şunu da çevremizde çok kez görmüşüzdür., laiğim der, ateistim der, başka mezheptenim der, ramazan bayramı niye tatil olsun der, oruç tutmaz(ki çok doğal tutana da saygımız var tutmayana da), tutanlar için iftar vakti geliyor diye işten erken çıkma izni alınır, oruç tutanlar erken çıkar ama tutmayanlarda çıkar. hatta bazen oruç tutanlardan bile erken çıkarlar. o zaman hiç niye tatil, niye erken çıkıyoruz demezler. ve yine bu tatil olmasın diyen kişiler ramazan ve kurban bayramlarında aylar öncesinden otellerde yerlerini ayırtırlar.
halkının yüzde 90 küsürünün müslüman olduğu bir ülkede tabii tatil olacak.herhalde ülkemizde afrika'da kutlanan başka bir dini bayramı kutlamamamız, sadece ben laikim, ben laikim diye bağıran insanların hoşuna kaçar.
müslümanların mübarek günü olan cuma günü çalışmayı, ancak yahudi ve hristiyanların kutsal günü olan cumartesi ve pazarı yatarak geçirdiğinin farkına varmamış ebleh sözü.
skandal ötesi bir durumdur. sadece müslüman bayramlarında değil, hristiyan, yahudi, budist, ateist bayram ve seyranlarında da tatil yapılmalıdır ki iş günü sayısı kuşa dönsün ve yan gel yat osman iki dönüm bostan lafını sık sık kullanabilelim.
öncelikle; bu ülke halkının %99 müslüman değil. bu önemli de değil. laiklik kavramı herkese dinini ve gereklerini özgürce yaşamalarını da anlatır. dünya' da her ülkede, yoğunlukta olan kesimin din tercihine göre bazı günler kutsaldır ve resmi tatildir. o günde insanlar ibadetini yapar. devletin görevi, halkına bunun için gerekli müsaadeyi ve zamanı vermektir. laik toplum, kişisel hakları korur ve gözetir. bir insanın inandığı dine ibadet etmesi de en doğal hakkıdır. laikliği, kışkırtma amaçlı kullanımın girdiği tanım hiç de hoş değildir, yapmıyorum.
laik olmak, materyalist olmak demek değildir bu ikisini ayıralım. laiklik "hak gözetmektir", "ileriye bakmaktır". kimse, dini tatiller yüzünden halkların geriye gittiğini, zıvanadan çıktığını söyleyemez. söylerse yalan söylemiş olur. laiklik din ve devlet işlerinin birbirinin ayrılmasını da kapsar ki, ülkemizde din ve devlet işleri her ne kadar şu sıralar biraz şüpheli de olsa tbmm ve diyanet işleri başkanlığı olarak ikiye ayrılmıştır.
bonus olarak: semavi dinlerin yanında, semavi olmayan dinlerin mensupları da ülkelerinde özel günlerinde tatil yaparlar. şayet yapamıyorlarsa devlete dava açarak bu hakkı kazanabilirler. alınız laiklik bu' dur. önce öğrenin sonra ayrım yapın.
laiklikle ilgili bir not: laiklik, bir kimseyi dini, dili ve ırkı sebebiyle ayırmamak, insani haklarına saygı duymak da demektir tabi onlar da tercihlerini başkalarını rahatsız etmeden, bir diğerinin haklarına saygı duyarak yaşıyorsa ki tam tersi durumda bile cezai uygulamalar bizlere değil, yargıya düşer. laik kelimesi çok fazla şey anlatır ve sadece düz, dört harften ibaret değildir.
gayet normal ve gerekli olan bir durum. balili örneğinde şöyle bir şey var; adam o gün maç yapmadı ama müslüman futbolcular her bayramda maç yapıyorlar. bi de böyle bakmak lazım.
hristiyanların ibadet günü olan pazar günü tatil alışkanlığını kendi uygulamamıza almışken yüzde doksandokuzu (rte ye göre yüzde doksanbeşi) müslüman olan bi ülkede mürlümanlara ait bayramların tatil olması normaldir.
türkiyenin laikliğinin sözde kaldığını gösteren olaylardan sadece birisidir bu. öyle olmasaydı paskalya ve noelinde tatil olması gerekirdi. türkiye sadece müslüman vatandaşlardan oluşmuyor.
laik bir ülke tarafından kabul edilmiş tüm dinlerin (ki bunlar türkiye için semavi dinlerdir) bayramları için özel tatil imkanları sunulmasıyla doğru olacak uygulamadır. tabi burda ateistler için de bir düzenleme yapılabilir.
sanırım en doğrusu, bu dinlerden en uzun bayramları içerenin toplam bayram günleri sayısının, tüm vatandaşlara ek yıllık tatil olanağı olarak sunulması olacaktır.
