ortaokul yıllarındayım. resim dersindeyiz. örtmenimiz dedi ki, ülkemizin resmini çizeceğiz. fakat bakarak. ehrhangi bir karbon kağıdı kullanımı, yahut üstüne koyup çizme yok.
tamam dedik başladık çizmeye.
arkadaş bizde bir sızlanma, bir şikayet. daha 10lu yaşlarındayız. çizdiğimiz şekil, ülke haritasından çok herşeye benziyor. hele doğudaki o kıvrımlar, girinti çıkıntılar. çoğumuz şikayetçi. durumu farkeden öğretmen, başladı anlatmaya. ülkenin nasıl kazanıldığını, filan, tabi çocuk aklımız pek ermiyor.
yıllar sonra anladım hocanın ne demek istediğini. o her kıvrımda, bir şehit, her girinti çıkıntıda gözyaşı, açlık, sefalet, her santimetre karede şehadet yatıyordu. afrika ülkeleri gibi eller çizmemişti bizim sınırlarımızı, onların emriyle belirlememiştik hattımızı. şimdi, zamanında çizemediğimiz, serzenişte bulunduğumuz o haritaya gururla bakıyorum her defasında...
basiretsizlik, karaktersizlik ve omurgasızlık çizgisidir. adına sınır diyenler olabilir. britanya'nın köpeği olursanız işte böyle pergelle cetvelle ülke verirler size. şuna bak: https://galeri.uludagsozluk.com/r/678700/+
