bi profesöre görünmesi gerektiği söylenmeli.
kendini beğenmişliğin, burnu havada olmanın tavan yapmış halidir. narsistler bir psikiyatra görünme ihtiyacı duydukları zaman bunun sebebi tavır ve davranışlarıyla çevrelerindeki insanları rahatsız etmeyi bırakmak istemeleri değil, çevrelerindeki insanlar kusursuz ve yüce kişiliklerine yeterince iltifat etmediği için üzülmeleridir; bu sebeple depresyona girebilirler evet.
çağımızın hastalığıdır. özellikle sosyal mecralarda kendini gösterme adeta ' ben burdayım ' deme şekliyle göze çarpar. günümüzün selfie modası da narsisistik bir davranış.
Olayları yanlızca kendi çerçevesinden değerlendirme. Kendini odak görme hastalığı. Kişi başarılı olursa kendini fazlasıyla iyi ve etkileyici bulur. Eğer başarısız ise çirkin ve yetersiz olduğu u düşünür ve kendini aşağılık bulur.
kendini beğenmişlik olarak da tanımlanabilir ya da mükemmeliyetçilik. kişinin kendini beğenmesi her şeyin en iyisini yapmak en iyisini görmek istemesidir.
çok derin özgüvensizlikten kaynaklanan bozukluktur ayrıca. iş hayatında yükselişe sebep olurken ani ve ağır depresyonlarla hastayı intihara kadar sürükleyebilir.
günümüzde uygulama açısından biraz yanlış anlaşılmıştır.
herkes biraz narsist olmalıdıra gidiyor hatta konu.
öyle ki: ben hiçbir bok değilim, ben bi sikim bilmiyorum, ben hiçbir halt beceremem, zaten birileri amına koymuş ortalığın, işte bir mesleğim var gerisine karışmam şeklinde düşünen robotlaşmış beyinlerin sayısı hızla artmaktadır. narsistlik iğnesi olsada vursak şunlara. ezik, pasif siktiriboktan insanlar.
eğer kendinizden eminseniz, emin konuşursunuz. bu narsistlik değildir. kendinden emin olmayan, kafası karışık, mal insanların tamamı kendinden emin kişilere "ayyy bu narsisssssttttt yeaaaa" damgasını yapıştırarak işin içinden sıyrılmaya çalışmaktadır.
narsisistik kişilik bozukluğuna sahip kişilerden mürekkep yalayanları, kişilik bozukluğunu fikirsel alana da taşır ve kendi fikirlerine sürekli hayranlık beslerler. sözlükte bu tipleri şöyle tespit edebilirsiniz. kendileri bir yazı yazarlar ve daha önce yazdıkları bir yazıya bakınız verirler sürekli, onlara göre o yazdıkları öyle değerli şeylerdir ki her insan yararlanmalı ve kendisine hayran olmalıdır alenen ya da içten içe. kendi aksini seyrederken göle düşen adam gibi kendi fikir çukurunda kendini tatmin eder durur bunlar.
şu sözlerin sahiplerince sahip olunan bozukluk: ' bu bozukluğun belirtilerini göstermem mükemmel olmadığım anlamına gelmez. ' zaten bu tip rahatsızlığa sahip olanlar, en çok depresyon şikayetiyle psikiyatra ya da yardım istemeye gider. bu rahatsızlığa sahip olduklarını kabul etmezler.
kaslarıyla, yakışıklıklarıyla, güzellikleriyle gurur duyar, kendi krallıklarını yaşar, başkalarının kendilerini kabul etmemesini, beğenmemesini kabullenemezler.
narsisistik sözcüğü yunan mitolojisindeki narsisuz hikayesinden gelir. narsisuz'un kendine olan sevgisi o denli güçlüymüş ki, göldeki yansımasına bakmak için fazla eğilince göle düşüp boğulmuş. hayatta kalabilseydi, narsisuz gölün o harikulade cesedi sayesinde çok daha güzel bir görünüm kazandığına işaret ederdi. *