insanların en kötü anında bile yanında olabilen.Kişilerin hayatlarını çizmelerinde ve yönlendirmelerinde aslında büyük etkisi bulunan,iç huzuru arttırabilen,farklı tarzlara ayrılsa bile kişiye hitab edebilecek kadariyi olan bir olgudur.
geçen gün bir ortamda kapalı bir arkadaşıma müzik sever misin gibi gayet basit bir sorduğumda aldığım cevaptı ve olduğum yeri terk etmeme sebep oldu.
+ müzik sever misin?
- tabii ki hayır.
+ neden? müzik ruhun gıdasıdır be!
- müzik dinlemek Allah'ı reddetmek demektir. müzik ...
+ Allah size akıl fikir versin. şizofren la bu. hadi ben kaçar. mümkünse görüşmeyelim.
onu anlatmak gerçekten tarifsizdir. müziksiz yaşayan bir bünye gördünüz mü hiç? gördüyseniz ona bir an önce öldüğünü söyleyiniz. müzik demek bazen rengi artık siyaha dönmek üzere olan ateşe, kutuplardan kalınca buzları notaların, sözlerin gücüyle kırıp çekilen kova kova buz gibi suyu dökmektir. çok farklı dünyadır, içine dalmayan bilemez. bazen en etkili terapidir, en iyi psikolog olur insana, ve en güzeli, insan ruhunun şekillendirdiği haliyetlerin tümüne uygun çeşitleri mümkündür. yani bilen için, isteyen için, kesinlikle ruhen aç kalmak imkansızdır.
kesinlikle ve kesinlikle duyguların dışa vurumudur. sözle ifade edemediğiniz bazı şeyleri müzikle ortaya koyarsanız. müzikle birlikte kızarsınız, ağlarsınız, haykırırsınız, kahkahalar atarsınız. hepsi o melodilerin içinde saklıdır. müzik olmasaydı ne yapardım bilmiyorum. müzik yapmanın verdiği haz kadar kadar hiçbir şey haz vermiyor bana. insanlığın en ama en iyi buluşudur bence.
cümlelerden, fikirlerden, biçimlerden oluşur. müzisyen de bu cümleleri, fikirleri, biçimleri seslendirir. cümleler, fikirler, biçimler ve bunu seslendiren müzisyen insanı bir konuma koyar.
insanda bir süre sonra resmen bağımlılık yapıyor. insanın ruhuna iyi geliyor. canın sıkılır dinlersin, sevinirsin müzik dinlersin. televizyonda (sadece müzik kanalında değil dizilerde, reklamlarda..) komşunun açtığı son ses müzik, apartmandaki temizlikçinin söylediği türkü, sokaktaki amatör sanatçılar, mağazada, cafede müzik her yerde. hayatımızın ayrılmaz bir parçası.
" en eski sanattır, en derin kökeni rahimdedir. dünyayı düzenlemeye yarar fakat onu anlamaya yaramaz. doğumdan önce yaratılmış, insan öncesi bir sanattır. " *
hüzünlü olduğunda hareketli bir parçasıyla seni sevindirebilecek, sevgilinden ayrıldığında yavaş, hüzünlü bir şarkıyla sana arkadaşlık edebilecek kulak ile algılanılan, içinde bir çok şarkı ve ses barındıran devasa bir bünyedir.
sıkıntılar, acılar, dertler yaşamımızı cehenneme çevirdiğinde bize tahammülü, sabrı öğreten, adeta bizi tedavi eden tek şeydir müzik..
müziğin dost etme özelliğinin yanı sıra, siyasal kırgınlıkları, kızgınlıkları gidermekteki işlevini degörmezden gelemeyiz.
bizim ülkemizde de değişik ırk, din ve dildeki şarkılar zaman zaman bir sahnede buluşur. insanlar birbirlerini müzik aracılığıyla daha iyi daha doğrudan anlarlar.
kendinizle baş başa kaldığınızda müziğin önemini daha iyi duyumsayabilirsiniz..
ne kadar mutlu olursanız olun açın bir tsm direk içme isteğiniz olacaktır. o sevinç bir anda hüzün ile karışıp içinizde balon gibi şişip sönecektir... birden geçmişi sorgulamaya başlayıp heyt lan ben neler yaşadım tarzında düşünceler aklınızın ucundan geçecektir.
işte müzik budur. müzik hayata daha bir anlam katan ve baş kaldırandır.
insanı bir anda başka yerlere götürebilen bir güçtür. ihtiyaçtır, zorunluluktur hatta. kelimelere her şeyi yükleyip anlatabilen ama anlattığıyla da herkesin aynı anda başka şeyler anlamasını sağlayan bir güçtür.
gerçekten büyüdükçe o kadar acı tat alan her şey de bir bu şey tatlı kaldı, bir bunun yanında hala güzel bir şeyler hissediyorum, gerçekten de bizim bu açgözlülüğümüzü ve yaşam standartlarımızla alay ediyor her seferinde, dünyanın tamamen mataryelist olmadığı içini gıdıklayan bir şeylerin dokunulan bir şey olmadığı, bunca bilime, gelişmişliğe, matematiğe ve objektifliğe başkaldırı yapan hüzünlü gecelerde seni kucaklayan, mutlu anlarda coşturan ne güzel bir şey. felsefeden çok daha iyi bir olgu hem hayata bağlıyor, hemde pesimist bir insan olmanı sağlıyor, müzik gerçekten bir fare kadar sessiz kalabilirken bir dev gibi de dünyayı yerinden oynatabiliyor, onu seviyorum. rüzgarın uğultusundan tut en hırçın gitar solosuna kadar her bir haliyle ruh okşayandır.
kuvvetli bir panzehir. yüreği mesken tutmuş, yürek sesiyle tüm bedene kan yollu yayılıp ruha, sözsüz zamanların sessiz dinletilerinden beslenip; sözsüz günlerin özlü ruhlarına nakşedilen doğal armoni, doğanın armonisi.
*
ve o armonide tek olan ikinci bir ruh. o ruhta açan bir çiçek. -ki eşi benzeri yok. olamaz. o iki ruhtan birine ve/veya her ikisine birden bir hal olsa dahi o çiçek, hep çiçek.