hayatımda duyabileceğim en saçma laflardan biridir.
bak kardeşim, eğer ben sorgulamazsam, sen sorgulamazsan biz neden müslüman oluruz biliyor musun? çevre yüzünden müslüman oluruz. halbuki islam hoşgörü dinidir? islam çok akıllıca bir dindir? zamanında çok müslüman bilime, sanata çok fazla katkıda bulunmuştur?
demek istediğim eğer gerçekten sorgulamayın falan diyorsanız bırakın ya, istediğiniz tüm günahları işleyin, zaten (kanımca) müslüman değilsinizdir. ha nasıl gerçek bir müslüman (hristiyan, yahudi vs farklı dinler'e mensup) olursunuz? en ince detayına kadar araştırıp mantığınıza yatıyorsa ona göre ibadetlerinizi yerine getirirseniz gerçek bir dine mensup olursunuz. kimse bir dine mensup doğmaz, doğamaz.
edit: eksiler gelmeye başladı. pardon yaa. sorgulamayım ben, namazla ilgili başlıklar açayım.
az önce anlatmaya çalıştığım şeyin başlığını görmek çok hoş. #24871552 insanların doğdukları dinde kalmaları gerekir sorgulamayın denilirse. sorgulamalara en mantıklı cevapları verebilen dinler ise en çok mensup barındıran dinler olucaktır doğal olarak. dinler insanların kafalarına takılan şeylerin cevaplarını verebildikleri sürece hayatta kalacaktır. benim sıkıştığım noktada dinin bana söylediğini nedenleriyle bilmezsem ve bana o şey mantıklı gelmezse doğal olarak dinin dışında kalmış olurum.
10/16- De ki: Eğer ALLAH dileseydi, ben size onu okumazdım, ALLAH da size onu bildirmezdi. Ben sizin aranızda bundan (Kuranın inişinden) önce (kırk yıllık) bir ömür yaşadım. Hiç düşünmüyor musunuz?
11/51- Ey kavmim! Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, ancak beni yaratana âittir. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?
12/1- Elif Lâm Râ.1 Bunlar, apaçık Kitabın âyetleridir.2 1-2
12/109- Biz senden önce de, memleketler halkından ancak kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber olarak gönderdik. Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Elbette ahiret yurdu ALLAHa karşı gelmekten sakınanlar için daha iyidir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?
12/2- Biz onu, akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kuran olarak indirdik.
13/4- Yeryüzünde birbirine komşu kara parçaları, üzüm bağları, ekinler; bir kökten çıkan çok gövdeli ve tek gövdeli hurma ağaçları vardır ki hepsi aynı su ile sulanır. Ama biz ürünleri konusunda bir kısmını bir kısmına üstün kılıyoruz. Şüphesiz bunda aklını kullanan bir kavim için (ALLAHın varlığını gösteren) deliller vardır.
16/12- O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Bütün yıldızlar da Onun emri ile sizin hizmetinize verilmiştir. Şüphesiz bunlarda aklını kullanan bir millet için ibretler vardır.
16/67- Hurma ağaçlarının meyvelerinden ve üzümlerden hem içki, hem de güzel bir rızık edinirsiniz. Elbette bunda aklını kullanan bir toplum için bir ibret vardır.
2/164- Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, ALLAHın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır.
2/170- Onlara, ALLAHın indirdiğine uyun! denildiğinde, Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol)a uyarız! derler. Peki ama, ataları bir şey anlamayan, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (onların yoluna uyacaklar)?38 38
2/171- inkar edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkar edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar.
2/241- Boşanmış kadınların örfe göre geçimlerinin sağlanması onların hakkıdır. Bu ALLAHa karşı gelmekten sakınanlar üzerinde bir borçtur.
2/242- Düşünesiniz diye ALLAH size âyetlerini böyle açıklamaktadır.
2/44- Siz Kitabı (Tevratı) okuyup durduğunuz halde, kendinizi unutup başkalarına iyiliği mi emrediyorsunuz? (Yaptığınızın çirkinliğini) anlamıyor musunuz?