(ek: çalışkan toplumlar ve globalizasyon adına ortadan kaldırılması ya da tüm dinlerin belirli bir paydaya toplanması da gerekebilir. yukardaki sadece bir önermedir, yönerge değildir.)
bu olaya iç işlermize karışılma açısından ve de demokrasi açısından bakılmalıdır. "laiklik" değil ! Sonra çıkar bazı bağnazlar* laiklik dinsizliktir der tabi... Bu gücü onlara vermemek gerekir... Hata yapılmamalıdır...
demokrasi açısından bakıldığında, çoğulculuk söz konusudur. Ki Türkiye cumhuriyeti'nin %99 u müslümandır. Bu sebepten sadece bizlerin dini bayramlarının tatil olmasından daha doğalı olamaz... Çünkü çok çok büyük bir çoğunluğuz biz. Bu oran %50 olsaydı belki dediğiniz düşünülebilirdi....
Şimdi de iç işlerimize karışma ve güvenlik açısından bakalım. Biz gidip bilmem ne dini için -ki bunlar %1 lik kesimdir- bilmem ne bayramı ilan edemem... çünkü çok çok düşük oranda bi kesim ve biz bu bi avuç adam için takvimimizi değiştiremeyiz. Bilmem ne ülkesi der ki sonra bnm vatandaşlarım var orda zort dinine inanan, onlarınkini de bayram et... Oldu cnm başka?? adamın biri şeyinden* bir din uydurur, yılın yarısını bayram ilan eder ve gelir hak iddia eder... Sonra ayıkla ayıklayabilirsen pirincin taşını... Olmaz böyle...
Hak hukuk bireyseldir ama bazı konulara genel bakmazsak ülkemiz delik deşik olur... Biraz daha stratejik yaklaşalım...
ezan türkçe okunsun, başörtüler atılsın, okullarda din dersi olmasın vs. gibi bir şeydir bu. bu kadar korkutan nedir peki? tabi ki de bahsi geçen şeyleri uygulamayan, uygulamadığı için hesabını vereceğini bilen ve bu yüzden "en iyisi hepsi ortadan kalksın da hiç değilse aklımıza gelip de moralimizi bozmasın" diyen insanların düşüncesidir. müslümanlara 'bayram' olan bir gün böyle diyen bir insan için azap gibi geçer çünkü. (bkz: allah yardımcın olsun)
ilk bakışta "laikliğe aykırı olduğu su götürmez bir saçmalık bu" diye düşündürtse de laikliğin tek tipi ve tanımı bulunmadığı gözönüne alındığında sonuç vermeyecek bir tartışmanın başlatıcısı olabilecek sözdür. denilebilir ki bu toplumun hukuku, laikliği, demokrasisi ve sosyalliği ikiyüzlüdür.
devletin bu uygulamasının müslüman olmayanları dışladığı, onların dışlanmış hissine kapılmasına zemin hazırladığı gerçek...
"yüzde x i müslüman bir ülke" şeklindeki savunuysa laikliğin özüne aykırı olması yanında, ülkedeki dini dağılımı çarpıtması bakımından da tehlikeli.
yirmi milyona yakın türk,kürt,türkmen ve arap alevisinin büyük çoğunluğunun islamiyeti veya islamiyetin hakim (resmi) sünni yorumunu kabul etmediği ve din hanesini değiştirme ihtiyacı hissetmeyen çoğu ateist farklı inançlara mensup insanlar hesaba katılırsa durumun vahameti daha iyi anlaşılır. çok sayıda insanı dini anlamda dışlayan türk devletinin, örneğin aleviler hak arama mücadelesi başlattığında bunu dış destekli bir provokasyon gibi suçlamalarla mahkum etmesi ise acı...
(bkz: türkiye bir çelişkiler ülkesidir)
(bkz: türkiye bir islam ülkesidir)
(bkz: türkiye cumhuriyeti laik bir devlettir)
bu ikisinin birlikte olabileceğini içine sindiremeyen, ülke ve devlet arasındaki farkı bilmeyen bireyin dert ettiği durum. bunlar, dini bayramların tatil olmasının sebebini, laik devletin islam dinine, kendiyle tezat oluşturarak öncelik tanıması olduğunu sanırlar. halbuki, bu bayramların tatil olmasının sebebi, millet iradesinin bu günleri tatil yapmak istemesinden başka birşey değildir.dini bayram olmuş olmamış devleti ilgilendirmez. millet tatil olmasını istiyorsa tatildir, bitti. eğer millet iradesi azınlıkların bayramlarını da tatil yapmak isterse onlar da tatil olur. istememiş ki olmamış. laiklik ve demokrasi birbirlerinden ayrılamaz iki kavramdır. laiklik düşüncesinin çıkış temeli demokrasi isteğidir. halka dini tahakkümde bulunan kilise kurumuna bir başkaldırı olarak çıkmıştır. yani laiklik demek; devletin herhangi bir dini empoze etmemesi, kayırmaması, evrensel hukuk ölçülerini bırakıp dini veya dinleri anayasa kaynağı olarak belirlememesi demektir. bunun dışında halk, istediği yasayı getirebilir veya değiştirebilir. bu istediği yasa dinde varmış yokmuş kimin umurunda. bu mantığın varacağı nokta; "adam öldürmek dinde günah, anayasada da yasak, öyleyse anayasa laik değil" demeye kadar gider.
