tüm evreni yaratmış, sonsuz güçteki, kesinlikle ve kesinlikle hiçbir şeye ihtiyacı olmayan bir varlık için; bir kumaş parçası üstünde çeşitli hareketler yaparak arapça cümleler söylemektir.
gerçekten allah 14 milyar yıl önce evreni yaratıp, 10 milyar yıl dünyayı yaratmak için bekleyip, sonra uzayda görünmeyecek kadar küçük bir leke olan dünya gezengenine dna ları şempanzelerle %98 aynı olan iskeletimsi varlıklar koyup onlardan kendisini yüceltmelerini mi bekliyor?
benim için sadece rabbimin isteği değil aynı zamanda akşamları kendimi sıfırlma ritüelim. anlamlandırmak, sorgulamak veonunla konuşmak için başvurdugum tek yol. bu kalabalıgın içinde sadece sıgındıgım tek liman. bir çeşit meditadyon.kendimi rahatlatma, azıcık uzaklaşıp olaylara kendime yukarıdan bakma halim. sukut halim. ona ulaşmamın güzel aracı.kendimi bir dosta anlamamın, garip bir varlık haline girip mutlu olmamın ritüeli. namazı kılarken istediğim gibi kılarım. istediğim kadar uzun, istedğim kadar kısa. ihitiyacım oldugu kadar. bazen kaldıramadıgım yükleri daha güçlü bir dosta anlatmak gibi.
ey kul kıl namazı, etme dünya nazı, sonra kılarız diyenin dün kıldık namazını diye ertelenmemesi gerektiği açık bir şekilde dile getirilen farz ibadettir.
neredeyse her eyleme yapıldığı gibi yalnızca belirli bir gruba atfedilmeye çalışılan ve bu grup dışında olduğu düşünülenler tarafından yapıldığında garip karşılanan ibadet şekli.
genellikle sağladığı varsayılan iç huzur kılan kişilerin hayatına yansımaz bu ibadetin. cumada cemaatle alnı secdeye değen tüccar yalnızca bir saat sonra müşterisini kazıklamak için kırk takla atabilir, tersi de mümkün elbette.
yani, kendisine atfedilen değerlerle gündelik hayattaki pratiği arasında ciddi bir uçurum vardır. "nasıl'sa namaz kılıyorum, e namaz da dinin temeli, gerisini salla usta" bakış açısı maalesef yaygındır.
ahirette sorulacak ilk soru: namazlarını kıldın mı? sorusuymuş.kılınan bir vakit namaz belki cehennem ateşini biraz da olsa söndürmeye yetecektir lakin insanın nefsine çok ağır gelir.
Efendimiz(s.a.v.) yolda hıçkırarak ağlayan bir kadın görür etrafındakilere sorar:ne oldu bu kadına?
içlerinden bir tanesi cevap verir:evladını yitirdi Ya Muhammed!.Efendimiz(s.a.v.):'ben de bu kadar ağlayınca ikindi namazını kaçırdığını sandım.' buyurdular.*
Gerçekten isteyerek kılmayanın anlayamayacığı bir hadisedir.Tabi bu nasıl kıldığınızla da alakalıdır.Bendeki etkisi şudur ki kendimi yanlız ve çaresiz hissettiğim zamanlarda kılmak beni dünyanın en güçlü adamlarından biri yapıyor.Namazda bişey düşünemez hale gelip sadece namaza focus olabiliyor iseniz tadından yenmez.Bu mertebeye ulaşmak pek kolay olmasa da evliya olmayı da gerektirmez.Temiz bir kalp samimi duygularla yere serilen seccade bir müddet sonra sizi taşır oraya zaten.Zamanında iki talebem vardı.imamlık yapardım bunlara.bu eşşekler 15 saniyede iki rekat kılabilecek kadar ustalaşmılardı efendim.zigana34 senin elemanlar uçmuşlar geyikleri dönerdi.
zigana34:gelin bakim, sen süre tut sen de sübhanekeyi oku lan
çocuk 1:sübhane vebi ham.....
zigana34:kaç saniye oldu
çocuk2:30sn.
zigana34:olum 15 sn.de nasıl 2 rekat kılıyosunuz ozaman.
çocuk 1-2: abi sübhanekeyi okumuyoruz biz.
zigana34:hadi ya yerine ne okuyonuz muadili bi dua mı çıkmış yeni
çocuk1-2 : abi kem küm
eğer bazı şeyleri tam olarak kavrarsanız sizin için sadece zorunlu olarak yapılması gereken bir ibadet olmaktan çıkacak olan, çoğu zaman bana ne olduğumu ve niçin var olduğumu hatırlatan, allah'a en yakın yer olan secde bölümünü içinde bulunduran, islamın temel direği olan ibadet.
çağın hastalığı 'stres' ve 'panikatak' olarak nitelendiriledursun, namazı hakkıyla, kendini vererek kılanlardan hala bu iç karartan gerginlik rahatsızlıkarına sahip olan var mı diye zorluyorum hafızamı. ben hatırlamıyorum.