2/73- Sığırın bir parçası ile öldürülene vurun dedik. (Denileni yaptılar ve ölü dirildi.) işte, ALLAH ölüleri böyle diriltir, düşünesiniz diye mucizelerini de size böyle gösterir.
2/76- Onlar iman edenlerle karşılaşınca, iman ettik derler. Birbirleriyle baş başa kaldıklarında da şöyle derler: Rabbinizin huzurunda delil olarak kullanıp sizi sustursunlar diye mi, ALLAHın (Tevratta) size bildirdiklerini onlara söylüyorsunuz? (Bu kadarcık şeye) akıl erdiremiyor musunuz?
21/10- Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?
21/66- ibrahim şöyle dedi: Öyle ise siz, (hâlâ) ALLAHı bırakıp da, size hiçbir fayda, hiçbir zarar veremeyecek şeylere mi tapacaksınız?
21/67- Yazıklar olsun, size de; ALLAHı bırakıp tapmakta olduklarınıza da! Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?
22/46- Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun? (Dolaştılar, ama ibret almadılar). Çünkü gerçekte gözler değil, göğüslerdeki kalpler (kalp gözleri) kör olur.
23/80- O, diriltendir, öldürendir. Gece ile gündüzün birbirini takib etmesi de Ona aittir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?
24/61- Köre güçlük yoktur, topala güçlük yoktur, hastaya da güçlük yoktur.6 Kendi evlerinizde veya babalarınızın evlerinde veya annelerinizin evlerinde veya erkek kardeşlerinizin evlerinde veya kız kardeşlerinizin evlerinde veya amcalarınızın evlerinde veya halalarınızın evlerinde veya dayılarınızın evlerinde veya teyzelerinizin evlerinde veya anahtarlarına sahip olduğunuz evlerde ya da dostlarınızın evlerinde yemek yemenizde de bir sakınca yoktur. Bir arada veya ayrı ayrı olarak yemek yemenizde de bir sakınca yoktur. Evlere girdiğiniz zaman birbirinize, ALLAH katından mübarek ve hoş bir esenlik dileği olarak, selam verin. işte ALLAH, düşünesiniz diye âyetleri size böyle açıklar. 6
25/44- Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar.
26/28- Mûsâ, O, doğunun da batının da ve ikisi arasındaki her şeyin de Rabbidir. Eğer düşünüyorsanız bu, böyledir dedi.
28/60- (Dünyalık olarak) size verilen her şey, dünya hayatının geçimliği ve süsüdür. ALLAHın katındaki ise daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?
29/35- Andolsun biz, aklını kullanacak bir kavm için o memleketten ibret alınacak apaçık bir delil bıraktık.
29/43- işte bu temsilleri biz insanlar için getiriyoruz. Onları ancak bilginler düşünüp anlarlar.
3/118- Ey iman edenler! Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin. Onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz size âyetleri açıkladık.
3/65- Ey kitap ehli! ibrahim hakkında niçin tartışıyorsunuz. Oysa Tevrat da, incil de ondan sonra indirilmiştir. Siz hiç düşünmüyor musunuz?
30/24- Korku ve ümit kaynağı olarak şimşeği size göstermesi, gökten yağmur indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesi, onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda aklını kullanan bir toplum için elbette ibretler vardır.
30/28- ALLAH size kendinizden şöyle bir örnek getirdi: Kölelerinizden, verdiğimiz rızıklarda sizinle eşit haklara sahip olan ve birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekindiğiniz ortaklarınız var mı? Düşünen bir topluluk için âyetleri böyle ayrı ayrı açıklıyoruz.
36/62- Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?
36/68- Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü azaltırız). Hâlâ düşünmeyecekler mi?
37/137,138- Şüphesiz sizler (yolculuklarınız sırasında) sabah akşam onların (harap olmuş) yurtlarına uğrayıp duruyorsunuz. Hâlâ düşünmeyecek misiniz?
39/43- Yoksa ALLAHtan başka şefaatçiler mi edindiler? De ki: Hiçbir şeye güçleri yetmese ve düşünemiyor olsalar da mı?
