yaşamı bir bina inşaa etmek olarak düşünürsek yaptıgımız bütün ameller bu binanın bi parçası olarak görebiliriz.işte namaz da bu binanın kolonları oluyor. şimdi herkesin binası kendisinindir(leküm dinikum veliyedin). yani inananlar binasını yapmaya başlar fakat inanmayanların da arsası boş bi şekilde kalır. yaşarken beşer olmanın gereğidir ki günaha da giriyoruz ve binamızı çirkinleştiriyoruz,çarpıklaştırıyoruz fakat en sonun da öyle veya böyle bu binayı bitiriyoruz. ama nasıl ki kolonsuz bina ayakta kalamaz işte namaz olmayınca bizim binamızda çöküyor. namazın dinin temeli olması böyle birşey işte.
insanları, asla kendi başınıza başladığınıza inandıramayacağınız ibadet. eğer namaza başladıysanız size önce neden başladın diye sorulacaktır. ardından da nurcu musun, şeriatçı mısın vb. sorular gelecektir. hadi bunları cevapladınız diyelim, bu sefer de kimden etkilendin sorusu sorulacaktır. sözün özü kimse kendi başınıza, kendi kararınızla başladığınıza inanmayacaktır.
diyelim ki bir konsere gittiniz bu sefer de ''hani sen namaz kılıyordun ne işin var barda?'' diye sorular olacaktır. bu sorular herhangi bir siyasi düşünceyi övmek ya da eleştirmek için değil cidden meraktan* sorulacaktır ve bunları soranlar ise genelde arkadaşım dediğiniz insanlar olacaktır.
insanın içini rahatlatan, kendini bulduran en önemli ibadetlerden biri.
mevlananın namazla ilgili görüşleri için buyrun
namaza tekbirle girmek, ilâhî, biz senin huzurunda kurban olduk demektir. (tekbir getirerek kurban kesildiği gibi, tekbirle namaza başlamak da allahım, canımız sana feda olsun anlamındadır.)
namazda kıyama durmak, allahın huzurunda kıyametteki muhasebeyi hatırlatır. kul, biraz sonra hakkıyla yerine getiremediği kulluğundan ve işlediği günahlardan dolayı, utancından ayakta durmaya dermanı kalmaz, rüku a eğilir.
başı rükûda iken hakkın suallerine cevap ver! diye ilâhî ferman gelir. kul, rükûdan başını mahcup olarak kaldırır. ayakta duramaz, yüz üstü secdeye kapanır.
tekrar ona secdeden başını kaldır! yapmış olduklarından haber ver! diye ferman gelir. o, yine mahcup bir halde başını kaldırırsa da, tekrar yüzüstüne kapanır.
"namaz sen tüm gün boyunca ayakta durasın,eğilesin ve kendini yerlere atasın diye emredilmedi.onun amacı daha çok namaz esnasında yaşanan halin her zaman seninle birlikte kalması içindir..."
(bkz: mevlana)- (bkz: fihi ma fih)
sozluk ahalisinin cok guzel acikladigi dini ritueldir.
yazar arkadaslar namazin zihinsel, fiziksel, toplumsal faydalarini saymislar. insana sorumluluk verdiginden tutunda verdigi enerjiye kadar anlatmislar.
insan ister istemez dusunuyor, bunlarin hicbirini yapmayan gayri muslim toplumlar nasil olmusda bilim ve teknolojide musluman ulkelere bu derece fark atabilmis? herifler uzaya adam yolluyor, diger gezegenlere ayak basmak icin calisiyor, biz burda hala sekilcilikle ugrasiyoruz.
Hayatımız düzene sokan,bizi kötülüklerden alıkoyan ibadet şeklidir namaz.Yararları saymakla bitmez.
Sayılsa bile bunu anca namaz kılanlar anlayabilirler.
mü'minin ilk hesap sorulacağı amel namazdır ayrıca.
(bkz: namaz dinin direğidir)
namaz bir puta tapınma rituelidir.namazın figurleri puta tapma
kulturunden devsirmedir.tabi ki 1400 sene once colde bos zaman fazlaydı.
sanayi yoktu, endustri yoktu.insanlar sabahın korunde kalkıp fabrikalara
isyerlerine gitmek icin otobuslere-arabalara kosturmuyorlardı.
gunumuz yasama kosullarında gunde bes vakit namaz fazladır.
namaz bugun sadece tarikatları birarada tutmaya yarayan bir ritueldir.
1400 sene once colde bir barıs ortamı olusmasına onculuk eden islam dini
bugun itibarıyla bir akıl tutulması bir akıl hastalıgıdır.
bugun islamı besleyen ana etmen toplumdaki-medyadaki dejenerasyon ve hukuksuzluktur.
tabi ki isteyen vicdani kanaati dogrultusunda istedigi dine istedigi gibi
ibadet etsin ama toplumsal barısı ve kamu duzenini bozmamak kaydıyla.
dunun gencliginin aydınlanmak adına pek sansı yoktu.hep birileri onlara
ne yapmaları nasıl yasamaları gerektigini dikte ediyordu.
bugun internet var.aklını kullanan icin gercekler cok uzakta degil.
(bkz: colden gelen din)
şükredicilerden olmanın en büyük alametidir namaz.
namaz başına gelen her şeyin allahtan olduğunun ayırdına varmadır. namaz bir mahcubiyettir, bunca nimete karşı nasıl nankörleşebildiğimizin farkına varmadır. namaz insana insan olduğunu hatırlatır, çünkü yüce yaradanın huzurunda kabul görmedir. namaz insanı bütün kötülüklerden alıkoyar.
namaz öyle bir nimettir ki ne kadar şükretsek azdır.