sürekli pohpohlanmalıdırlar, her sevgi ya da tebrik sözcüğü tekrar tekrar tekrarlanmalıdır, yaptıkları herşey özel ve güzel olacağından doruklarda olmalıdır.
yolculuğa çıkıyorsa uzaya füze gönderirmişçesine coşkulu olunmalı, yeni evlenmiş/çocuk sahibi olmuş ise ne kadar şanslı olduğu en az gün aşırı söylenmeli, olmaz ama hasta falan olmuşsa da bi tık arttırılarak ne kadar çok üzgün olunduğu ve hemen bi profesöre görünmesi gerektiği söylenmeli.
akıl hastalıkları uzmanı doktor mustafa altıoklar'ın sucukçu muhasebecisine koyduğu teşhistir. bu sebeple dava edilmiştir. davadaki savunması hukuk abidesi niteliğindedir:
En yakınım dediğim insana, psikiyatristin kismen koyduğu tani. Üstüne yetmez gibi borderline dan da suphelendigini söylemişti.
Karşısında ağladım sizladim. Güçsüz muyum neyim. Sonra anladım ama. Doğru diyor dedim. Sen pdr yi boşuna okumussun dedim kendime sonra. Daha pek çok şey söyledim de neyse.
Tedavisi en zor kişilik bozukluğudur. Ve sahibini bu hastalığa sahip oldugunu inandırmasi imkânsızdir nerdeyse.
adını Eski Yunan figürlerinden biri olan narsisus tan alan rahatsızlık.
kişi kendine o derece aşıktır ki, yaptığı hiçbir hatanın sorumluluğunu almak istemez, türlü bahanelerle kendini haklı çıkarmanın yolunu bulmaya çalışır çoğunlukla başarır da.
yaptığı iyi işleri kendine mal ederken aksi olduğunda yanında yöresinde kim varsa onu suçlamaya girişir.
Sürekli kendinden söz eder ama söz ettiği şeyler sadece başarıları olur yanıldığı durumlardan neredeyse hiç bahsetmez.
ilişkilerde her durumda en son kararı kendi vermelidir.
ama bak tüm cehaletimle söylüyorum, sağın solun kompleksli mallarla dolu olacağına varsın kendine aşık adamlarla dolu olsun. hani arada kalırsan diye söylüyorum. cahilce söylüyorum. sonra bana çemkirme.
Kişinin kendine aşık olması ve ileri safhalarda bunu cinsel boyuta taşımasıdır, karşı veya hemcinsleri yerine kendinden tahrik olma durumudur. Kişilik bozukluğudur.
ben bu ilişkinin neresinde duruyorum dediğinde kendini göremiyorsan geçecek bir şeye de değildir, kendini görmeyi yeterli sandığında anlaşılacak bir rahatsızlık da! berbattır en iyi ihtimalle. sevdikçe batar.
türk erkeklerinin en az %90'ının sahip olduğu psikolojik rahatsızlık.
belirtileri: kendini dünyanın en yakışıklı, en zeki, en seksi erkeği gibi hissetme. karşı taraftan böyle muamele görmediklerinde çirkefleşip saldırganlaşmak. sürekli pohpohlanma arzusu içinde olmak.
tedavisi: imkansız değildir, ama cidden çok zorludur. bu hastalıktan muzdarip gencimizin kankişleri ya da anneciğinin olmadığı bir ortamda, aslında kendisinin ne kadar sıradan olduğu sürekli yüzüne vurulmalı. kendisini pohpohlama ihtimali olan kişilerle en az 2 yıl hiç görüşmemeli. belki bir umut.