40/67- O, sizi (önce) topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra alakadan4 yaratan, sonra sizi (ana rahminden) çocuk olarak çıkaran, sonra olgunluk çağına ulaşmanız, sonra da ihtiyarlamanız için sizi yaşatandır. içinizden önceden ölenler de vardır. ALLAH bunları, belli bir zamana erişmeniz ve düşünüp akıl erdirmeniz için yapar. 4
43/1- Hâ Mîm.1 1
43/2,3- Apaçık Kitaba andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir Kuran yaptık.
49/4- (Ey Muhammed!) Odaların arkasından sana bağıranların çoğu aklı ermeyen kimselerdir.1 1
5/103- ALLAH ne Bahîre ne Sâibe, ne Vasîle ne de Hâm diye bir şey meşru kılmamıştır. Fakat, inkar edenler ALLAHa karşı yalan uyduruyorlar. Zaten çoklarının aklı da ermez.26 26
57/17- Bilin ki ALLAH, yeryüzünü ölümünden sonra diriltmektedir. Düşünesiniz diye gerçekten, size âyetleri açıkladık.
6/151- (Ey Muhammed!) De ki: Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım: Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya babaya iyi davranın. Fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de onları da biz rızıklandırırız. (Zina ve benzeri) çirkinliklere, bunların açığına da gizlisine de yaklaşmayın.36 Meşrû bir hak karşılığı olmadıkça ALLAHın haram (dokunulmaz) kıldığı canı öldürmeyin.37işte size ALLAH bunu emretti ki aklınızı kullanasınız. 36-37
6/32- Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu ALLAHa karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?
67/10- Yine şöyle derler: Eğer kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şu alevli ateştekilerden olmazdık.
7/169- Derken, onların ardından yerlerine Kitaba (Tevrata) varis olan (kötü) bir nesil geldi. Şu geçici dünyanın değersiz malını alır ve (nasıl olsa) biz bağışlanacağız derlerdi. Kendilerine benzeri bir mal gelse onu da alırlar. ALLAH hakkında, gerçek dışında bir şey söylemeyeceklerine dair onlardan Kitapta söz alınmamış mıydı? Onun içindekileri okumamışlar mıydı? Halbuki ALLAHa karşı gelmekten sakınanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hiç düşünmüyor musunuz?
irrasyonel, teolojik manada akıl yürütmenin "mantıkla"(klasik ya da moden) hiçbir alakası yoktur; hele ki deneyci mantıkla... teolojik inancı sağlamlaştırma gayelidir tefekkür vb.
aklı inanca, vahiy denen kavrama teslim etmek mantıksal değil; iman denen kavrama dayanan teolojik bir tutumdur. merkezde iman, teslimiyet ve dogmatik inançlar vardır müslüman teistlerde.
"Her doğan, islâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar."hz. peygamber (s.a.v)
ilim Çin'de de olsa ona tâlip olun. Çünkü ilim her Müslümana farzdır. hz. peygamber (s.a.v)
bu hadisler konuyla alakalı bize aslında ışık tutuyor. sorgulama yapmak araştırmak zaten islamı güçlendiren eylemlerdir. Ancak islam da bazı esaslar vardır ki hikmeti akıl sınırlarının ötesinde olduğu için açıklanamaz bu bağlamda islamda asıl kabul edilmesi gereken "bu Allah'ın emridir" düsturudur. Nitekim aklımız sınırlıdır ancak Allah'sonsuz bir varlıktır.
sorgulamanın ucu açıktır. ve islam ya da islam'ın teist tanrısı lah asla kendisini inkara sebep olacak bir sorgulamayı emretmez. aksine bunu yasaklar, buna dinden çıkma, kafirlik der. zaten bir teist müslümanın tanrısının "kafirliği, inkarı" emrettiğini; bu yönde sorgulamadan yana olduğunu söylemesi topyekün yalandır. insanları sınayan, inkarcıları ebedi cehenneme atacak bir tanrı insanlara şeytanın, vesvesenin yolunu emreder mi? ayetlerde böyle bir şey yok. irrasyonel akıl yürütme açısından bile çok komik ve saçma bir iddia. kişisel seçimdir ucu açık, "dogmalarla" sınırlanmayan sorgulama. dinlerle hiçbir alakası yoktur.