efendim %99'u müslüman halkın, %1'i dininden çıkarmasını normal karşılayan insanlar olan bir ülkede, ne denilse boş olacak olgu. yine de belirteyim;
ne demek oluyor şimdi bu %99. anlatayım efendim. sevgili başbakanımız tayyip'in yaptığı şirinliklerden biri. müslüman ülke diyemiyor ya, sokuyor bize %99 u müslüman ülke. sadece islama yönelik yapılacak düzenlemelere de kılıf hazır oluyor. lan seni sadece müslüman mı seçti. sana her dinden insan oy verdi bre gafil. diyor ki; bana oy veren çoğunluk müslüman, ben sizin dininizi korumam, savunmam, ona göre düzenleme yapmam kardeşim. yapmayalım güzelim, çoğunluğun müslüman olması, diğerlerin dininin korunmaması, savunulmaması demek değil.
bu ülkenin %99 müslüman eğerki sen laikliği öne sürerek bu günleri resmi tatil yapmassan adamı ipte sallandırırlar. bizim örf, adet, gelenek ve göreneklerimiz bize bunu benimsetti ama sen x ülkesinde böyle değil y ülkesi böyle yapıyor dersen biz bu gecmişimizi nasıl koruyacagız. x ülkesine y ülkesine benziyecez derken bacılarımız, kardeşlerimiz göbegi acık kıyafetler giymeye başladı. eğer bu zihniyetli kişiler bunlara devam ederse belki biz goremeyiz ama afedersiniz * gezmeye bile başlayacaklar. lütfen örf, adet ve geleneklerimize sahip cıkalım bunlar yozlaşırsa millet olmaz.*
istanbul büyükşehir belediyesi'nin ramazan ve kurban bayramlarında otobüsleri bedava yapması, ancak cumhuriyet bayramı, ulusal egemenlik bayramı gibi bayramlarda yapmaması da laiklik anlayışımızın bir göstergesidir. paskalyada, şabatta falan da bedava olsun otobüsler bari.
islam düşmanlığı üzerine bina edilmiş, riyakar türk laikliği henüz bu bayramlara elini uzatacak cesarete sahip olamadığı ve ümid ederim ki olamayacağı için mevcud olan durum. halbuki türkiye'deki bu bodoslama laiklik anlayışını kendi mantığı içinde değerlendirince bu bayramların da kaldırılması gerekir ama bu iş için edirne'den kars'a kadar genişleyebilecek büzük de gerektiği için laik depresif arkadaşlarımıza bu bayramlarda bireysel olarak çalışmaya devam etmelerini ve böylece bu iddiadan sonra tatil yapma riyakârlığına düşmemelerini tavsiye etmekden başka yol görünmemektedir.
mantıklı olan durumdur. nitekim tatil olmasa millet işine, okuluna gidecekti. bayramın bir anlamı kalmayacaktı. sürekli kendinizi diğer ülkelerle karşılaştırıyorsunuz, bu yüzden söylüyorum "evet, bu yurt dışında da böyle". noel falan resmi tatildir bildiğim kadarıyla.
laik olmak dinsizlik değil, dini devlet işlerinden ayırmaktır. müslüman bayramlarının resmi tatil olması, hiçbir şekilde laikliğe aykırı değildir. eğer ki resmi tatil olmasa bayram ziyareti olmazdı, bayramın bir manası kalmazdı. türk geleneklerimizden biri olan bayramı, laik olacağım diye kötülemeyelim lütfen.
bu başlığın konusu aklına gelenlerin işi gücü olmadıgını dusundurur. her ülkede dini niteliği sebebiyle resmi tatil olan günler vardır. kaldı ki bu resmi tatillerde çalısan cok sayıda insan vardır. polisler askerler otobus soforleri hemşireler, turizmciler, işletme sahipleri, eczacılar, doktorlar.. bu liste uzar gider.