26:197 -israiloğulları bilginlerinin onu bilmesi, onlar için bir âyet (delil) değil midir?
27:76 - Haberiniz olsun ki bu Kur'ân, israil oğullarına, hakkında ihtilaf edegeldikleri şeylerin pek çoğunu anlatmaktadır.
32:23 - Andolsun ki biz vaktiyle Musa'ya kitap vermiştik. Şimdi de sen ona (öyle bir kitaba) kavuşmaktan şüphe içinde olma. Biz onu israiloğullarına doğru yolu göstren bir rehber kılmıştık.
40:53 - Andolsun ki biz Musa'ya o hidayeti verdik ve israiloğullarına o kitabı miras kıldık.
43:59 - isâ, ancak kendisine nimet verdiğimiz ve israiloğullarına örnek kıldığımız bir kuldur.
44:30 - Andolsun ki biz israiloğullarını o aşağılayıcı azabdan kurtardık.
45:16 - Andolsun ki biz, vaktiyle israiloğulları'na kitap, hüküm ve peygamberlik vermiştik. Onları temiz rızıklarla rızıklandırmıştık. Ve onları âlemlerden üstün kılmıştık.
46:10 - De ki: "Ne dersiniz, eğer bu Kur'an Allah tarafından ise ve siz de onu inkâr etmişseniz, bununla birlikte israiloğulları'ndan bir şahit de onun bir benzerini (Tevrat'ta görüp) inanmışken siz hala büyüklük taslarsanız (haksızlık etmiş olmaz mısınız)? Şüphesiz ki, Allah zalim bir topluluğu doğru yola iletmez."
61:6 - Meryem oğlu isa da: "Ey israiloğulları! ben size Allah'ın elçisiyim. benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici olarak (geldim)." demişti. Fakat onlara apaçık delillerle gelince "Bu, apaçık bir büyüdür." dediler.
3:19 - Doğrusu Allah katında din, islâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır. Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir.
3:85 - Kim islâm'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahirette de zarar edenlerden olacaktır.
13/4- yeryüzünde birbirine komşu kara parçaları, üzüm bağları, ekinler; bir kökten çıkan çok gövdeli ve tek gövdeli hurma ağaçları vardır ki hepsi aynı su ile sulanır. ama biz ürünleri konusunda bir kısmını bir kısmına üstün kılıyoruz. şüphesiz bunda aklını kullanan bir kavim için (allahın varlığını gösteren) deliller vardır.
usta düşünsenize, tesadüf eseri miyiz lan? iki kol, iki bacak, iki göz, tek burun ve iki burun deliği(ikisi de içeride dört burun deliği). herkeste usta. tesadüf mü?
su aynı. insanın da, hayvanın da, toprağın da ortak besini. bu su, ateş topunun içinde oluşan tepkimelerden oluşuyor falan. lavlar soğuyor toprak oluyor. hayvanlar ortaya çıkıyor çiftleşiyor. farklı hayvanlar ortaya çıkıyor. bunlar sıçıyor verimli toprak oluyor. bitkiler yetişiyor ve bunlar da zamanla çeşitleniyor. kara, büyük depremlerle parçalara ayrılıyor ve kıtalar oluşuyor.
bir meyve yiyorsun, tohumunu çöpe atıyorsun. ağaç dikmeyi öğren ve dik usta. ne ağaçlar çıkacak iklime uygunsa. lan iyi aklıma geldi bu. ileride yaparım ben bu işi.
bakın:
3:85 - kim islâm'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahirette de zarar edenlerden olacaktır.
şu var ki resmen kâr zarar ilişkisi içindeyiz. ancak hangi kâr? kâr nasıl elde edilir? gerçekten iman edenler en uyanık ve en kârlı olanlarmış resmen. vay be diyorum.